
Açlık grevindeki tutsakların yakınları: Çocuklarımızın yanındayız 

2019-02-20 15:07:29


	&nbsp;

	ŞIRNAK - Silopi ve Cizre’de tutsak yakınları açlık grevi eyleminin 105’inci gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile 300’ü aşkın tutsağın durumuna dikkat çekerek, “Tutsak aileleri olarak bu zulmü kınadığımızı, yakınlarımızın haklı direnişlerin yanında olduğumuzu belirtiyor, herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

	&nbsp;

	Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinde yakınları cezaevinde bulunan aileler, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde yüzlerce tutsak tarafından başlatılan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla açıklama gerçekleştirdi. Silopi'deki açıklama, HDP İlçe Örgütü binasında yapıldı. Açıklamaya tutsak yakınları ve partililerin yanı sıra HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir katıldı.

	&nbsp;

	Açıklamada konuşan HDP Silopi İlçe Eşbaşkanı Fatma Gündüz, Leyla Güven’in başlattığı açlık grevinin 105, cezaevlerinde ilk grup tutsağın başlattığı açlık grevinin ise 67'inci gününe girdiğini hatırlattı. &nbsp;Silopili olan tutsaklar Ömer Kabul, Hakan Kutluk, Salih Kutluk ve Hamza Arzuman'ın da grevde olduğunu aktaran Fatma, "Arkadaşlarımızın başlattığı bu insani direnişi destekliyor ve talepleri taleplerimizdir diyoruz” dedi.

	&nbsp;

	'CPT sorumluluğunu yerine getirmeli'

	&nbsp;

	Fatma, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT), "Bir an önce başta Sayın Leyla Güven ve arkadaşlarımızın başlatmış olduğu bu insani direnişi dikkate alarak, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Türk Devleti’ne baskı yapıp, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir” çağrısında bulundu. Fatma, cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması için, insani ve vicdani taleplerin bir an önce yerine getirilmesini istedi.

	&nbsp;

	Tutsak aileleri: Çocuklarımızın arkasındayız

	&nbsp;

	Ardından konuşan açlık grevindeki tutsak Ömer Kabul’un annesi Fadile Kabul, “Biz çocuklarımızın fikirlerinin, davasının arkasındayız. Cezaevlerinde kalan tüm tutukluları selamlıyorum. Biz halkımızın, çocuklarımızın taleplerinin arkasındayız” dedi.

	&nbsp;

	'Bu direnişin bir ayağı halktır'

	&nbsp;

	Açıklamada konuşan HDP'li Nuran İmir de, Kürt halkının dilinin, kültürünün baskı altında olduğuna işaret ederek, "Tüm baskıların sınırları ise İmralı’ya bağlıdır. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecrit Kürt halkına uygulanıyor" dedi. Tutsakların durumun kritik aşamada olduğuna dikkat çeken Nuran, "Ağır bedeller ödemek istemiyoruz. Bu yüzden daha fazla onların sesi olmalı ve birlikte tecridi kırmalıyız. Birinci gündemimiz tecridin kırılması olmalıdır. Biz biliyoruz ki; tecrit kırılırsa biz kazanacağız, Tecrit kırılırsa demokrasi gelir. Bu direnişin bir ayağı halkın kendisidir. Açlık grevindekilerin seslerini yükseltmeliyiz. Bu yükü sadece açlık grevindekilerin omzuna bırakmayalım. Birlikte mücadele ile kıralım. Onların sesi olalım" çağrısında bulundu.

	&nbsp;

	‘Uluslararası kurumlar üç maymunu oynuyor'

	&nbsp;

	Cizre’deki basın açıklaması ise HDP İlçe Örgütü binası önünde yapıldı. Yakınları açlık grevinde olan aileler ile çok sayıda partili açıklamaya katıldı. Burada açıklama yapan HDP yöneticisi Güler Tunç, açlık grevlerinin devam ettiği cezaevlerinin direnişin en görkemli halini aldığı mekanlar olarak nitelendirdi. Cezaevlerindeki tecridin ahlaki tahammül sınırlarını aştığına dikkat çeken Güler, uluslararası kuruluşların Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit karşısında “üç maymunu” oynadıklarına vurgu yaptı.

	&nbsp;

	Güler, şöyle konuştu: “Tutsak aileleri olarak bu zulmü kınadığımızı, yakınlarımızın haklı direnişlerin yanında olduğumuzu belirtiyor, herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

	&nbsp;

	Açıklamalar, “Bjiî berxwedana zindanan” sloganıyla son buldu

	&nbsp;