Kızıltepe’de binler haykırdı: Leyla ve tutsaklara her yerden ses olalım 2019-03-11 16:17:57   MARDİN - Binlerin katıldığı ve büyük bir coşkuyla gerçekleşen Kızıltepe mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “124 gündür Leyla direniyor. Bugün cezaevlerinde 335 tutsak aynı şekilde Leyla’nın sesine ses katıyorlar. Kör olmuş gözlere bedenleri ile sesleniyorlar” dedi. Mitingin coşkusuna tahammül edemeyen polis ise alanda bulunan bir çocuğu darp ederek gözaltına aldı.    "Leyla'nın  direnişi halkların  direnişidir, direnişe ses ver" şiarıyla Kızıltepe'de düzenlenen miting bütün coşkusuyla gerçekleşti. Binlerce kişinin katıldığı mitingde alandaki kitle sık sık " Bijî berxwadana Leyla" ve  "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşunun ardından miting programı başladı. Saygı duruşu esnasında kitle sık sık “Direne direne kazanacağız” sloganı attı.   Halk heyeti sloganlarla karşıladı   Alana varan heyeti halay ve zılgıt  çekerek karşılayan Kızıltepe halkı, coşkularını  her geçen  dakika daha da artırdı. Saygı duruşunun ardından söze ilk olarak HDP Mardin İl Eşbaşkanı Eylem Amak başladı. Halka selam verdikten sonra 124 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’e değinen Eylem daha sonra, geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonla tutuklanan HDP İl Eşbaşkanı Ali Sincar’ın Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mesajı okundu. Mesajında Mardin’deki tutsaklar olarak açlık grevine girdiklerini ifade eden Ali, Mardin halkına gönderdiği mesajla 31 Mart’ta kayyımı sandıklarda çıkan oylarla göndereceklerini ifade etti.   Eşbaşkan adayları sahnede   Okunan mesajın ardından büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkan adaylarının tanıtıldığı mitingde adaylar halkı  selamladı. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Figen Altındağ, “31 Mart’ta hep beraber sandıklarımızı sahipleneceğiz” diye kaydetti. Figen’in ardından sözü Mardin Büyükşehir Belediyesi aday Ahmet Türk aldı.   ‘Halkımız bu kirli siyasete en iyi cevabı verecektir’   Sözlerine açlık grevinde olan Leyle Güven ve tutsaklara selam göndererek başlayan Ahmet’in konuşmasından satır başları şu şekilde: “Kürt halkı olarak çok ağır bir süreçten geçiyoruz. Siyaset sadece Kürt halkı üzerinde yapılıyor. Hem siyasi hem insani anlamda her şeyi söylüyorlar. Ama bu iktidar gece gündüz Kürt halkına olan düşmanlığını ifade ediyor. Bizim şerefimize ve varlığımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Halkımız 31 Mart’ta onlara en iyi şekilde cevap verecektir. Halkımızın iradesine bugün ipotek koydular. Bugün belediyelere baktığımızda belediyeyi karakola çevirdiklerini görüyoruz. Belediye halkındır. Belediye kadınlarla, gençlerle ve bizle yürür. Ama bugün ne yaptılar bu iradeye ipotek koydular. Ama biz çok iyi biliyoruz. Halkımız yürütülen bu kirli siyasete karşı cevap verecektir. Varlığına ve iradesine sahip çıkacaktır.  Yolumuz açık olacaktır. Özgürlük mücadelemize başarılar halkımıza başarılar.”   ‘Coşkunuz ve direnişiniz karşısında onurlandık’   Konuşmanın ardından sahneye HDP’nin ittifak yaptığı Kürt partisi temsilcileri çıktı. Partililerin yaptığı kısa konuşmaların ardından sözü Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Ali Aslan aldı. Kitlenin “Faşist Erdoğan” sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Mehmet, “Bu coşku ve direnişiniz bize onur verdi. Buradan Leyla Güven ve direnen tüm siyasi tutsaklara selam gönderiyorum. Selam olsun direnen ve zulme boyun eğmeyenlere. Biz 31 Mart’ta sizle zaferi konuşmak istiyoruz. Qoser Ya Me Ye, Mardin Ya Me Ye” dedi.   Mehmet’in konuşmasının ardından HDP Şırnak Milletvekilleri Mithat Sancar, Pero Dündar, Ebru Günay ve Tuma Çelik sahneye çıkıp halkı selamladı.   ‘Düşmanlığa ve nefrete geçit vermeyeceğiz’   Daha sonra HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli kitleyi selamladı ve şunları kaydetti: “Bu toprakların kadim halkı yüzlerce binlerce yıldır bir arada yaşadılar. Şimdi bu birlikteliğe karışan bunu kabul etmeyenler var. Onlara inat yine buradayız ve bir aradayız. 31 Mart’ta sandıklara gidiyoruz. Biz irademize, geleceğimize ve ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa etmeye ve hep birlikte özgürlük ve barış şarkıları söylemeye gideceğiz. Bu ülkeye barış ve huzur gelsin diye mücadele ediyoruz. Ama sabah akşam bu ülkenin bir huzurunu bozanlar bu ülkede ki insanları birbirlerine düşman ediyorlar. Kürt düşmanlığından beslenerek iktidarlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Sevgili arkadaşlarım biz buna izin vermeyeceğiz. Bu düşmanlığa ve nefrete geçit vermeyeceğiz.   ‘Tecridin kalkmasıyla barış ve huzur gelir’   Adaletsizlik  ve hukuksuzluk bitsin bu tecrit son bulsun. Onlara yıllardır anlatıyoruz diyoruz ki; Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit devam ettiği sürece bu ülkeye adalet ve barış gelmez. Talebimiz meşru ve hukukidir. Tüm hükümlüler gibi Sayın Öcalan da ailesi ve avukatlar ile düzenli olarak görüşsün. Bugün adalet bakanı bu yasayı görmezden geliyor. Buna son verme zamanıdır. Biz erdemli ve onurlu bir halkız. Biz mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de aynı onurlu kararlılıkla devam ettireceğiz. Asla onların seviyelerine inmeyeceğiz. Bu tecridin kalkması ile barış ve huzurun yolu açılır.   ‘Eylemciler kör olmuş gözlere bedenleriyle sesleniyorlar’   124 gündür Leyla bunu anlatıyor. Selam olsun Leyla Güven’e. Bugün cezaevlerinde 335 tutsak aynı şekilde Leyla’nın sesine ses katıyorlar. Tüm bu arkadaşlarımızın şahsında Selma’ya Sebahat’a selam gönderelim. Açlık grevleri barışçıl bir eylemdir. Kör olmuş gözlere bedenleri ile sesleniyorlar. Bedenleri ile Türkiye’nin tıkanmış sürecine çözüm yolu olmaya çalışıyorlar. Bu nasıl bir vicdan ve adalet anlayışıdır. Vicdanları kurumuş tek dertleri iktidarları tek dertleri haksız kazançları yolsuzluk ve savaş politikaları. Ama bunların hepsine hep birlikte son vereceğiz. O yüzden de hep birlikte çalışacağız. Herkesi bu barış ve demokrasi mücadelesine davet ediyoruz. Ancak o zaman bu ceberut iktidara son verebiliriz. Bu ülkede 17 yıldır iktidarlarda bu yılların sonunda bu ülkeyi çürüttüler. Bu ülke barış ve demokrasinin yolu açılacakken derken onlar çöktürme planı hazırlıyorlarmış. Ama biz diyoruz ki HDP var. HDP var olduğu sürece umut ve gelecek var.   ‘Kimi kimin yurdundan kovuyorsunuz?’   Halkları tekçiliği dayatıyorlar, Kürtleri kendi toprağından kovuyor. Sen kimin yurdundan kimi kovuyorsun? Bu ülkede Türklerin bile kimliğine ipotek koymuş tekçiliği ve düşmanlığı her yerde yayıyor. İstiyor ki tek onun sesi duyulsun ve kendi yalanlarını herkese duyursun. Ama HDP var hakikatin sesi var bu ses her yerde duyulmaya devam edecek. Sizin beka sorununuz var mı? Peki sizin işsizlik sorununuz var mı? Sizin yoksulluk sorununuz var mı? İşte her yerde ekonomi de her yerde ülkeyi çökerttiler. İktidara geldiğimiz de bu sorunların hepsini bir bir çözeceğiz. Kadınlarla, gençlerle ve eşbaşkanlık anlayışımızla çözeceğiz. 31 Mart’ta kadar 7 gün 24 saat çalışacağız. HDP logosuna herkes mührünü bassın. Bu sayede Türkiye bu ceberut iktidardan her yerden kurtulsun. Bu kayyımları her yerden faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız. Üreten de yöneten de biz olacağız. Bütün güçlerimizle bu AKP-MHP bloğunu hep birlikte gerileteceğiz. O yüzden diyoruz ki Mardin, Türkiye, Amed ve Kars Ya Me Ye. Her oy devrimdir ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Türkiye’nin neresinde Mardinli varsa gelsin oylarına sahip çıksın.”   Konuşmaların ardından sahneye Koma Pel çıktı. İlk şarkılarını Leyla’ya atfeden grubun seslendirdiği şarkılar eşliğinde kitle halay çekti. Bu sırada sahnenin arka tarafında bulunan Beşir Aydemir (16) isimli bir çocuk polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.   Çocuğun gözaltına alınmasına tepki gösteren kitle, sloganlarla polisleri protesto etti.    Miting sloganlar eşliğinde sona erdi.