İzmir gece yürüyüşünde kadınlar tek ses: Leyla Güven Onurumuzdur 2019-03-08 21:13:11   İZMİR - Her türlü cinsiyet ayrımına karşı isyanını haykıran kadınlar, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde ‘Leyla Güven onurumuzdur’ sloganı atarak yürüdü.     Kadınlar Birlikte Güçlü oluşumu Alsancak ÖSYM binası önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar olan gece yürüyüşünü gerçekleştirdi. Yürüyüşte ‘Bu konuda çok ciddiyiz dünyayı değiştireceğiz’ ve ‘Öykü’nün kirpiği yere düşmeyecek’ pankartları açıldı. Kürtçe, Türkçe ve Arapça okunan basın açıklamasını Kadınlar Birlikte Güçlü oluşumu adına Deniz Uslu, Reyhan Dilek Kanlıbaş Demir, Reyhan Gümüşkaya, Satiye Ok, Maile Ariç okudu. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ın da katıldığı yürüyüşte ‘Jin jiyan azadi, Leyla Güven onurumuzdur, dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa, ‘Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor, ‘yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı.   ‘Makbul kadın olmayacağız’   Kadınların yıl geçtikçe daha fazla cinsiyetçilikle, daha fazla kadın düşmanlığıyla kuşatıldığını söyleyen kadınlar transfobi, homofobi, nefret cinayetlerinin arttığını, ‘günah, ahlaksız, suç, sen ne bilirsin’ diyerek kadınların sesinin kısılmaya çalışıldığını belirten kadınlar “Nerede, nasıl, saat kaçta bulunmamızın daha makbul olduğunu tayin etmeye çalışıyorlar. Makbul kadın dayatmasıyla bizi birbirimizden de hayattan da tecrit etmeye uğraşıyorlar. İstediğimiz saatte, istediğimiz yerde oluruz. Biz kadınlar her yerdeyiz. Yaşam hakkımıza, özgürlüğümüze müdahale etmenize izin vermeyeceğiz. Makbul kadın dayatmalarınıza teslim olmayacağız” dedi.   'Kadınların arasında sınırlar olmaz’   Ev işi, hasta-çocuk-yaşlı bakımı, temizlik, cinsel arzuların tatmini gibi argümanlar üzerinden kadınları eve kıstırıp, köleleştirip, tecavüz edip gerçekleştirmek istediklerini söyleyen kadınlar görünmeyen emeğe sahip çıktıklarını ve erkeğin de devletin de kulu olmayacaklarını belirtti. Kadınlar, “Bizleri dilimize, dinimize, rengimize, ırkımıza göre ayırmaya çalışıyorlar. Savaş tohumlarını aramıza serpmeye uğraşıyorlar. Aynı coğrafyada bizi birbirimize kırdırıyorlar. Göçmen kadınları ucuz işçiliğe ve tecavüze sürüklüyorlar. Bizler farklılıklarımız zenginliğimizdir dedik, bizi ayıracak sahte çizgilerini kabul etmiyoruz.  Ne ırklar ne de dinler bölebilir dayanışmamızı. Kadın kadının yurdudur dedik, göçmen kadınların kötü yaşam koşullarının iyileştirilmesi için mücadele edeceğiz.”    ‘Medya organlarının cinsiyetçi yayınlarını reddediyoruz’   Nafaka hakkı, boşanma hakkı, 6284 sayılı kanun gibi kadınların kazanımlarına göz dikildiğini, kadın düşmanlığı çerçevesinde örgütlendiğini söyleyen kadınlar ülkenin basın yayın ve medya organlarının  patriyarkanın organları haline getirildiğini belirterek “Her gün cinsiyetçilik, normalleştirilen erkek şiddeti, önemsizleşen kadın cinayeti, intihar diye örtbas edilmeye çalışılan cinayetler, ayıp ya da biplenmesi gereken eşcinsellik…  Bu ve beterlerini görüyoruz medyada. Eril zihniyetin dizisini de reklamını da kabul etmiyoruz. Tüm eşitsiz yaklaşımları teşhir ediyoruz. Alternatif yolları ön plana çıkarıyoruz” diye belirtti.   ‘Ev içi rolleri dayatan meslekleri reddediyoruz’   İş yerlerinde mobbinge maruz kaldıklarını derinleşen ekonomik krizin etkisiyle işten ilk atılanlar kadınlar olduğunu, güvencesiz, ucuz ve esnek çalıştırıldıklarını söyleyen kadınlar, “Ev içi rollerin devamlılığını sağlayan mesleklere mecbur bırakılıyoruz. Ucuz, esnek ve örgütsüz çalışmaya, mobbinge tahammülümüz yok. İstediğimiz mesleklerde iş sahibi olabilmek için, eşit işe eşit ücret alabilmek için mücadele edeceğiz. Hayatımızı savunmak için tak ettiği dediği yerde öz savunmayı başlatıyoruz. Hiçbir kadın canını sokakta bulmadı hiçbir kadının da sokakta kaybetmemesi için öz savunmayla güçleneceğiz” diye vurguladı.   ‘Kadın grevi selamlandı’   Akademide kadın sesini bastırmaya uğraştıklarını söyleyen kadınlar üniversite kadın-erkek yurtlarında ayrımcılığa uğradıklarını belirtti. Tüm eğitim programını da akademiyi de yurtları da özgürleştirmek için mücadele edeceklerini söyleyen kadınlar kampüslerde cinsiyetçiliğe, tacizlere, cinayetlere geçit vermeyeceklerini söyledi. Kadınların bedenlerinin metalaştıranlara savaş çığırtkanlarına, emeği sömürenlere KHK iktidarına, kadının yanında olmayan eril yargıya karşı isyanlarını haykıracaklarını söyleyen kadınlar “Özgürlük peşine düşen kadınlar olarak İzmir’den sesleniyoruz.  8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için mücadele edeceğiz. 46 Ülkede gerçekleşen kadın grevini ve bu enternasyonal kadın grevini örgütleyen kız kardeşlerimizi selamlıyoruz.”