Foza Yûsif: Suriye'de kalıcı barış halkların siyasi iradesini tanımakla mümkün 2019-04-19 12:40:19   Rûken Goman    QAMIŞLO - Kongreya Star Kordinasyon üyesi Foza Yusif, Suriye'de yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirerek, "Eğer siyasi toplantılardan Suriye'nin huzuru, özgürlüğü ve eşitliği için sonuç alınmak isteniyorsa Kuzey ve Doğu Suriye'nin siyasi iradesinin tanınması gerekiyor" dedi.    DAİŞ çetelerinin fili olarak Suriye topraklarındaki varlığının Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından sonlandırılmasının ardından, Suriye'de nasıl bir sistemin hayata geçirileceği tartışmaları da ana gündemler arasında. Koalisyon güçleri başta olmak üzere ABD,Türkiye, Rusya ve İran Suriye'de siyasi çözüm için masalar kurarak çözüm önerileri ortaya koyarken, çözümün ana muhatabı olan Suriye halklarının konuya dahil edilmemesi ise çözümsüzlüğü yaratıyor. Kürtler öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriye'de oluşturulan sistemin Suriye halkları için bir model olması gerektiğinin altını çizen Kongreya Star Koordinasyon üyesi Foza Yûsif, Suriye'de yaşanan siyasal krizi ajansımıza değerlendirdi.    'Suriye halkları el ele verirse özgür bir gelecek inşa edilebilir'   Suriye'deki siyasal karmaşanın sonlanması için herkesin bağımısız bir çizgide biraraya gelmesi gerektiğini söyleyen Foza, "Yaşanan karmaşanın sonlanması için herkesin bir çaba içinde olması gerekiyor. Eğer tüm Suriye halkları el ele verirse özgür ve huzurlu bir gelecek inşa edilebilir" dedi.    'Türkiye ve Rusya kendi çıkarları doğrultusunda konuya yaklaşıyor'    Suriye'deki Kürtlerin içinde bulunduğu sürecin kolay olmadığını belirten Foza, "Suriye'deki iç krizin üzerinden 8 yıl geçti. Fakat şimdiye kadar atılan adımlarda kalıcı bir barışın sağlanması için  bir ışık görünmüyor. Bunun nedeni de uluslararası güç ve devletlerin dayattığı çözümsüzlük politikalarıdır. Suriye'de şuan devletlerin çıkar çatışmaları yaşanıyor. Çözümün konuşulması gerektiği yerde şuan çıkarlar konuşuluyor. Ve bunlar sorunu daha da derinleştiriyor. Devletler arasındaki ilişki ve yaşadıkları anlaşmazlıklar üzerinde  durmaya ve yorumlanmaya muhtaç. Şunu diyebiliriz ki yapılan görüşmelerin çoğu Suriye'deki çözüm için değildir. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişki Suriye'deki sorunu daha da derinleştiriyor. Bu devletler kendi çıkarları üzerinden konuya yaklaşım sağlıyor. Halkın özgürlüğü esas alınmadığı sürece Suriye'deki savaş devam edecektir" ifadelerini kullandı.     'Cenevre ve Astana görüşmeleri amacına ulaşmadı'   Foza, devamında Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiye dair şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'de 2016 yaşanan darbe gişiminin ardından Rusya'nın  geleceğine ilişkin tutumu da belirginleşti. Türkiye ve Rusya sadece kendi çıkarları doğrultusunda anlaşma sağladılar. Devamında Suriye'de yaşanan siyasi krizde de bu ortaklık daha güçlendi. Silah alışverişi ve ticaret alanlarında anlaşmalar imzalandı. Bu yüzden İdlib'de yaşananları da bu konunun dışında göremeyiz.  Bakıldığında da Türkiye ve Rusya'nın ortaklıklarının  çıkar eksenli olduğunu görürüz. Her ne kadar bölgede ateşkes ilan edilse de halen çatışmalar devam ediyor. İdlib'deki sorun çözülmüyor. Bütün ortaklıklar ve anlaşmalar Suriye halklarının lehine yapılmamıştır. Efrîn ve İdlib özelinde Suriye üzerinde büyük bir yanılgı hakim. Çünkü Cebhet Elnûsra'nın yok edilmesi kararı ciddi bir karar değil. Cenevre ve Astana görüşmelerinde gördük amacına ulaşmadı. Çünkü tüm Suriye halkları esas alınmadı. Sadece çıkarlar konuşuldu. Rusya ve Türkiye'nin çıkarlarından önce Suriye'deki kalıcı barış ve özgürlük gündeme gelmeli."     'DAİŞ yenildi fakat tehlike bitmiş değil'   Suriye'de DAİŞ'in sadece fiiliyatta bitirildiğini de hatırlatan Foza, DAİŞ'in halen Suriye halkları için büyük bir tehlike  arz ettiği uyarısında  bulundu.  Foza, devamında DAİŞ'in fiili olarak bitirilmesinden sonraki süreci şöyle ifade etti: "Suriye'de bu siyasi karışık içinde şüphesiz ki DAİŞ tehlikenin bir parçasıydı.  DAİŞ bitti fakat tehlike ve çatışmalar halen devam ediyor. Siyasi toplantıların sonuç alabilmesi ve kalıcı barışın sağlanması için Kuzey ve Doğu Suriye'deki siyasi iradenin tanınması gerekiyor. Yine Efrîn, Ezaz, Cerablus gibi işgal edilen Suriye topraklarının işgalinin durdurulması ve halka bırakılması gerekir. Çünkü işgalciler olduğu sürece bu topraklarda çatışmalar ve savaş devam edecektir. Ne Suriye rejimi ne de uluslararası güçler çözüm için hazır değiller. Bunun için DAİŞ'in bitirilmesi ile güvenlik, huzur ve barış tamamıyla sağlandı diyemeyiz. Çünkü Türkiye tarafından kimi gruplar ve çeteler halen korunuyor. Demokrasinin inşa edilmesi anca devletlerin kendi şahsi çıkarlarını  arka plana alması ile mümkün olacaktır."     'Çözüm için rolümüzü oynamaya hazırız'   Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen demokrasiye dikkat çeken Foza, bunun tüm Ortadoğu halkları için model olduğunun altını çizdi. Foza, "Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa ettiğimiz modelin ilerde tüm Suriye'ye yayılacağına eminiz. Kuzey ve Doğu Suriye'deki siyasi iradenin çözüm için esas alınması şart. Suriye'de özgür, eşit ve demokratik bir geleceğin inşası isteniyorsa bunun sağlanması gerekiyor. Suriye'deki sorunların çözümü için her kesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Halklar ile birlikte bunu başaracağımıza eminiz ve çözüm için rolümüzü oynamaya da hazırız" diye ekledi.