Sistematik şiddete maruz bırakılan Hülya Alişer’in davası ertelendi 2019-02-22 11:55:24   URFA - Siverek’te yaşayan Hülya Alişer kendisini sistematik şiddete maruz bırakan evli olduğu Nazım Alişer’den boşanmak için açtığı davanın ikinci duruşması 4 Nisan’a ertelendi. Duruşma sonrası açıklamaya yapan avukatlar, “Hülya gibi birçok kadına cesaret verilmesi gerekirken o cesareti kıran adli makamları ve kamu kurumlarını kınıyoruz” diyerek, tüm baroları, STK’leri Hülya’ya destek olmaya davet etti.   Urfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan Hülya Alişer kendisini sistematik şiddete maruz bırakan evli olduğu Nazım Alişer’den boşanmak için dava açtı. Siverek’te kendisini savunacak avukat bulamadığı İçin Ankara’dan kadın avukatlarla irtibata geçen Hülya, Ankara Barosu’na kayıtlı Suna Öztaşdönderen ile birlikte boşanma davasını açtı. Siverek Asliye Ceza Mahkeme’sinde ilk duruşması görülen davayı Ankara Barosu, Mardin Barosu, Adana Barosu, Diyarbakır Barosu, Urfa Barosu kadın Komisyonu, Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Urfa İnsan Hakları Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu takip etti. Mahkeme Hülya ile Nazım Alişer’in dinlenmesiyle başladı.   ‘Çocuklarım kaçırıldı’   4 çocuk annesi olan Hülya, 4’üncü çocuğuna doğum yaptığı gün hastanede yalnız olduğunu kaydederek, sistematik şiddete maruz bırakıldığı için boşanmak istediğini ifade etti. Hülya, 4 çocuğunun Nazım Alişer ve ailesi tarafından kaçırıldığını ve avukatının çabası ile geçici velayetlerini aldığını belirtti. Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Nazım Alişer de, Hülya’nın sahte darp raporları aldığını iddia ederek kendisini aklamaya çalıştı.     Mahkeme ertelendi    Avukatların tamamı çocukların velayetinin anneye verilmesi gerektiğini ve boşanmanın bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.   Mahkeme heyeti yetişkin olan çocukların ve tanıkların dinlenmesi için bir sonraki duruşmayı 4 Nisan’a erteledi.   ‘Hülya’yı kimden koruyacağız?’   Görülen duruşmanın ardından avukatlar açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Avukat Suna, “Hülya’yı kimden korumalıyız” diye sordu. Suna konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herhangi bir muayene yapılmadan darp eden doktordan mı? ‘Kuma gelsin işte ne olur’ diyen toplumdan mı? Ya da bunlara gerekli adli ve idari soruşturmayı yapması gereken kurumlardan mı? Kimden korumalıyız? Daha biz avukatlar olarak bu adliyede savcının yanına çıkamıyoruz. Hiç bir dayanağı olmadan hakimlik ve savcılık kısımlarına güvenlik koridoru konulmuş bir adliyede hak savunmaya çalışıyoruz. Avukat olarak bize saygı duymayıp bize kapılarını açmazlarken müvekkillerimizin meramlarını nasıl anlatacağız? Maalesef burada ciddi hukuksuzluklar var. Burada Hülya gibi birçok kadına cesaret verilmesi gerekirken o cesareti kıran adli makamları ve kamu kurumlarını kınıyoruz. Bütün baroları, STK’leri, hakikaten kendilerini başkalaştırmış bu adliyeye ve şehre davet ediyoruz.”