Rabia Naz'ın babası: Acımızla hukuk savaşı vermek durumunda bırakıldık 2019-04-19 09:05:00   Habibe Eren    ANKARA - Rabia Naz’ın şüpheli ölümünün ardından adalet arayışını sürdüren baba Şaban Vatan, olayın üstünü kapatma hamlesinin ilk olarak Eynesil eski Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’ndan geldiğini ardından da AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin devreye girdiğini iddia ederek, “Artık bu durumla ilgili kimin ne suçu varsa bunun bedelini ödemek zorundalar” dedi.    Giresun'un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018 tarihinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz'ın anne ve babası adalet arayışını sürdürürken, kızının ölümündeki iddiaları gündeme getiren Şaban Vatan  hakkında Giresun Sulh Ceza Mahkemesi akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespit edilmesini istedi. Mahkemenin kararına göre, Şaban Vatan 3 hafta boyunca akıl hastanesine yatırılacak. Öte yandan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSYK) yeniden soruşturma için müfettiş incelemesine karar verdi. İnceleme sürerken, Rabia Naz'ın evinin önünde olay yeri incelemesi yapan polisler hakkında da soruşturma başlatıldı.    Mahkemenin hakkında verdiği karara tepki gösteren Şaban Vatan, kızının ölümünden sorumlu tuttuğu kişileri tekrar gündeme getirdi.    ‘Karardan sonra eşim çok ciddi bir rahatsızlık geçirdi’   İlk kararın 21 Mart’ta verildiğini hatırlatan Şaban, 21 Mart’ta 6-7 saatlik bir zaman zarfında hem doktor hem mahkeme hem karar hem de sevk ile çok hızlı bir süreç yaşandığına dikkat çekti. O sürecin ardından hakkında gerçek olmayan iddialarla ilgili belgeleri mahkemeye sunduklarını ifade eden Şaban, “Ama nitekim sonuçta yine 10 Nisan’da aynı kararın devamını sundular. Avukatlarımızın taleplerini reddederek, aynı zamanda kesin karar olarak bir mahkeme sonucu çıkartılar 10 Nisan’da. 21 Mart’ın ardından o günün şokuyla eşim ciddi bir rahatsızlık geçirmişti. Bunu da bile bile böyle bir karar verdiler. Biz bu durumla ilgili yine avukatlarımızın aracılığıyla resmi olarak itirazlarda bulunduk. Ama ondan ziyade kamuoyunun gösterdiği duyarlılık ve insanların yaşanana, bu haksızlığa karşı yanımızda olmaları nedeniyle Adalet Bakanlığı ve HSYK devreye girerek bir çalışma başlatıldı. HSYK şu an devrede gereken çalışmaları yapıyor. Dosyayı her şekilde inceliyorlar” dedi.   ‘Hata değil kasıt var’   Yaşanılan süreçte “hata” değil “kasıt” olduğunu vurgulayan Şaban, mahkeme sürecine ilişkin şunları söyledi: “Biz yargılanıyoruz. Bir mahkeme süreci var. İkinci bir üst mahkemeye gidiyor. İkinci üst mahkeme sürecinde resmi evraklarda sunuluyor. Bir sosyal güvenlik kurumu yani kamu kurumuna benimle ilgili tüm detaylar zaten sunuluyor. Hakkımda bu karar neden çıkartıldı? Kararda, ‘Şaban Vatan, tehlikelidir dengesiz bir durumdadır. Akıl tedavisi görmesi gereken bir durumdadır’ deniliyor. 10 Nisan’da verildi bu karar ve o günden beri ben yine sokaktayım. Yine mücadele ediyorum ve şunu gayet iyi biliyorum ki; hiçbir mahkeme hakkımda suç duyurusu yapamıyor. Anayasa Mahkemesi de dâhil  (AYM) ben bunu bile bile adalet mücadelesi veriyorum. Yine kızımın hakkını adaletle arıyorum. Beni artık daha iyi tanımaları gerekir. Verdikleri kararın ne kadar enteresan olduğunu ne kadar çirkin bir karar olduğunu daha iyi görmüş olurlar.”   ‘Kamuoyunu aydınlatmalarını istiyoruz’   Rabia Naz’ın şüpheli ölümünün ardından intihar girişiminde bulunduğuna yönelik açıklamalara tepki gösteren Şaban, basına bu açıklamaları Giresun Cumhuriyet Başsavcısı’nın yaptığını söyledi. Asıl muhatabın Görele Cumhuriyet Savcısı olduğunu ve Görele Cumhuriyet Savcılığı’nın yazılı bir açıklama ya da beyanda bulunmadığını ancak Giresun Cumhuriyet Başsavcısı’nın dosyaya vakıf olmadan bir açıklama yaptığına dikkat çeken Şaban, “Enteresan olan da ‘iki adli tıp raporu’ dedi. Oysa bir tane adli tıp raporu var. O da Trabzon Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporudur. İkinci belirttiği durumu kendisiyle en son görüştüğümüzde farkına vardı. Biz dedik ki ‘bu adli tıp raporu değil buradaki bilirkişi.’ Giresun Adli Tıp Kurumu’nun, buradaki raporda olay yeri inceleme raporunu asla ve asla ele almadan sadece Trabzon Adli Tıp Kurumu’nun verdiği otopsi raporunu ele alarak değerlendirdiği bir durumdur. Bu bilirkişi raporudur. Adli tıp raporu yerine geçmiyor. Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından sunulan bir rapor vardı. Bu rapor savcılık dosyasında kabul edilen mütalaadır. Sayın Cumhuriyet Başsavcısı bunun bile farkında değil. Böyle bir süreç yaşandı. Bundan sonraki süreçte artık bu hukuksuzluğu düzeltmelerini ve kamuoyunu aydınlatıcı bir durum sunmalarını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.    ‘Hukuk savaşı vermek zorunda bırakıldık’   Rabia Naz’ın ölümünün ardından geçen 12 ay boyunca mücadele ettiklerini vurgulayan Şaban, “Evladımızı kaybettikten sonra acımızı yüreğimize gömüp mücadelemizi vermek zorunda bırakıldık. Adaletsizlik yüzünden. Biz evladımızı kaybetmişken bu acılara maruz bırakılmışken bir de hukuk savaşı vermek durumunda bırakıldık. Ve 21 Mart’ta bize ağır bir bedel ödettiler. Eşim ağır bir hastalık geçirmiştir. Bizim tüm hayatımızı her şeyiyle bitirdiler. Mahvettiler” diye konuştu.    ‘Suçlular bedelini ödemek zorunda’   Rabia Naz’ın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından olayın kapatılması ile ilgili ilk hamlenin Eynesil eski Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’ndan geldiğini ardından da AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin devreye girdiğini iddia eden Şaban, konuşmasına şöyle devam etti: “Olayın etkin olarak bu süreçte tatbikatını gerçekleştirecek olan gerek savcılık makamına gerekse kolluk güçlerine etki edilerek olayı örtbas etmeye çalıştıkları ortaya çıktı. Artık bu durumla ilgili kimin ne suçu varsa bunun bedelini ödemek zorundalar. Bu süreçte siyasi parti mensubu olmaları nedeniyle siyasi gücünü kullandılar. Artık bu konuda o siyasi partinin de değerlerini korumak adına bu durumlarda bulunmuş olan kişiyi yargıya bizzat kendileri teslim edip gerekilenleri yapması gerekiyor. Birkaç kişi kendi mevkiinden dolayı gerek adalete gerek hukuka gerekse vatandaşına olsun bu teşebbüslerde bulunmaya hakkı yoktur. Gereken cezayı çekmek zorundadır. Biz bunun peşindeyiz.”    Ne olmuştu?   Giresun’un Eynesil ilçesinde 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018 tarihinde evinin önünde yaralı halde bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan Rabia yaşamını yitirirken, hayatını kaybetme sebebinin intihar ya da yüksekten düşme olduğu iddia edilmişti. Ancak hazırlanan adli tıp raporunda ölümün yüksekten düşme değil, “bedensel travma” sonucu gerçekleştiğine yer verilmişti.   Aile de, çocuklarına otomobil çarptığını ve yaralı halde evin önüne bırakıldığını söylemişti. Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan, “Kızım trafik kazası geçirmiş. Ama geçirdiği trafik kazası ölümü ile sonuçlanacak kaza değil. Çarpanlar evimin yanına bırakarak teras kattan atlayıp intihar etmiş gibi bir hava vermeye çalıştılar. Kızım kan kaybından öldü” demişti. Şaban, ağabeyi Muhammet Vatan’ın şikayeti üzerine savcılığın talimatıyla Mart ayında akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için psikiyatri servisine sevk edilmişti.   Giresun Sulh Ceza Mahkemesi, Rabia Naz’ın hayatını kaybetmesine yönelik araştırma yapan Şaban’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını tespit edilmesini istemişti. Karara göre Şaban, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne gözlem altında tutulma kararı kesinleşti. Şaban, karara “Bu resmen adaletsizliktir” diyerek tepki göstermişti.