‘Dün Gezi’de bugün Feminist Gece Yürüyüşü’nde aynı yalanlar’ 2019-03-14 09:06:49   Habibe Eren   ANKARA - Kadınların sokakta yürüttükleri gerçek muhalefetle AKP’nin maskesini düşürdüğünü belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, 17. Feminist Gece Yürüyüşü’nün bu yüzden hedef alındığını vurguladı. Dirayet, “Dün Gezi’de ‘başörtülü bacıma saldırdılar’ şeklinde manipüle edici söylemlerde bulunmuşlardı. AKP, kadın mücadelesini kendi bekasına tehdit olarak görüyor” dedi.    8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm baskı ve engellemelere rağmen Türkiye’nin dört bir yanında binlerce kadının katılımıyla kutlandı. Kadınlar alanlardan bir kez daha taleplerini dillendirirken, yine iktidarın hedefindeydi. İstanbul İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen 17. Feminist Gece Yürüyüşü’nde on binlerce kadına polis saldırdı. Kadınlar polis saldırısın protesto ederken, kadınların protestosu “Ezanı ıslıkladılar” diye manipüle edildi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, kitlesel geçen 8 Mart eylemleri ve manipüle edilen Feminist Gece Yürüyüşü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    ‘İtirazlar bir kez daha alanlardan yükseltildi’   8 Mart alanlarında hem faşizme hem de erkek egemenliğine karşı 4 aydır Leyla Güven şahsında devam eden açlık grevi direnişlerinin sahiplenildiğini belirten Dirayet, Diyarbakır’da, Batman’da Van’da, İstanbul ve İzmir’de ve birçok yerde kadınların çok güçlü eylemler gerçekleştirdiğini hatırlattı. Dirayet, “Kadınlar sözleriyle, eylemleri ve talepleri ile alanlara aktı. Ama maalesef her dönem olduğu gibi bu sene de ciddi engellemelerle karşılaştılar. Kadınların alanlara çıkması, sözünü ifade etmesi, pankartı ve afişleri saldırılara maruz kaldı. Ama yine de kadınlar alana çıkmak için büyük bir direniş gösterdiler. Yine bu yılın yerel seçimlere denk gelmesi, açlık grevi direnişleri ve kadın mücadelesine karşı AKP’nin 17 yıldır yürüttüğü derinleşen politikalar karşısında çok ciddi bir direniş olduğunu söylemek mümkün. Kadınlar hem kazanımlarını hem de geleceğini sahiplenmek hem faşizan politikalar karşısında bir kez daha itirazını ve sesini yükseltmek için alanlara çıktı” dedi.    ‘Kadınların duruşu cevap niteliğindeydi’   Açlık grevi direnişleri, tecrit politikasının kendisi ve bu politikanın ülkeyi sürüklediği savaş, ekonomik kriz ve derinleşen çözümsüzlüğe karşı kadınların duruşunun cevap niteliğinde olduğunu vurgulayan Dirayet, “Çünkü kadınlar alanlara çıkarken, tecridin kırılması gerektiğini, yoksulluk, savaş, kadına yönelik şiddete karşı tavrını çok açık bir şekilde ortaya koydu. Kadınlar sokakta meşru talepleri ile AKP’nin maskesini düşüren, siyasetini teşhir eden ve gerçek muhalefeti yürüten bir pozisyondaydı. Kadınların muhalefeti karşısında çok ciddi bir kaygı ve korku duyuyor AKP. Özellikle 17 yıldır kadınları eve kapatma, aile içerisine konumlandırma ve kadın düşmanı politikalarını derinleştirme üzerine bir siyaset izliyor. Bu siyaset karşısında teslim olmayan direnen ve yılmayan kadınlar bir kez daha gücünü gösterdi” diye konuştu.    ‘Kadınlara duyulan nefret korkunun ifadesi’    8 Mart’ta birçok ülkede kadınların önünün açıldığını ve bu günün resmi tatil edildiğini anımsatan Dirayet, Türkiye’de yasakçı uygulamaların AKP’nin nefret yüklü yaklaşımının, kadınlara duyulan korkunun ifadesi olduğunu söyledi. Son birkaç gündür hedef haline getirilen 17. Feminist Gece Yürüyüşü’nü iktidarın seçim malzemesi haline getirmeye çalıştığına dikkat çeken Dirayet, şunları söyledi: “Manipülasyonla kadın mücadelesine gölge düşürmeye çalışan bir yaklaşım söz konusu. Bu acizliğin de bir ifadesi. Biz bu yalanları çok duyduk. Daha önce Gezi eylemlerinde ‘Camide içki içtiler. Yine Kabataş’ta başörtülü bacıma saldırdılar’ şeklinde manipüle edici söylemlerde bulunmuşlardı. Bugün de milyonlarca insanın gözünün içine baka baka yalan söyleniyor. Algı operasyonu yürütüyorlar. Bunu çok tehlikeli bir girişim olarak da değerlendiriyoruz.”    ‘Topluma tecrit uygulayan bir iktidarın söyleyecek bir sözü yok’   İktidarın toplumun ortak değerleri üzerinden algı yarattığını dile getiren Dirayet, “Sanki din ve ezan AKP’nin tekelindeymiş, yılmaz savunucuları onlar gibiymiş gibi bir yanılsamayla ortaya çıkıp, yalanlarla kadın mücadelesine saldırıyorlar. Kendi dönemlerinde şiddet, taciz ve tecavüz kat be kat artmış, ülkeyi de ekonomik olarak batırmış, savaşı derinleştirmiş, bütün topluma tecrit uygulamış bir iktidarın topluma söyleyecek bir sözü yok” dedi.    ‘Kadın mücadelesini kendi bekasına tehdit olarak görüyor’   Söz konusu manipülasyonu “kadın mücadelesini toplum önünde itibarsızlaştırma çabası” olarak ele aldıklarını kaydeden Dirayet, “Özgürlüğü, eşitliği, barışı talep eden ya da bunu yansıtan her eylem ve etkinliği kendi bekası için sorun olarak görüyor. Çünkü bekasını tekçilik, inkar, asimilasyon ve kadın düşmanlığı üzerine inşa eden bir iktidar var. Bu yüzden de kadın özgürlüğünü kendi bekasına tehdit olarak görüyor” ifadelerini kullandı.