Barış Anneleri'nden randevu vermeyen Adalet Bakanı'na: Sorumlusunuz 2019-03-08 09:17:57   ANKARA - Tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde açlık grevinde olan çocuklarının durumunu görüşmek için Adalet Bakanı'ndan randevu isteyen Barış Anneleri'ne "Yoğunuz" denilerek randevu verilmedi. "Yaşanacak en ufak bir olumsuzluktan Bakan ve iktidar sorumlu" diyen Barış Anneleri, kamuoyuna, "Harekete geçin" çağrısı yaptı.    Açlık grevindeki çocuklarının durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı'nda görüşme talebinde bulunmak için Ankara'ya gelen Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, Türk Tabipler Birliği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (THİV) ziyaret etti. Bakanlığa yapılan başvuru ise "yoğunluktan" gerekçesiyle reddedildi. "Hangi yoğunluk çocuklarımızın hayatından daha önemli?" diye soran Barış Anneleri, çocuklarının ve kendilerinin taleplerinin net olduğunu söylüyor: "Tecridin kaldırılması."   'Bir an önce talepleri karşılansın'    Şakran Cezaevi'nde kalan müebbet hapis cezası alan Mehmet Ümit'in bir eli yok. 8 yıldır cezaevinde olan Mehmet açlık grevinde 49'uncu günde. Mehmet'in annesi Saliha Ümit oğlunun grev boyunca 10 kilo verdiğini belirtti. Saliha, "Çocuklarımız tecridin kaldırılması amacıyla açlık grevine girdiler. Binlerce tutsak cezaevinde açlık grevinde. Başlarına gelebilecek en ufak şeyden devlet ve iktidar sorumludur. Biz bir an önce taleplerin karşılanmasını istiyoruz ki açlık grevi sonlandırılsın" sözlerini kullandı.    'Devletin adım atması gerekiyor'    En son açık görüşe gittiğinde oğlunu göremediğini söyleyen Saliha, açlık grevindekilerin tek taleplerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu kendilerinin de aynı talebi sahiplendiklerini vurguladı. Saliha, " Bu kadar genç tutsak açlık grevine girmiş. Kadınlar, gençler her yaştan tutuklular. Eğer böyle giderse bizde dışarı da açlık grevine başlarız. Bir an önce açlık grevlerinin sonlandırılması için devletin adım atması gerekiyor" dedi.    'Görüşe gittiğimizde dışarısını soruyorlar'    Kamuoyunun açlık grevlerini sahiplenmemesini eleştiren Saliha, "İnsanlar bu durumun üzerinde dursun elinden ne geliyorsa yapsın. Ayağa kalkalım sokaklara çıkalım. Çocuklarımız görüşlere gittiğimizde dışarısını soruyorlar. 'Neden insanlar sessiz' diye soruyorlar. Bu tek başına olmaz hep birlikte bu duruma dikkat çekmeliyiz" diye konuştu.    'Hukuk ihlal edilince bedenlerini ölüme yatırdılar'    Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde 20 yıldır tutsak olan ağırlaştırılmış müebbet hükümlü Abdullah Oral ise 74 gündür açlık grevinde. Abdullah'ın annesi Medhiye Oral, talebin çok net olduğuna dikkat çekti. Medhiye,  "Talepleri uzun zamandır uygulanan tecridin kaldırılması. Aslında herkes biliyor bu tecrit sadece İmralı'da değil herkesin üzerindedir. Tecridi kırmak amacıyla Leyla Güven bu direnişi başlattı. Abdullah Öcalan'ın da her tutuklu gibi haklarına erişme hakkı vardır. İletişim hakları elinden alınmış. Gazetesine, radyosuna el konulmuş. Ailesi ve avukatlarının görüşe gitmesi gerekiyor. Bu haklar hukuki haklardır. Hukuku ihlal edince tutsaklar da kendi bedenini ölüme yatırdılar" dedi.    'Çocuklarımızı canı gönülden destekliyoruz'    Kamuoyuna açlık grevlerini daha fazla gündemleştirmesi gerektiğini belirten Methiye, bu sessizliği kabul etmediklerini belirterek, "Biz fazla bir şey istemiyoruz. Talebimiz insani bir taleptir. Çocuklarımızın içeride bedenlerinden başka bir şeyi yok. Hak hukuk adalet olmazsa nasıl bu tecrit kaldırılacak. Bu tecrit bugün hepimize sirayet ediyor. Biz çocuklarımızı canı gönülden destekliyoruz. Çünkü haklıdırlar fazla bir şey istemiyorlar" İfadelerini kullandı.    'En ufak olumsuzluktan Adalet Bakanı sorumludur'    Adalet Bakanlığı'nın "yoğunluk var açlık grevlerini gündemimize alamayız" diyerek görüşme taleplerini reddettiğini hatırlatan Medhiye, açlık grevinde olan tutsakların yaşadığı en ufak bir olumsuzluktan Adalet Bakanı ve iktidarın sorumlu olacağı uyarısında bulundu. Medhiye, “Biz çocuklarımızı sonuna kadar destekliyoruz. Onların arkasındayız. İnsanca talepleri istiyorlar. Talepleri çok net ve hukuki, ahlaki ve insani bir taleptir. Tecrit bir insanlık suçudur. Biz kimsenin ölümünü istemiyoruz hele ki kendi çocuklarımızın " diye konuştu.    'Çocuklarımızı destekliyoruz'    Açlık grevindeki Çetin Baran'ın annesi Eyde Baran ise şöyle konuştu: "Biz ölümler olsun istemiyoruz. Çocuklarımız tecrit kaldırılıncaya kadar açlık grevlerini sürdürmekte kararlı. Adalet Bakanlığı ile görüşmek istedik ama bize kapılarını açmadı. Benim çocuğum hasta olduğu için iyi bakılması lazım. Çocuklarımızın arkasındayız. Cenazeler cezaevlerinde çıkarsa, cezaevleri önünde bedenlerimizi yakacak anneleriz. Devlet de bu durumda sesiz ve insanlar seslerini çıkarmak istediği zaman susturuluyor. Bizler terörist değiliz. Katliamları yapanlar ve bu katliamları yapanların yanında duranlar sizlersiniz."