Eşbaşkanlar sloganlar eşliğinde Büyükşehir Belediyesi'ne girdi 2019-04-16 12:19:48   DİYARBAKIR - Mazbatasını alan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ile KHK’li olduğu gerekçesiyle mazbatası verilmeyen eşbaşkan Hülya Alökmen Uyanık, personellerin ve halkın “Amed ya me ye” sloganları eşliğinde binaya girdi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı mazbatasını aldıktan sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildiği için mazbatası verilmeyen eşbaşkan Hülya Alökmen Uyanık ile birlikte belediye binasına geçti. Eşbaşkanlar belediye binasına gelmeden önce, kayyımların gelmesiyle beraber giriş kapısına yerleştirilen kurşungeçirmez güvenlik kulübeleri, bariyerler ve arama noktaları kaldırıldı. Eşbaşkanların gelmesine yakın ise hem belediye personelleri hem de yurttaşlar eşbaşkanları karşılamak üzere sağanak yağmura rağmen belediye kapısında bekledi.    Selçuk, Hülya ve belediye meclis üyelerine HDP Diyarbakır Milletvekilleri Musa Farisoğulları, İmam Taşçıer, Semra Güzel, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri, aileleri eşlik etti. Eşbaşkanları ve beraberindekileri, kapıda bekleyen personel ve halk “Amed ya me ye” sloganları ve alkışlarla karşıladı. Zafer işareti yaparak binaya giren eşbaşkanlar Belediye Meclisi Toplantı Salonu’nda açıklama yaptı.    ‘Sözümü tuttuk, kayyımları gönderdik’   Hülya Alökmen, “Sevgili halkımız, bu belediyeden yaka paça çıkarılan çalışanlarımız, meclis üyelerimiz, şu an Kandıra Cezaevi’nde bulunan Gültan Kışanak, sevgili Fırat Anlı ve bu salona sığamayan Amed halkımız, hepiniz hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı. Belediyeleri alıp halka teslim edeceklerine dair verdikleri sözü hatırlatan Hülya, “Tam bugün biz bu sözümüzü halkımızın desteğiyle tutmuş bulunuyoruz. Yaşasın bize bu mutluluğu ve onuru yaşatanlar. 31 Mart’ta yerel seçimlerine ‘Demokrasi Bayramı’ denildi ama biz buraya 15 gün gecikmeli geldik. Mazbatalarımızı KHK zulmü devam ediyor diye alamayan arkadaşlarımız var. İstanbul ve başka şehirlerde seçimlerin sonuçlanmaması aslında demokrasinin ne kadar yara aldığını, mücadeleye ne kadar ihtiyaç olduğunun beyanıdır. Türkiye toplumunun vicdanını yaralayan kayyımları göndereceğimize söz verdik ve gönderdik” dedi.   ‘Bu zafer kadınların mücadelesinin sonucudur’   Mazbatalarını 31 Mart’ta halktan aldıklarını dile getiren Hülya, “Özellikle Bağlar halkımızın ortaya koyduğu iradeyi görmezden gelerek ikinci bir kayyım sistemi uygulamışlardır. Biz halkımızdan aldığımız mazbatalarımızla görev ve sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Bugün yaşanan bir zafer varsa bu kadınların direnişinin ve mücadelesinin sonucudur. Biz bu kenti hep beraber yöneteceğiz. Bize bu onuru yaşatan Amed halkına, kadınlara, gençlere, cezaevlerinde direnenlere, herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.    ‘Bizler kazandık’   Hülya’nın ardından söz alan Selçuk, “Suya, havaya ve toprağa cemre düştü, 31 Mart itibariyle Amed’e, halkın iradesine cemre düştü. Burada elimizden hukuksuzca alınan belediyelerimizi yaklaşık 2,5 yıl sonra halkımızın emeği ve çabasıyla tekrar aldık. Bu zaferi halkımız kazandı. ‘Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez’ demişti La Fontaine. Evet, bizler de çok zorlu süreçlerden geçtik. Binlerce partilimiz gözaltına alındı, tutuklandı. Seçim çalışmalarımız engellenmek istendi. Tüm bu zorluklara rağmen direndik. Diyarbakır halkı zulmü yenip bu zafere ulaşmıştır. Diyarbakır halkına iradesinden dolayı teşekkür ediyoruz. Kayyımlar ile darbeler ile kazanımlarımızı gasp etmek istediler. Talan anlayışı ile kentlerimizi yağmaladılar. Bizler 31 Mart’ta sandıklara gidip, gereken cevabı verdik. 1 Nisan’da halkımızın bize verdiği görevle, kazanımlarımıza, irademize sahip çıkacağız. Her ne kadar zulüm uygulanırsa uygulansın bizler kazandık” diye aktardı.   ‘Hakkımız gasp edildi’   İstanbul’da sayımların hala devam ettiğini hatırlatan Selçuk, “Bunun nedeni kaybettiklerini kabullenememedir. İstanbul seçimlerini yenilemeye çalışıyorlar. Diyarbakır Bağlar’da ise eşbaşkanımız KHK’li olduğu gerekçesiyle hakkımız gasp edildi. YSK başvuruları alırken, KHK’li arkadaşlarımızın başvurusunda bir sakınca görmedi ama seçimleri kazandıktan günler sonra eş başkanlarımıza mazbata vermediler. Bizler bu hukuksuzluğu tanımıyoruz. Bu halk bu hukuksuzluğu kabul etmeyecektir. Vicdanlarda derin yaralar açan bu durum tarihin kara sayfalarında yerini alacaktır” ifadelerini kullandı.      ‘Adaletsizliğe sessiz kalmayacağız’   Eşbaşkanlığın mor çizgileri olduğunu belirten Selçuk, tüm belediyelerinde eşbaşkanlık sisteminin uygulandığını dile getirdi. Büyükşehir belediyesinde de bu uygulamanın değişmez çizgileri olacağını söyleyen Selçuk, “Fakat bu seçimlerde YSK, eş başkanımız Hülya Uyanık Alökmen arkadaşımıza mazbatasını vermeyerek büyük bir hukuksuzluğa imza atmıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu adaletsizliğe sessiz kalmayacağız. Her gün Hz. Ömer’in adaletinden bahsedenler bu hukuksuzluklara imza atarak yezidin adaletsizliğini uyguladıklarını bizlere bir kez daha göstermiş oldular. Tüm bu olanlara rağmen bizler barış, demokrasi ve adalet taleplerinde ısrar edenleriz. Ülkemizi uçurumun kenarına sürüklemek isteyenlere, ayrımcı dil kullananlara karşı birleştirenleriz. Bir an önce ülkeyi yönetenlerin, sorumluluk mevkiinde olanların bu dili terk etmeleri gerekmektedir. Barışı tesis etmek için adımların atılması gerekmektedir” diye belirtti.   ‘Kazanacağız ve başaracağız’   Tutuklu olan önceki dönem eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’yı da selamlayan Selçuk, “Bizler büyükşehir belediyemizin seçilmişleri olan Sayın Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’yı da burada görmek isterdik. Fakat hukuksuzca eş başkanımız Sayın Gültan Kışanak tutuklanmıştır. Kayyımların tüm yaptıkları işlemleri inceleyip yasaya uygun olmayanları denetleyeceğiz ve suç duyurusunda bulunacağız. Halkımızın bizlere verdiği yetkiyi halkça, hakça ve adalet ile uygulayacağımıza emin olabilirsiniz. Bizler bu yetkiyi halkımızdan aldık ve bu sorumluluk bilinciyle davranacağımıza buradan söz veriyoruz. Bize oy veren veya vermeyen ayrımı yapmadan tüm Diyarbakır halkının çıkarlarını gözeterek çalışacağız ve başaracağız” dedi.    Selçuk konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Bizler, temel ilke ve değerlerimizden hareketle, yerinden ve birlikte yönetim anlayışı, şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcı, adil, örgütlü, cinsiyet eşitlikçi, çok dilli ve çok kültürlü, ekolojik ve ekonomik, yenilikçi, sürdürülebilirlik, vesayetlerin azaltıldığı, halkçı bir anlayış ile hareket edeceğiz. Herkesi katarak bu kararları işleyişe geçireceğiz. Bizler kentin tüm dinamikleri ile birlikte çalışacağız. Kent konseyini yeniden aktifleştireceğiz. Geçen ay kent bileşenleri ile birlikte hazırlayıp imzaladığımız kent sözleşmesini hayata geçireceğiz. Kazanacağız ama mutlaka kazanacağız.”