Van Newroz'a hazır: Tecridi kıracağız, mutlaka kazanacağız 2019-03-18 12:38:59   VAN - Van'da Newroz deklarasyonu yayınlandı. “Tecridi kıracağız, mutlaka kazanacağız” şiarı ile gerçekleştirilecek Newroz'a tüm Van'lılar davet edildi.   Van'da 'Tecridi kıracağız, mutlaka kazanacağız' şiarıyla gerçekleşecek Newroz öncesi Demokratik Toplum Kongresi (DTK),Azadi Hareketi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ,Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısıyla Newroz Deklarasyonu’nu açıkladı. HDP Van il binasında gerçekleştirilen açıklamaya, HDP Van İl eşbaşkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP İl Eşbaşkanı Ökkeş Kawa, TJA aktivistleri, Azadi Hareketi’nden Mehmet Akdoğan ,HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, DTK Başkanlık Divanı üyeleri Mukaddes Karakoç, Fikret Doğan, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Mustafa Avcı katıldı.   Açıklamada Newroz tertip komistesi adına konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, konuşmasına, Tekirdağ 2 nolu Cezaevinde PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı yaşamına son veren tutsak Zülküf Gezen'i anarak başladı.    'Yenilenmenin adı ve sevincidir bahar'   Baharın sadece doğanın canlanması, ağır kış koşullarının son bulması olmadığın, baharın ayrıca toplumsal yaşamın da etrafında örülen sınırlayıcı etkenlerin ortadan kalkması ve hareket kazanması demek olduğunu kaydeden Muazzez, "Hem doğa hem insan şahsında yenilenmenin adı ve sevincidir bahar. İşte bu süreklileşen yenilenmeye, yani cemrelerin yüreklere ve vicdanlara düşmesine Newroz diyoruz. Bugünü bayram olarak kutlamanın esas sebebi şüphesiz dillerin özgürlük için haykırması, adımların daha insancıl bir yaşam için atılması, sözlerin daha demokratik bir gelecek için sarf edilmesinden gelir. Çünkü Newroz'un toplumsal doğamız için anlamı özgürlüktür. Newroz bu anlamda toplumsal sorunların mücadele ile kazanılan özgürlükleri ifade etmektedir. Özgürlüğü kazanmanın adı olan Newroz, bize direnişi hatırlatır. Direnişin adı Demirci Kawa'dır. İktidar ve devlet maskesi altındaki yıkım ve kıyımın adı da Kral Dehak'tır. Dehak toplumun kültürüne ait olmayan, doğadan ve insandan kopuk tüm şeylerin temsilidir. Yaşamak için gençlerin beyinlerine ihtiyaç duyan, bu hareketi ile toplumu geleceksiz bırakmayı hedefleyen bir halk düşmanıdır. Kawa'nın zalim Dehak karşısındaki direnişiyle özdeşleştirilen ve günümüze kadar dilden dile dolaşarak gelen Newroz, Kürdün ve Ortadoğu halklarının özgürlük tutkusundan ve ısrarından başka bir şey değildir" dedi.   'Tarihi gelişmelerin yaşandığı şu günlerde Newroz'da buluşacağız'   21 Mart 2019 tarihinde Ortadoğu halklarının diriliş bayramı olan Newroz'un 2 bin 631'inci kez kutlanacağını kaydeden Muazzez, "Zulme karşı başta Kürt halkı olmak üzere halklarımızın yüzyıllardır sürdürdüğü direnişin simgesi olan Newroz, bu yıl partimiz tarafından 'Mutlaka Kazanacağız, tecridi kıracağız' temel şiarıyla kutlanacaktır. Zulme karşı halkların baharı olan Newroz, bu yıl da ülkemiz ve bölgede çok tarihi gelişmelerin ortasında kutlanacak. Newroz'un Kürt halkı açısından tarihsel misyonu ve önemi, direniş mirasının bir varoluş tarzına dönüşmüş olmasıdır. Zalime karşı mazlumun mücadelesi olarak hafızalara yerleşmiş olmasıdır. Bugün, kendi farkına varmanın ve bu duygularla hareket etmenin günüdür, yani bilinç günüdür. Bundan dolayı Newroz'un en net ve sade tanımı zalime karşı direnmedir. En temel karakteri direniş ve özgürlüktür. Newroz direnen halk gerçekliğinin somut ifadesidir. Newroz'un özgürlükçü ve direnişçi ruhunun yarattığı değişim ve dönüşüm sadece Kürt halkıyla sınırlı değildir. 40 yıllık nefes nefese bir mücadelenin sonucu olarak Newroz, bugün dünyanın ilerici, özgürlükçü halk ve güçleriyle buluşmuştur" sözlerini kullandı.    Muazzez konuşmasını şu şekilde sürdürdü:    "Bugün halklar bahçesini, zenginliğimiz olan tüm farklılıkları, duyguları tekleştirmek isteyen ve bu uğurda devletin sahip olduğu bürokratik, ekonomik, askeri, medya ve sosyal tüm güçlerini seferber eden bir AKP-MHP iktidarıyla karşı karşıyayız. Fakat buna rağmen halkın direnişini kırmayı başaramamışlardır. Özellikle DTK Eşbaşkanı, Hakkari Milletvekilimiz Sayın Leyla Güven ve siyasi tutsaklar tarafından başlatılan açlık grev eylemleri, zulüm düzenine karşı topyekun bir mücadeleyi ifade etmektedir. Her gün büyüyen, yayılan ve oldukça kritik bir sürece girilen bu açlık grevleri eyleminin tek bir gündemi vardır: Tecridi kırmak! Devlet bu sese kulak vermek, tabi olduğu yasayı uygulamak ile mükelleftir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması bütün Türkiye halklarının ortak çıkarınadır.    'Tecrit tüm ülkeye yayılmış durumda'   8 Mart ruhunu 21 Mart'ta alanlara taşıyacak olan milyonlar, özellikle Nisan 2015'ten bu yana ağırlaştırılmış mutlak bir tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu hukuksuzluğun bitmesini haykıracaklar. Devlet erkanı da çok iyi bilmektedir ki, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, faşizmin yenilmesi, demokrasi ve özgürlüklerin önünün açılmasıdır. Karşı oldukları şey budur! Unutulmamalıdır ki, tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumdadır. Tecrit ekonomik çöküntüdür, savaşa batmaktır, tarımın bitme noktasına gelmesidir, halkına karşı yalan politikasıdır, zenginlerin daha da zenginleşmesidir, işsizliğin büyümesidir, sofralarımızdaki ekmeğin küçülmesi, altından kalkamadığımız vergilerin devasa boyutlara varmasıdır. Tüm bunları Kürtlere şoven saldırılar ile ülkeyi kutuplaştırarak örtülemez. Çünkü var olma mücadelesi bugün her yerdedir. Dera Zor'un Baxoz köyünden Kobanê'ye, Cizre'den Cerrahtepe'ye dek sağduyu sahibi herkes kötülüğe karşı direniyor.   '31 Mart'ta halkımız inkar imha politikalarına cevap verecektir'   Dışarıda tecrit, içerde çöküntü yaşayan AKP-MHP iktidarının çokça tehditlerde bulunması, tarihte onlarca örneği olan zayıf ve kaybetmek üzere olan tüm diktatörlerin sonuna işaret eden çığlıkları olduğu bilinmelidir. AKP-MHP bloğunun saldırıları sadece kültüre yönelik değil Kürtlerin iradesine dönük olarak da sürüyor. Seçilmişlerimizi hedef alan, belediyelerimizi kayyımlarla gasp eden AKP-MHP bloğunun hedef aldığı ilk şey, Kürt kültürü ve kadın kurumları olmuştur. Kürt dil kurumlarını, Kürtçe kreşleri, Kürtlerin simge isimlerinin verildiği park, cadde ve sokak isimleri kaldıran, Kürtçe tabelaları söken kayyım saldırısına da Newroz'un direniş ruhu ile 31 Mart tarihinde belediyelerimizi geri alarak gereken cevabı vereceğiz.    Ulusal birliğe giden yolun önemli kilometre taşlarından biri olan Kurdi ittifak ile kayyum politikalarına en güçlü yanıtı vereceğiz. Bizler Newroz'un aydınlattığı mücadele ve emek yolunda, 31 Mart seçimlerine özgürlük bizim kimliğimizdir diyerek çalışıyoruz. Bu yılki Newroz kutlamaları bizim için 31 Mart'ın gecesine kadar sürecektir. Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak, seçim çalışmalarımızı Newroz ruhuyla yaparak gerçekleştireceğiz bunu. Bahar Newrozlaşıyorsa biz buna tüm yüreğimizi açacağız. Halkın, bu yıkım, talan, sömürü, haksızlık ve tekleştirme politikalarına karşı öfkesi, 31 Mart'ta irade beyanımıza dönüşecektir. Sandıklara, 'Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz, daha çok yaşam daha çok demokrasi' ruhuyla gideceğiz."   'Halkımızı Newroz alanlarına bekliyoruz'   Newroz, bir kararlaşma ve bir merhabalaşma günüdür. Halklarımızın geleceğini esir alan, Biz'lere kendi şahsi bekaları için boyun eğmeyi dayatan Dehaklara karşı Kawa ruhu ile mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.  Günümüz Dehaklarını yenilgiye uğratma ve anlamlı bir yaşamı gerçekleştirme göreviyle karşı karşıyayız. Newroz umuttur, cesarettir, bir olma günüdür. Milyonlar olarak cesaret ve umudu dört bir yana savuracağız. Newroz'un barış ve özgürlük yürüyüşümüzde yolumuzu aydınlatmaya devam edeceği inancıyla tüm Van halkını 21 Mart 2019 Perşembe günü Saat.10.00'da Newroz alanına davet ediyoruz."