‘Leyla Güven ve tutsaklara sahip çıkalım’ 2019-04-18 16:25:29   İSTANBUL - Gazi Cemevi’nde bir araya gelen çeşitli halk ve inanç temsilcisi, tecridin bir insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, açlık grevinde olan Leyla Güven ve tutsaklara sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekti   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, çeşitli halklar ve inançlardan temsilcilerin katılımıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevini sürdürenlere ilişkin Gazi Cemevi'nde basın toplantısı yaptı. Toplantıya HDP İstanbul milletvekilleri Hüda Kaya, Tuma Çelik ve Kemal Bülbül, HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu, Êzidî halkını temsilen Azad Barış, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantının yapıldığı salona üzerinde 11 dilde “Tecrit insanlık suçudur” pankartı asıldı.   ‘Aslolan barıştır’   İlk olarak söz alan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD ) Eş Genel Başkanı Selda Güneş, Leyla’nın 162 gündür açlık grevinde olduğuna dikkat çekerek, “Firavuna karşı direnen Musa ile yoldaşları da bedenini açlığa yatırmıştı. Leyla Güven’de başka bir firavuna karşı direniş gösteriyor” dedi. “Bizler Pir Sultan’ın yoldaşlarıyız. Aşk olsun Leyla Güven’e ve binlerce açlık grevi direnişine” diyen Güneş, Sıffin Savaşı’ndan örnek vererek tarih boyunca direnişin başında olanların katledildiğini belirtti. Birlikte savaşılarak ve direnilerek kazanılacağını ifade eden Güneş, “Aslolan barıştır” diye belirtti.   ‘Tabutlar çıkmadan ses çıkarmak gerekir’   Ardından söz alan Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi Mehmet İnan,  Leyla ve açlık grevinde olan diğer kişilere destek ile bu sürecin aşılabileceğini altını çizerek, “Kuran’da zulme meyil verenleri ateşin yakacağı yazılıyor. Tecrit ve yok saymaya karşı Leyla Güven ve dava arkadaşları bedenlerini açlığa yatırdılar. Zulme karşı direnenlerin olduğu bir yerde alimlerin sözlerini esirgemesi, zalimlerin yanında olmaktır. Hz. Hüseyin Kerbela’da katledilirken, kimse anlamadı. Ne zaman Hz. Hüseyin katledildi işte o vakit insanlar ‘Eyvah’ dedi. Bu yüzden cezaevinden onların tabutları çıkmadan ses çıkarmak gerekir” dedi.    'Halka tecridi iyi anlatmak gerekiyor'    Daha sonra sözü Gürcü halkları adına Gonca Yangöz, aldı. Sadece cezaevinde değil dışarıda da tecridin olduğuna dikkat çeken Gonca, bu süreçte sorumluluğu tutsakların aldığını kaydetti. Halka tecridi iyi anlatmak gerektiğini belirten Gonca, ancak direnerek iktidarı geri döndürebileceğini söyledi.     ‘Yan yana mücadele edilmeli’   Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İnanç Komisyonu üyesi Hasan Doğan, tecridin bir insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Mezopotamya ve Anadolu halkları yüzyıllardır zulüm altında yaşıyor ve bunun sorumluları hala iktidarda. Kürt, Türk, Çerkez ve bütün ezilen halklar bir arada olmalıdır. Leyla Güven’in yanında olduklarını belirterek ezilen herkesin din, dil ve ırk ayrımı yapmadan yan yana mücadele etmesi gerekir.”   ‘Komşularımızla barışmalıyız’   Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Edip Arslan, Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Ermenice selamlama yaparak tecridin sonlandırılmasını istedi. Kuşaklar boyunca zulme uğradıklarını belirten Arslan, “Komşularımızla barışmalıyız ve hepimizin dilini konuşabiliriz” dedi.   Lazlar adına konuşan Mine Şirin de “Hepimizin kalbinin tek bir şeyde attığı bir günde bir araya geldik. Halklar olarak hepimizin birbirine benziyoruz. Belki zamanı durdurabilirsek Leyla Güven için bir şey yapabiliriz” diye belirtti.   Êzidî Kültür Vakfı Kurucu Üyesi ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, “Halklar olarak birbirimizi tanımayacak kadar küçültmüşler bizi ama birbirimizi tanıyacak kadar büyütmek zorundayız” diyerek “Halklar ağacını büyütmeliyiz” ifadesini kullandı. Dün Êzidîlerin Çarşema Sor bayramı olduğunu hatırlatan Azad, “İnancımızda insana zulüm etmek tanrıya karşı gelmektir” diyerek Leyla ve açlık grevinde olan tutsaklara sahip çıkmak gerektiğini vurguladı.    ‘Bu zulme sessiz kalmak suçtur’   ABF Yöneticisi Zeynel Odabaş, tarih boyunca zulme karşı çıktıklarını belirterek “Bu zulme sessiz kalmak suçtur. Eğer biz bu katliama sessiz kalırsak tarih bizi zulüm edenlerin yanında anar” dedi. Güven’in sesine ses, canına can katmak için mecliste çalışma yapacaklarını vurgulayan Zeynel, ilk olarak Leyla’yı ziyaret ettiklerini ve birçok Alevi kurum ve kuruluşunun içinde olduğu bir deklarasyon yayınladıklarını dile getirdi.   ‘Kin ve nefretin olduğu yerde sevgi olmaz’   ABF Yöneticisi ve Dedeler Kurulu Üyesi Mehmet Karabulut de Anadolu ve Mezopotamya halklarına inancını değiştirmesi için tarih boyunca baskı yapıldığını ifade ederek, “Kin ve nefretin olduğu yerde sevgi olmaz. Tecrit bir an önce kaldırılmalı. Şu sopalarını bizim üstümüzden bir çekseler biz birbirimizle çok hızlı kucaklaşırız” diye konuştu.   ‘Tecrit tüm ülkeye uygulandı’   HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, tecridin tüm ülkeye uygulandığını belirterek, topluma tek din dayatıldığını söyledi. Devletin İslam dışında başka inançları tanımadığını ifade eden Kemal, Türk halkına seslenerek, bu ülkede bütün halkların ve inançların eşit olduğu mücadelesinin vermesi gerektiğini söyledi. Kemal, Türk halkının Kürt halkına barış eli uzatması gerektiğine işaret ederek, adalet ve barış yolunda yan yana yürümek gerektiğini kaydetti. Ülkede bulunan herkesin tecrit altında olduğunu vurgulayan Kemal, “Leyla Güven ve arkadaşları bu ülkede tecride karşı direnişleri ile sembol oldular. Onlar devlete kendi yasalarına uyma çağrısı yapıyor” diye sözlerine ekledi.    ‘Birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yok’   Türkiye’de egemen anlayışın dışında herkesin acı çektiğini vurgulan Süryani halkından olan ve aynı zaman HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, bugün birçok halkın Kürt halkının mücadelesi sonucu görünür olduğunu söyledi. Leyla’nın direnişinin de öncü bir çıkış ve karanlığa karşı ışık olduğunu ifade eden Tuma, “Birlikten ve birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur” diye belirtti.    ‘Süreci değiştirecek güç halklar’   HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise, “Zalim bizden ise ben bizden değilim” sözünü hatırlatarak tarihi yazanların direnenler olduğunu söyledi. Tarihten ezilenlerin mücadelesine örnekler veren Hüda, halkların ve mazlumların dayanışmasının süreci değiştirecek güç olduğunu kaydetti. Türkiye halkının huzur istediğini belirten Hüda, Leyla ve binlerce direnişçi tutsağın özgürlüğe kavuşması için mücadele edeceklerini vurguladı.   Konuşmalardan sonra açıklamaya katılanlar birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.