Kırık bir melodi, gülmeyi hatırlayan çocuklar... 2019-03-07 10:54:42   Ruhenda Amed   DÊRAZOR - Çetelerin elinde 5 yıldır esir olan Dilbirin kardeşinin elinden tutuyor. Ve gülümsüyorlar her şeye rağmen gülümsüyorlar. Çocuk saflığı ve umudu ile...   Dilime bir şarkı dolanıyor, "...Bugün günlerden güzellik, sefa gelmiş hoş gelmiş..." Sonra yine hüzne bürünüyor dilimdeki melodi. Malum yarım kalan ve asla tamamlanmayacak duyguların çağındayız. Ne söylesem yaşananlar karşısında eksik, yarım ve yanlış kalıyor. Hissetiğimiz her duygunun ağırlığı ile kelimelere dökemediğimiz demlerdeyiz.    Yaşadığım duyguyu tanımlayacak bir söz arıyorum, bir melodi; sevinç ile hüzün, güzellik ile çirkinlik, 21'inci yüzyıl vurgunlarında bize tüm karşıt ve karmaşalarımızı içine alacak bir sözün melodisini. Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirinden bestelenen, "..Yaprak döker bir yanımızı bir yanımız bahar bahçe..." şarkısı ile devam ediyorum yaşadığım anın tanımını arayan melodi.    Günlerdir Dêrazor'da tarihin dönüm noktası olacak anların tanığı ve anlatıcısı olmaya çalışıyoruz. Biçilmiş kaderleri parçalayan tarihin şen çocuklarının insanlığa armağan ettiği kutlu zafere adım adım yaklaşıyoruz. Onların bize yaşattığı duygular kitaplara, filmlere ve romanlara sığmayacak güzellikte. Çünkü kötülük adına ne varsa bu topraklara reva gören DAİŞ'in fili sonunu görmek onlar sayesinde mümkün olacak.   Bu duyguların ağırlığını hüznünü ve sevinci ile sahranın ortasında beklerken, kurtarılan 9 Şengalli çocuk karşımızda duruyor. Güvenli alanlara ulaştırılan çocukların gözlerinde mahsumiyet ve şaşkınlık iç içe geçmiş sanki. Açlık ve kimsesizlikten yaşlarından bile ufak duran bedenleri ile öylece duruyorlar.    Kadim ve Dilbirin, çocuklardan en küçük olanlar iki kardeş, fermanda üç kardeş birlikte kaçırılmış. Bir kız kardeşi hala çetelerin elinde. 5 yıldır çetelerin elindeler, kardeşi Kadim, 6 yaşında, yani henüz bir bebekken evinden ailesinden topraklarında koparılmış, Kürtçe bilmiyor. Dilbirin ise zorlansa da unutmamış dilini ve sorularımıza Kürtçe cevaplar veriyor. Dilbirin adı gibi yüreği yaralı çocuk, şaşkınlıkla bakıyor etrafına ve o baktıkça yüreğindeki yaralar gözüne yansıyor ve bize insan olmanın utancını bırakıyor. Gözleri takılıyor gözlerime ve o an içimden haykırmak geliyor; gözlerinde öperim çocuk umudun adı olan güzel gözlerinden. Bu senin suçun değil, bu bizim suçumuz seni koruyamadık, geç kaldık bu çağın suçu, kötülüğün bu kadar pervasız olduğu zamanlardayız.    Dilbirin kardeşi Kadim'e dönüyor, Kadim her şeyden habersiz daha 6 yaşında birlikte gülüşüyorlar. Dilbirin'in aklına birden içerde hala çetelerin yanında olan kız kardeşi geliyor ve gülümsemesi birden ağzının kenarında yarım kalıyor. "Kız kardeşim orada kaldı" diye geldiği yönü işaret ediyor Dilbirin ve sonra "Annemi özledim, Şengal'i özledim. Beni götürseniz oraya evimizi bulabilirim, annemi bulabilirim..." kelimeleri dökülüyor dilinden.    Dilbirin, Kadim'in elini tutuyor 9 çocuk birbirine tutunuyor, aç ve yorgunluk içindeki küçük bedenlerini ayakta tutmak için. Çetelerden kurtaran kahramanları geliyor ellerinden tutuyor ve çocukları bu gece ilk defa rahatça uyuyabilecekleri yere doğru götürüyor.    Ve gülümsüyorlar her şeye rağmen gülümsüyorlar. Çocuk saflığı ve umudu ile...