Newroz şiarı belli oldu: Mutlaka kazanacağız tecridi kıracağız 2019-03-13 11:47:32   DİYARBAKIR - DTK, DBP ve HDP açıkladıkları ortak deklarasyon ile bu yıl “Mutlaka kazanacağız, tecridi kıracağız” şiarı ile alanlarda Newroz'u kutlayacaklarını duyurdu.    Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan bir otelde ortak basın toplantısıyla 21 Mart Newroz Deklarasyonu'nu açıkladı. Toplantıya HDP Eş Genel Başkan Sezai Temelli'nin yanı sıra DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar, HDP'nin ittifak kurduğu parti temsilcileri ve DBP temsilcileri katıldı. Deklarasyonun Türkçesini Pero Dündar okudu.     ‘Direnişi kazanmanın adı newrozdur’   Pero, bu yılki Newroz şiarının, “Mutlaka kazanacağız tecridi kıracağız” olduğunu söyleyerek, baharın sadece doğanın canlanması, ağır kış koşullarının son bulması anlamı taşımadığını, toplumsal yaşamın da etrafında örülen sınırlayıcı etkenlerin ortadan kalkması ve hareket kazanması anlamına geldiğini söyledi. Baharın hem doğa hem insan şahsında yenilenmenin adı ve sevinci olduğunu kaydeden Pero, “İşte bu süreklileşen yenilenmeye, yani cemrelerin yüreklere ve vicdanlara düşmesine Newroz diyoruz. Bugünü bayram olarak kutlamanın esas sebebi şüphesiz dillerin özgürlük için haykırması, adımların daha insancıl bir yaşam için atılması, sözlerin daha demokratik bir gelecek için sarf edilmesinden gelir. Çünkü Newroz'un toplumsal doğamız için anlamı özgürlüktür. Newroz bu anlamda toplumsal sorunların mücadele ile kazanılan özgürlükleri ifade etmektedir. Özgürlüğü kazanmanın adı olan newroz, bize direnişi hatırlatır” dedi.    ‘2 bin 631’inci kez newroz kurlanacaktır’   Direniş adının Demirci Kawa olduğunu belirten Pero, iktidar ve devlet maskesi altındaki yıkım ve kıyımın adının da Kral Dehak olduğunu kaydetti. Pero, “Toplumun kültürüne ait olmayan, doğadan ve insandan kopuk tüm şeylerin temsilidir. Yaşamak için gençlerin beyinlerine ihtiyaç duyan, bu hareketi ile toplumu geleceksiz bırakmayı hedefleyen bir halk düşmanıdır. Kawa'nın zalim Dehak karşısındaki direnişiyle özdeşleştirilen ve günümüze kadar dilden dile dolaşarak gelen Newroz, Kürdün ve Ortadoğu halklarının özgürlük tutkusundan ve ısrarından başka bir şey değildir. 21 Mart 2019 tarihinde Ortadoğu halklarının diriliş bayramı olan Newroz, 2 bin 631’inci kez kutlanacaktır. Zulme karşı başta Kürt halkı olmak üzere halklarımızın yüzyıllardır sürdürdüğü direnişin simgesi olan Newroz, bu yıl partimiz tarafından mutlaka kazanacağız tecridi kıracağız şiarı ile kutlanacaktır” ifadelerine yer verdi.    ‘Kürt halkının kazanımlarına saldırılıyor’   Newroz'un en temel karakterinin direniş ve özgürlük olduğunun altını çizen Pero, şunları dile getirdi: “2019 Newroz'u, bir yandan kapitalizmin yaşadığı kaostan çıkmak için Ortadoğu somutunda yürüttüğü 3. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımlar; Öte yandan da AKP-MHP bloğunun başta kayyım politikaları olmak üzere Kürt halkının iradesini kırıp özgürlük, demokrasi mücadelesinden koparmak ve Türkiye halklarına dayattığı baskıcı sistemi nihai noktaya vardırmak için tehditlerini, baskılarını en yükseğe çıkardığı bir dönemde gerçekleşecek. AKP-MHP bloğu, Kürt halkının kazanımlarına saldırarak, milliyetçiliği körükleyerek ciddi bir toplumsal kutuplaşma ve nefret çarkı yaratmıştır. AKP-MHP iktidarı kurduğu rejimini ayakta tutmak için ülkenin tüm kaynaklarını açık ve örtülü ödeneklerle bu savaşa aktarmıştır. Bugün halklar bahçesini, zenginliğimiz olan tüm farklılıkları, duyguları tekleştirmek isteyen ve bu uğurda devletin sahip olduğu bürokratik, ekonomik, askeri, medya ve sosyal tüm güçlerini seferber eden bir AKP-MHP iktidarıyla karşı karşıyayız.”   ‘Direnişi kırmayı başaramadılar’   Pero, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeye rağmen direnişini kırmayı başaramamışlardır. Özellikle DTK Eşbaşkanı, Hakkari Milletvekilimiz Sayın Leyla Güven ve siyasi tutsaklar tarafından başlatılan açlık grev eylemleri, zulüm düzenine karşı topyekun bir mücadeleyi ifade etmektedir. Her gün büyüyen, yayılan ve oldukça kritik bir sürece girilen bu açlık grevleri eyleminin tek bir gündemi vardır; Tecridi kırmak! Devlet bu sese kulak vermek, tabi olduğu yasayı uygulamak ile mükelleftir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması bütün Türkiye halklarının ortak çıkarınadır.   8 Mart ruhunu 21 Mart’ta alanlara taşıyacak olan milyonlar, özellikle Nisan 2015’ten bu yana ağırlaştırılmış mutlak bir tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu hukuksuzluğun bitmesini haykıracaklar. Devlet erkanı da çok iyi bilmektedir ki, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, faşizmin yenilmesi, demokrasi ve özgürlüklerin önünün açılmasıdır. Karşı oldukları şey budur.   ‘Tecrit tüm ülkeye yayılmıştır’   Unutulmamalıdır ki, tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumdadır. Tecrit ekonomik çöküntüdür, savaşa batmaktır, tarımın bitme noktasına gelmesidir, halkına karşı yalan politikasıdır, zenginlerin daha da zenginleşmesidir, işsizliğin büyümesidir, sofralarımızdaki ekmeğin küçülmesi, altından kalkamadığımız vergilerin devasa boyutlara varmasıdır. Tüm bunları Kürtlere şoven saldırılar ile ülkeyi kutuplaştırarak örtülemez. Çünkü var olma mücadelesi bugün her yerdedir. Dera Zor’un Baxoz köyünden Kobanê’ye, Cizre’den Cerrahtepe’ye dek sağduyu sahibi herkes kötülüğe karşı direniyor. Dışarıda tecrit, içerde çöküntü yaşayan AKP-MHP iktidarının çokça tehditlerde bulunması, tarihte onlarca örneği olan zayıf ve kaybetmek üzere olan tüm diktatörlerin sonuna işaret eden çığlıkları olduğu bilinmelidir. AKP-MHP bloğunun saldırıları sadece kültüre yönelik değil Kürtlerin iradesine dönük olarak da sürüyor.   Seçilmişlerimizi hedef alan, belediyelerimizi kayyımlarla gasp eden AKP-MHP bloğunun hedef aldığı ilk şey, Kürt kültürü ve kadın kurumları olmuştur. Kürt dil kurumlarını, Kürtçe kreşleri, Kürtlerin simge isimlerinin verildiği park, cadde ve sokak isimleri kaldıran, Kürtçe tabelaları söken kayyım saldırısına da Newroz’un direniş ruhu ile 31 Mart tarihinde belediyelerimizi geri alarak gereken cevabı vereceğiz. Ulusal birliğe giden yolun önemli kilometre taşlarından biri olan Kurdi ittifak ile kayyum politikalarına en güçlü yanıtı vereceğiz.”   ‘Seçim çalışmalarını newroz ruhuyla gerçekleştireceğiz’   Pero, son olarak da, “Bizler Newroz’un aydınlattığı mücadele ve emek yolunda, 31 Mart seçimlerine 'özgürlük bizim kimliğimizdir' diyerek çalışıyoruz. Bu yılki Newroz kutlamaları bizim için 31 Mart’ın gecesine kadar sürecektir. Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak, seçim çalışmalarımızı Newroz ruhuyla yaparak gerçekleştireceğiz. Bahar Newrozlaşıyorsa biz buna tüm yüreğimizi açacağız. Halkın, bu yıkım, talan, sömürü, haksızlık ve tekleştirme politikalarına karşı öfkesi, 31 Mart’ta irade beyanımıza dönüşecektir. Sandıklara, ‘kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz, daha çok yaşam daha çok demokrasi’ ruhuyla gideceğiz. 21 Mart’ta onlarca il, yüzlerce ilçe merkezi ve beldede hep beraber kutlayacağımız newroz, bir kararlaşma ve bir merhabalaşma günüdür. Newroz umuttur, cesarettir, bir olma günüdür. Milyonlar olarak cesaret ve umudu dört bir yana savuracağız. Newroz'un barış ve özgürlük yürüyüşümüzde yolumuzu aydınlatmaya devam edeceği inancıyla şimdiden 'Newroz piroz be' diyoruz” ifadelerini kullandı.    ‘Bu zulme ve savaş politikalarına dur diyeceğiz’   Açıklamanın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli herkesin Newroz'unu kutlayarak, konuşmasına başladı. Sezai, “Kutladığımız Newrozlar bu zulmü kabul etmeme olacaktır. Ondan 10 gün sonra da seçimlere gideceğiz. Bu zulme ve savaş politikalarına dur diyeceğiz. Tam beş yıl önce yine Newroz'a gidiyorduk yine on gün sonra yerel seçimler vardı. O zaman Türkiye barışa olan umudu ile uyanıyordu. Tıkanan barış yolu açılıyordu. Şimdi karşımızda ceberut bir devlet var. Ve bu Newroz faşizmi yıkan, nefret söylemi ile beslenen, tüm halkların iradelerini yok sayanlara karşı Newrozu kutlayacağız” dedi.    Açlık grevindekilerin durumunun ağırlaştığı belirtildi   Leyla Güven’in açlık grevine değinen Sezai, cezaevlerinde de binlerce tutsağın açlık grevinde olduğunu söyledi. Sezai, “365 yoldaşımızın durumu ağırlaşıyor. Hiç bir arkadaşımıza bir şey olmasını istemiyoruz. Newroz'u onlarla birlikte kutlayacağız. İl binamızda da açlık grevine giren arkadaşlarımızı gözaltına almak için binamızın kapılarını kırıp arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. Açlık grevlerinin suç olduğuna dair yasalarda yer alan bir şey yok. Ama hukuksuzca arkadaşlarımızı alıp tutukladılar. Tüm bu hukuksuzluklara karşı alanlarda Newroz'u kutlayacağız ve herkesin Newrozunu kutluyorum” sözlerine yer verdi.    Deklarasyon açıklaması yapılan konuşmaların ardından sona erdi.