‘Yasaklanan her Newroz sonrası katılım daha da arttı’ 2019-03-20 09:15:02   VAN - Van’da polis şiddetine sahne olan 2008 yılı Newrozu’na katılan kadınlar, ne olursa olsun Newroz’a gitmekten vazgeçmediklerini belirterek, “Her yasak sonrası katılım daha da arttı. Bu yılda herkes Leyla Güven ve tutsakların sesi olmak için alanlara akmalı” dedi.    Newroz kutlamalarının yasaklandığı 2008 yılında başta Van, Hakkari, Yüksekova ve Siirt olmak üzere birçok kentte yurttaşlar, yasakları aşarak alanlarda bir araya gelmişti. Ancak bir kez daha şiddete başvurarak halkı dağıtan polis, çok sayıda kişiyi de zor kullanarak gözaltına almıştı. Van’da yasağa rağmen sokağa çıkan kent halkının gerçekleştirdiği Newroz kutlamaları, polislerin saldırıda bulunup üst üste yığdığı kadınları coplarla darp etmesi ile hafızalara kazınmıştı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Newroz bayramını kutlamak için yöresel kıyafetleriyle alana gelen kadınlar, cop ve tekmelerle darp edilmişti. Yine onlarca polisin bir genci coplarla darp etmesi sonucu, demir bariyerlerin arasında bayılması uluslararası kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Yaşanan olaylarda Zeki Erinç ve Ramazan Dağ adlı yurttaşlar polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirirken, olayların sorumlusu olarak gösterilen ve görevden alınması istenen Van Emniyet Müdürü M. Salih Kesmez’e aylar sonra “Terörle mücadelede gösterdiği üstün başarı” için takdirname verilmişti.    Üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen o gün yaşadıklarının ilk günkü gibi belleklerinde saklı olduğunu dile getiren kadınlar, bütün baskılara rağmen bu yıl da Newroz alanında olacaklarını belirtti.    ‘Dehşet bir gün yaşadık’   Kutlama için yöresel kıyafetleriyle bulunduğu mahalleden çarşı merkezine yürüyen Bahar Abi, “Çocuğum yere düştü, ben de kaldırayım derken, çocuğumun üzerine düştüm. Benimle birlikte 6 kadın daha vardı. Onlarca kadını, çocuğu üst üste atan polisler, coplarla tekmelerle bizi darp ettiler. Kafamı kaldırdıkça polis kafama vuruyordu. Yerden kalkmama izin vermedi. Kafama aldığım darbelerden kaynaklı baygınlık geçirdim. Dehşet bir gün yaşadık, kadın çocuk demeden kurşun sıkılıyordu. Biber gazı atıldı. Halada polislerin vurduğu yerlerimde acı hissediyorum. Bacaklarıma o kadar çok vurdular ki daha geçen gün bile bu yüzden hastaneye gittim” diye anlattı.    ‘Ne olursa olsun bu yıl da gideceğiz’    Sonraki yıllarda kutlanan bütün Newroz’lara bıkmadan usanmadan gitmeye devam ettiğini kaydeden Bahar, “Newroz bizim barışta ısrarımızdır. Newroz  Kürt halkının kırmızı çizgisidir. Ne olursa olsun bu yıl da gideceğiz. Kar yağsa, kıyamet kopsa, ne olursa olsun gideceğiz. Bu yıl ki Newroz sloganımız barış ve Leyla Güven şahsında olacak. Biz barış istiyoruz, kan dökülsün istemiyoruz. Hiçbir annenin gözyaşı dökmesini istemiyoruz” dedi.   ‘Darp ettikleri sırada bizlerden ne kadar korktukları yansıyordu’   Darp edildikleri Newroz gününü “Hayatımın en kötü anıydı” sözleriyle ifade eden Naime Aslan da, “Darp edildik. Hakaret ettiler. Savunmasız elinde çocuğundan başka bir şeyi olmayan 80 yaşındaki kadınları bile darp ettiler. Aslında darp ettikleri sırada bizlerden ne kadar korktukları yansıyordu. Çünkü onlarca TOMA ve zırhlı araçlar eşliğinde ellerinde silah ve coplarıyla saldırdılar. Bu bir korkudur. Bunun başka bir tanımı yok” ifadelerini kullandı. Bu yıl kutlanacak Newroz bayramının Kürt halkı için çok önemli olduğuna dikkat çeken Naime, bütün kadınları katılmaya çağırdı.    ‘Yasaklanan her Newroz sonrası katılım daha fazla oldu’   AKP’nin iktidarı boyunca Newroz’u yasaklayarak engellemeye çalıştığını fakat buna karşı halkın daha fazla bir katılımla alanlarda buluştuğunu söyleyen Ayten Salgür ise, şöyle dedi: “Darp edildik. Çocuklarımız vuruldu. Birçoğu hala darp edilen yerlerinin acısını çekiyor. Ama Kürt halkı Newroz gününü kutlamaktan asla vazgeçmedi. Bu yıl da yüzbinlerin Newroz alanında toplanmasını bekliyoruz.”