92 Nusaybin Newrozu’nun tanığı: Bugün de AKP-MHP ittifakına gereken cevap verilmeli 2019-03-20 09:01:09   Rojda Aydın   MARDİN - 16 kişinin yaşamını yitirdiği 1992 Nusaybin Newrozu’nun tanıklarından Hazar Avşin, o gün yaşananları asla unutmayacağının altını çizerek, “Çağ Çağ Deresi’nden o gün kan akıyordu. Unutmak ne mümkün ancak 27 yıl sonra aynı saldırılar şuan da devam ediyor. Halkımız alanlara çıkıp AKP-MHP ittifakına gereken cevabı vermelidir” dedi.   Newroz kutlamaları denilince akla ilk gelen şehirlerin başında Mardin’in Nusaybin ilçesi geliyor. Özellikle de 1992 Newrozu hiç unutulmuyor. 21 Mart 1992 günü binlerce kişi kente bağlı Yenişehir mahallesinde bir araya gelerek, Newroz'u kutlamış ve o gün herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştı. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de yaptığı açıklamada, kutlamaları olaysız sona erdirdikleri için Nusaybin halkına "teşekkür" etti.   Ancak Şırnak’ın Cizre ilçesinde aynı gün yapılan kutlamalar sırasında birçok kişinin yaşamını yitirmesi ve zihinlerden silinmeyen o görüntülerin ortaya çıkmasıyla birlikte binlerce Nusaybinli, ertesi gün soluğu sokaklarda aldı. Her geçen dakika artan kitlenin önü Çağ Çağ Köprüsü üzerinde polislerce kesildi ve köprünün her iki girişi de panzerlerle kapatıldı. Panzerlerden yapılan "Dağılın yoksa sizleri ezeceğiz" şeklinde anonslarla birlikte kitle, köprü üzerinde oturma eylemine başladı. Kısa süre sonra ise bir önceki gün "teşekkür" eden Bakana bağlı polisler, panzerleri halkın üzerine sürdü ve otomatik silahlarla kitleyi taradı.   Failler açığa çıkarılmadı   Ezilme tehlikesi geçiren birçok kişi köprüden aşağı atlarken, birçok kişi de panzerlerin altında ezilerek ya yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Sabah saatlerine kadar süren olayların ardından ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, giriş çıkışlar da yasaklandı. Resmi tutanaklara göre, 16 kişi yaşamını yitirdi, 106 kişi ise çeşitli yerlerinden yaralandı. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre ise, olaylar sırasında 21 kişi yaşamını yitirdi. Bugüne kadar hiçbir fail ise açığa çıkarılmadı. 1992 kanlı Newroz’unun tanıklarından Hazar Avşin, o gün yaşadıklarını anlatarak "Mutlaka Kazanacağız, Tecridi Kıracağız!" şiarıyla 21 Mart’ta gerçekleştirilecek kutlamaların önemine dikkat çekti.   ‘Dağılın’ anonsuna sloganlarla karşılık verildi   O dönem 47 yaşında olan Hazar, Nusaybin Newrozu ile Cizre’de yaşananlara sessiz kalmadıklarını dile getirerek, yaşananları kitlesel olarak protesto ettiklerini vurguladı. Sabah saatlerinde Abdulkadir Paşa, Dicle ve Fırat mahallelerinden çok sayıda insanın Hükümet Konağı önünde toplanmaya başladığını kaydeden Hazar, kısa bir süre sonra önlerinde duran panzerden, “Dağılın, dağılmayanlar ölür” şeklinde anons geçildiğini söyledi. Halkın, yapılan anonsa sloganlarla karşılık vermesi üzerine panzerin kitleye doğru hareket etmeye başladığını anlatan Hazar, “Kitlenin içerisinde çok sayıda genç ve yaşlı vardı. Ancak buna rağmen kitleye ateş açılmaya başlandı” diye belirtti.    ‘Çağ Çağ Deresi’nde o gün kan akıyordu’   Kendisinin de içerisinde bulunduğu kitlenin “Şehitler Köprüsü” üzerinde protesto amaçlı oturma eylemine başladığını ifade eden Hazar, o gün yaşananları şu sözlerle anlattı: “Panzerlerden biri arkadan, biri de ön taraftan gelmeye başladı. Kitle de Şehitler Köprüsü’nde oturma eylemi başlattı. O sırada panzerlerden biri kitlenin üzerine sürüldü. Diğeri de aynı şekilde köprüdeki kitleye yöneldi. İki kızım ve eşim de kitlenin içerisindeydi. Eşim panzerlerle ezilerek katledildi, kayın biraderimin de bir bacağı panzerin altında ezildi. Birkaç saatin ardından yaralı bir şekilde kurtuldu. İki kızımda kendini kurtarmak için köprüden atlayarak suya girdiler. O zaman suya kapılan bir kişi öldü ama cenazesine ulaşamadık ve toplamda o gün 21 kişi yaşamını yitirdi. Ama devlet 16 kişi diye açıkladı. Çağ Çağ Deresi’nde o gün kan akıyordu.”   ‘Halbuki sadece mezarlıkta Fatiha okuyacaktık’   Çocuklarının da ölüm tehlikesi geçirdiğini dile getiren Hazar, “Silahlarla yapılan saldırının ardından birçok insan köylerde askerler olduğu için kayalıklar ve tarlalarda saklandılar. Sabah olduktan sonra kızlarım eve sağ salim geldiler. Köprü civarında onlarca insan katledildi. Kitle daha ne olduğunu anlayamamıştı. Halbuki sadece Cizre’de yaşamını yitirenler için mezarlıkta Fatiha okuyacaktık. O gün kanlı bir gündü” ifadelerini kullandı.    ‘92’de kutladığımız gibi…’   92’de yaşananları asla unutmadığını sözlerine ekleyen Hazar, 27 yıl geçmesine rağmen hala o acıları yaşadıklarını söyledi. Bu yılki kutlamaların önemine değinen Hazar, “27 yıl sonra saldırılar bugünde hala devam ediyor. Bugün Abdullah Öcalan üzerinde bir tecrit ağırlaştırılmış ve bu ağırlaştırılmış tecrit ile beraber savaşta yoğunlaştı. Bu yüzden Newroz’un coşkulu kutlanmasını istiyoruz” dedi.    Hükümet’in Kürt düşmanlığı yaptığını kaydeden Hazar, sokağa çıkma yasağının üzerinden geçen 3 yılın ardından Nusaybin’de yapılacak Newroz kutlamasına herkesi davet etti. Hazar, “Nusaybin halkı, tüm baskı ve zorbalıklara rağmen 92 Newrozu’nu nasıl kutladıysa bu yıl da aynı şekilde kutlayacak. Halkımız yine alanlara çıkıp AKP-MHP ittifakına gereken cevabı versin" diye konuştu.   ‘Tecridi Newroz ruhuyla kıracağız’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle 133 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in durumuna dikkat çeken Hazar, şöyle devam etti: “Aynı taleple birçok cezaevinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri başlatıldı. Bir şahadet yaşandı daha fazla geç olmadan ses olalım. Bizler bu açlık grevlerine ses olmak için bu Newroz’a herkesin katılmasını istiyoruz. Bizler bu tecridi direniş ruhu ile kıracağız. Herkesi Nusaybin Newrozu’na bekliyoruz. Bu Newroz ruhu ile tecridi kıracağız.”