Cezaevi kapılarında geçen ömür: Bu kez çocukları için direniyor 2019-04-06 09:14:11   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Daha önce babaları ve eşleri için cezaevi kapılarında direnen kadınlar, şimdi de çocukları için mücadele ediyor. “Kendimizi bildik bileli mücadele ediyoruz, edeceğiz de” diyen Hayriye Demir’in 3 çocuğu cezaevinde ve biri 37 gündür açlık grevinde.    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış olduğu açlık grevi eylemi 150’nci gününe girerken, cezaevlerinde ilk grubun başlattığı açlık grevi eylemi ise 112’nci günü geride bıraktı. Açlık grevi eylemleri her geçen gün yayılırken, tutsak yakınları ise hükümetin sessizliğine tepkili.   ‘Çocuklarım için direneceğim’   Hayriye Demir’in 3 çocuğu cezaevinde ve biri 37 gündür açlık grevinde. Ömrünün cezaevi kapılarında geçtiğini belirten Hayriye, babasını da eşini de işkencede kaybetti. Çocukları için endişeli olan Hayriye, “Kızım 15 yıl ceza aldı, 10 yıldır cezaevinde, oğlum 36 yıl aldı neredeyse 26 yıldır cezaevinde, diğer oğlum 6 buçuk yıl aldı eğer başka ceza almazsa 2 yıl sonra özgür olacak. Şimdi biz nasıl direnmeyelim, nasıl mücadele etmeyelim? Ben eşimi de babamı da işkenceden kaybettim. Çocuklarımdan önce cezaevi kapılarına eşim için giderdim, şimdi çocuklarım için gidiyorum. Eşimiz, babamız için beklediğimiz cezaevi kapılarında şimdi çocuklarımız için bekliyoruz. Zaman geçiyor ama Kürdün kaderi değişmiyor. Kendimizi bildik bileli mücadele ediyoruz, mücadele de edeceğiz. Gücüm yetene kadar direneceğim. Çocuklarım için direneceğim” ifadelerini kullandı.    ‘Daha kaç can yitireceğiz?’   Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a da seslenen Hayriye, “Hadi Erdoğan erkektir, kalbi katıdır, peki ya Emine Erdoğan. Sen annesin anne, hiç mi kalbin sızlamıyor? Senin çocuğun cezaevinde açlık grevinde olsa hiç mi üzülmezsin, kahrolmazsın? Sen nasıl annesin, nasıl bir vicdan var sende” diye sordu. Hayriye, taleplerin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Daha kaç can yitireceğiz, daha kaç gencimiz ölecek vicdanınızın sızlaması için? Bu gençler barış istiyor, özgürlük istiyor, adalet istiyor. Sizden başka bir şey istemiyorlar. Tecridi kaldırın, açlık grevleri sonlansın. Var olduğum sürece çocuklarımın yanında olurum, ellerinden tutarım, seslerine ses olurum. Hiçbir anne çocuğunu yalnız bırakmamalı, hiçbir anne evladına sırtını dönmemeli. Aileler olarak biz de elimizden geleni yapmalıyız” diye konuştu.   ‘Kendimi bildim bileli cezaevi kapılarında beklerim’   3 çocuğu cezaevinde olan Ayten Arıkboğa da, açlık grevlerinin biran önce sonlanması gerektiğini belirtti. Bir çocuğu 46 gündür açlık grevinde olan Ayten, “Kendimi bildim bileli cezaevi kapılarında beklerim. Ne için? Sırf Kürt olduğumuz için, hakkımızı aradığımız için. Bıkmadılar Kürtleri öldürmekten de, tutuklamaktan da. Kızım 4 yıldır cezaevinde, 3 çocuğu var. Bir çocuğu onunla beraber içeride, diğer ikisi dışarıda. Birine ben bakıyorum birine babası bakıyor. Çocuklar bile birbirinden ayrı büyüyorlar. Hem annesiz hem babasız hem de birbirlerini görmeden. AKP, Kürt halkına bunu reva görüyor. Sanmasınlar ki öldürdüklerinde, tutukladıklarında biteceğiz, tükeneceğiz. Biz öldükçe çoğalıyoruz. Kürt halkı hiçbir zaman özgürlüğünden vazgeçmeyecek. Anlasınlar bunu artık, çocuklarımızın taleplerini kabul etsinler. Daha fazla can kaybı yaşanmasın” diyerek tepki gösterdi.