Leyla Güven’e ziyaret: Hukuka dönüşün yolu tecridin kaldırılmasıyla mümkündür 2019-04-16 19:03:30     DİYARBAKIR - HDP, DTK, HDK ve DBP eşbaşkanlar, 160 gündür açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’i ziyaret etti. Ziyaret ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bir normalleşme ve hukuka dönüş süreci gerçekleşecekse, bunun ilk adımı İmralı tecridinin kaldırılması ile mümkündür” dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli,  Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ile HDP milletvekilleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla 160 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i evinde ziyaret etti. Partilileri Leyla’nın kızı Sabiha Temizkan karşıladı.   Ziyaretten dolayı teşekkür etti   Kısa süreli görüşmenin ardından partililer Leyla Güven’in odasına geçti. Partilileri tebessüm ile karşılayan Leyla, kendisine danışma ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Pervin Buldan, “Elimizden geleni yapıyoruz. Umarım en kısa zamanda sonuç alırız. Hepimizin çabası ve amacı bu zaten” dedi. Buna karşılık olarak Leyla Güven, “İlgi ve alakanız için teşekkür ederim. Gündeminizin büyük bir kısmını açlık grevlerinin oluşturduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.   ‘Normalleşme süreci tecrit sonlandırılmadan mümkün değil’   Ziyaret ardından evden ayrılan partililer binanın önünde bekleyen basına ziyarete ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada ilk konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, açlık grevi talebinin yalnızca eylemde bulunan kişilerin talebinin olmadığının belirtti. Abdullah Öcalan’ın biran önce aile ve avukat görüşünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Gülistan, talebin yerine getirilmesinin Türkiye’nin normalleşme sürecini sağlayacağı ifade etti. Gülistan, “Evet bir normalleşme ve hukuka dönüş süreci gerçekleşecekse, bunun ilk adımı İmralı tecridinin kaldırılması ile mümkün olabileceğinin altını çizmek istiyorum. Her birimiz bulunduğumuz her yerde bugün elimizden ne geliyorsa yapacağımızı iletmek istiyoruz. Bütün halkımıza bu sürecin sahiplenmeye çağırıyoruz. Buradan olumsuz bir sonucun çıkmaması Türkiye’nin yararınadır. Bu nedenle her birimizin açlık grevi eylemcilerini ve taleplerini birinci önceliği olarak görmesi gerekmektedir” diye konuştu.   ‘Sessizlik bozulmalı ve talepler yerine getirilmeli’   Ardından ise Leyla’nın sürdürdüğü açlık grevi eyleminin 160’ıncı gününü geride bırakmak üzere olduğunu anımsatarak konuşmasına başlayan HDP EŞ Genel Başkanı Pervin Buldan, Leyla’nın kendisine açlık grevlerine olan sessizliğin kendisini yaraladığını belirttiğini dile getirerek, herkesi harekete geçmeye çağırdı. Tecridin hukuki olmadığını belirten Pervin, Adalet Bakanlığı’nın derhal görevini yapması çağrısında bulundu. Leyla’nın bedeninin gün geçtikçe eriyip küçüldüğünü dile getiren Pervin, buna rağmen Leyla’nın umudunu hiç kaybetmediğini ve gün geçtikçe umudunu büyüttüğüne tanıklık ettiklerini söyledi.    ‘Kaybedecek zamanımız yok!’   Leyla’nın bugün özellikle kendilerine ifade ettiği bazı noktaların olduğunu dile getiren Pervin Leyla yaptıkları diyalogu şu şekilde aktardı: “Leyla ‘Bu açlık grevlerine sessiz kalınması beni derinden yaralıyor’ dedi. Bu durumu herkesin çok iyi düşünmesi gerektiğini özellikle ifade etmek isterim. Ama ayrıca sevgili Leyla özelikle cezaevinde açlık grevlerini sürdüren kendi yoldaşlarını da sormayı da ihmal etmedi. Yüreğinin, aklının açlık grevinde olan arkadaşlarında olduğunu ifade etti. İşte bunun için de bir an önce bu sessizliği bozmak ve daha sonra ise AKP hükümetinin biran önce adım atması gerektiğini biz de buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Bu hukuksuzluğun bu adaletsizliğin biran önce bitmesi gerektiğinin öneminin altını çiziyoruz. Çünkü kaybedecek zamanımızın hiç olmadığını biliyoruz. Ve her geçen günün hepimiz için aleyhe işlediğini biliyoruz. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı’nın kendi çıkarmış olduğu yasaları uygulaması gerektiğini ve bu anlamda da İmralı Cezaevi’nde Sayın Abdullah Öcalan’ın avukat ve aile görüşlerinin biran önce başlatılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Evet, bir seçim dönemi yaşandı ancak bugün artık hiç kimsenin İstanbul dışında bir seçim gündemi yok. Dolayısıyla gündemimizin tecrit ve açlık grevleri olması gerektiğini bir kez daha biz de belirtmek istiyoruz.”   Yapılan açıklamanın ardından heyet, Leyla’nın evinin önünden ayrıldı.