DTK Enfal Katliamında yaşamını yitirenleri andı 2019-04-14 10:54:52   DİYARBAKIR-Enfal Katliamı'nın üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen Kürtlere dönük soykırım operasyonlarının devam ettiğini belirten DTK, "Bütün bu savaş ve insanlık suçlarını işleyen diktatörlükler ve onların suç ortakları insanlık karşısında yargılanmadan ve suçlarının hesabını tarih karşısında vermeden insanlığın vicdanı asla temizlenmiş olmayacaktır" dedi.    Irak'taki Saddam Hüseyin rejiminin 14 Nisan 1986 yılında başlattığı ve Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki Kürtleri hedef aldığı Enfal Katliamı'nın 33'üncü yılı dolayısıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından yazılı bir açıklama yayınlandı. Kürt halkına yönelik katliam poltikalarının günümüzde de sürdüğünün belirtildiği açıklamada, uluslararası güçlerin de bu suça ortak olduğunun altı çizildi.    DTK açıklamasında şu ifadeler yer aldı:    "Kürdistan halkına karşı faşist, sömürgeci diktatörlükler tarafından yüzyıldır yaşatılan jenosid ve katliam politikaları ve uygulamaları günümüzde de en acımasız, vahşi ve insanlık dışı yöntemlerle sürdürülmeye devam etmektedir. İnsanlık tarihine kara bir leke ve insanlık suçu olarak kaydedilen Enfal katliamının üzerinden tam 33 yıl geçti. 14 Nisan 1986 yılında diktatör Saddam Hüseyin'nin emriyle başlatılan ve 1989 yılına kadar aralıksız sürdürülen katliamda, 182 bin insanımız katledilerek toplu mezarlara gömüldü. Bu insanlık suçunun yarattığı tahribatlar günümüzde de varlığını sürdürmeye devam etmektedir.    Katliam politikaları devam ediyor'   Enfal katliamı sömürgeci devletlerin Kürt halkına karşı uyguladıkları katliam politikalarının ne ilki ne de sonuncusu oldu. Koçgiri, Ağrı, Zilan, Dersim, Maraş ve daha bir çok katliam uygulamalarının bir devamı olarak Kürt halkına karşı uygulanan stratejik bir yok etme planının tarihin değişik zamanlarında hayata geçirilmesiydi. Bu soykırımcı politika Qamışlo'da, Roboski'de , Şengal'de, Kobani'de, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Kerboran, Yüksekova'da, günümüzde de Afrin'de şehirlerin yakılıp yıkılması eşliğinde sürdürülmeye devam etmektedir.   Bu soykırım ve katliam politikalarını uygulayan sömürgeci devletlerin uluslararası emperyal güçlerden güç ve destek aldığı ve onların himayesinde gerçekleştirdiği somut bir vakadır. Uluslararası güçler işlenen bu savaş suçunun ortağı durumundadır. Bütün bu savaş ve insanlık suçlarını işleyen diktatörlükler ve onların suç ortakları insanlık karşısında yargılanmadan ve suçlarının hesabını tarih karşısında vermeden insanlığın vicdanı asla temizlenmiş olmayacaktır.   'Halkımız özgürlük tutkusundan taviz vermedi'   Ancak bildiğimiz ve somut olarak yaşadığımız bir gerçek vardır. O da, Kürdistan'ın tüm parçalarındaki halkımız bu katliam uygulamaları karşısında asla geri adım atmamış, kurtuluşuna ve özgürlüğüne olan tutku ve inancından bedeli ne olursa olsun taviz vermemiştir. Bugün de vermeyecektir. Bu katliam politika ve uygulamalarının sahibi olan diktatörlüklerin tamamı insanlık nezdinde mahkum olmuş tarihin lanetli karanlıklarında kaybolmuşlardır. Halkımız ise tüm Kürdistan'da özgürlüğüne her gün biraz daha yaklaşmakta, tüm Ortadoğu halkları için bir moral ve umut kaynağı olmaktadır. Bundan dolayıdır ki, Kürdistan, insanlığın yitirildiği ve kirletildiği bir dünya'da insanlığın tüm insani değerleriyle yeniden filizlendiği ve yeşerdiği bir coğrafya haline geldi.   Bu bilinç ve duygularla Enfal katliamını 33. yılında bir kez daha lanetliyoruz. Yerel ve uluslar arası tüm sorumlularının insanlık karşısında yargılanacaklarına ve hesap vereceklerine olan inancımızı sürdürerek, özgürlük ve kurtuluş mücadelemizi zaferle taçlandıracağız."