8 Mart'a doğru: Sokaktan eve yaşadığımız tecridin son bulması için alanlara 2019-03-02 09:10:23   İSTANBUL - İstanbul’da 8 Mart mitingine hazırlanan kadınlar, savaş, şiddet ve ekonomik krize karşı mücadeleyi yükseltmek için alanlarda olacaklarını belirterek, “Tecride karşı açlık grevi başlatan Leyla Güven’e ses olmak için de sesimizi yükselteceğiz. Sokakta yaşadığımız tecritten tutunda evde yaşadığımız tecride kadar hepsinin son bulması için mücadele edeceğiz” diyerek, tüm kadınlara çağrıda bulundu.    Kadınlar, İstanbul’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Marmara Forum önünde buluşarak Bakırköy Pazar Alanı’na gerçekleştirecekleri yürüyüş ve mitingle kutlayacak. İstanbul 8 Mart Kadın Platformu öncülüğünde “Özgürlüğümüz için direnişte; krize, savaşa, şiddete karşı alanlardayız” sloganıyla buluşacak olan kadınlar,  hazırlıkları kapsamında hummalı bir çalışma içerisinde.    Platform üyesi ve Emek Partisi  (EMEP) İstanbul İl Yöneticisi Şenay Kumuz, geçtiğimiz yıl 8 Mart’ı Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda kutladıklarını ancak bu yıl Özgürlük Meydanı’na izin verilmediğine dikkat çekti. Gün geçtikçe kadınların yaşam alanlarının birebir ellerinden alınarak gasp edildiğini belirten Şenay, “Kendi taleplerimizi dile getirdiğimiz meydanlar bu gün bize kapatılıyor. Bu yüzden tabi ki miting alanlarından vazgeçmeyeceğiz. Mücadele her alanda olduğu gibi bu alanda da devam ediyor. Bu yıl ki mitingimizi Bakırköy’de bulunan Pazar Alanı’nda gerçekleştireceğiz. Yaşam hakkımız için direnmeye devam edeceğiz. 8 Mart’ın ana dinamiği mücadeledir. Her geçen yıl kadına yönelik şiddet kendisini artarak gösteriyor. Şiddetin bütün hayatımızın her bir yanını sarsan bir yanı var. Kamuoyunun gözlerinin önünde yaşanan bir taciz oldu. Hükümetin, bakanların bu tacizi gerçekleştireni sahiplenme durumu oldu. Bu kişiyi sahiplenmeleri kadına dair her türlü mevzuya bakış açılarını ortaya koyuyor. Şiddetin her alanda kamuoyunun gözlerinin önüne serilmesine rağmen hükümet tarafından sahiplenilmesi karşısında elbette ki mücadelemizi yükselteceğiz. Hem sokakta hem de miting alanında bunu bir kez daha ifade edeceğiz. Mücadeleden vaz geçmeyeceğiz. Bu yüzden sesimizi en güçlü bir şekilde yükseltmek için 3 Mart’ta miting alanında olacağız” dedi.   ‘Emeğimizin karşılığını istiyoruz’   Sosyalist Emekçi Partisi (SEP) üyesi Sevgi Öztürk, kadınlar için kazanımlarını korumak ve yeni kazanımlar elde etmek için ortak mücadele hattının önemli olduğunun altını çizdi. Ortak mücadele ile birçok hak elde ettiklerini dile getiren Sevgi, “Şuan tekrar gündeme getirilen ‘cinsel istismara af yasası’ var. Bu yasa 2016 yılında gündeme geldiği zaman verdiğimiz ortak mücadele ile geri çektirmeyi başarmıştık. 8 Mart kadınların bu kazanımlarıyla bir araya geldiği ve taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirdiği ortaklaştığı önemli bir gün. Bakırköy Pazar Alanı’nda gerçekleştireceğimiz mitingde taleplerimizi yine dile getireceğiz. Sesimizi yükselteceğiz. Türkiye’de artan bir muhafazalaşma ile birlikte kadın haklarına yönelik tüm ezilenlere yönelik çok ciddi bir saldırı söz konusu. Dolayısıyla mücadeleyi sadece yerelde değil dünyadaki tüm kadınlarla ortaklaştıracağımız bir gün olarak görüyoruz. Eşit işe, eşit ücret istiyoruz. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. 8 Mart resmi tatil olsun istiyoruz. Kadınlar bu toplumda sömürüyle birlikte birde yoksullaşıyor. Dolayısıyla iki kez eziliyor, yok sayılıyor. Kadınların özgürleşmesine yönelik birçok talebimiz var. O yüzden bütün kadınların 3 Mart’ta Pazar Alanı’na bekliyoruz” çağrısında bulundu.   ‘Savaş kendisiyle birlikte şiddeti getiriyor’   Kadınların çok uzun süredir alanlarda olduğunu dile getiren Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti  Çiçek Arıç da, 8 Mart’ın anlam ve önemine değinerek, “Bu yıl bizim için Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi direnişi önemli. 8 Mart ile birlikte kadınların yaratılan bu mücadele hattına daha fazla katılacağını düşünüyorum.  Tecride karşı daha fazla ses çıkaracağını, gittikçe artan şiddete karşı itirazı daha fazla sesini yükselteceğini düşünüyorum. Şiddetin temel nedeni aslında savaştır. Savaş kendisiyle birlikte şiddeti doğuruyor. Bu gün Türkiye genelinde yaşanan taciz, tecavüz ve şiddetin başlıca nedeni savaştır. Aynı zamanda kendisiyle birlikte ekonomik krizi de getiriyor. Tamda bu noktada kadınların savaş, şiddet ve ekonomik krize karşı mücadele etmesi gerekiyor. Mücadeleyi yükseltmek için 8 Mart haftası boyunca alanlarda olacağız. Alanlardaki talebimizde tecride karşı çıkmak. Leyla Güven’in başlattığı açlık grevlerini sahiplenmek, savaşa şiddete karşı çıkmaktır. Alanlarda sesimizi haykıracağız. Çünkü Leyla Güven Türkiye’de tıkanan sürece bir yol açtı. Bütün kadınları 3 Mart’ta Pazar Alanı’na bekliyoruz” diye konuştu.    ‘Alanlarda Leyla Güven’in sesini yükselteceğiz’   Hakların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Kadın Meclisi Üyesi Nihal Taş ise, 8 Mart’ın önemine değinerek, kadınların maruz bırakıldığı şiddete, tacize ses çıkarmak için alanlarda olacaklarını vurguladı. Leyla Güven’in tecride karşı başlattığı açlık grevine ses olmak için de seslerini yükselteceklerinin altını çizen Nihal, şöyle dedi: “Tecridin kalkması ve kadınların  yaşam alanının daha aktif olabilmesi için mücadelemizi yükselteceğiz. Sokakta yaşadığımız tecritten tutunda evde yaşadığımız tecride kadar hepsinin son bulması için mücadele edeceğiz. Bu için daha güçlü ses çıkarmamız gerekiyor.”