Uluslararası Barış Heyeti: Kaybedecek vakit yok, harekete geçme zamanı 

2019-02-15 18:51:01


	 

	İSTANBUL - PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve açlık grevi eylemleri konusunda temaslarda bulunmak için Türkiye’ye gelerek Asrın Hukuk Bürosunu ziyaret eden Uluslararası Barış Heyeti “Vakit şu vakittir. Şu andır. Kaybedecek vakit yok. Harekete geçme zamanı” dedi.

	 

	Uluslararası Barış Heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılıp, cezaevlerine yayılan açlık grevleri konusunda temaslarda bulunmak üzere geldikleri Türkiye’de, Asrın Hukuk Bürosu'nu ziyaret etti. Heyette yer alan İzlanda eski Adalet Bakanı Öğmundur Jonasson, Arjantinli ekonomist ve insan hakları aktivisti Beverly Ann Keene, İngiliz hukukçu Paul Scholey, Britanya Taşımacılık Sendikası (TSSA) Genel Sekreteri Manuel Cortes, İngiliz aktris Maxine Peake, ABD’li felsefe öğrencisi Connor Hayes ve İngiliz sendikacı Tony Burke gerçekleştirdiği ziyaretin ardından basın toplantısı yaptı.

	 

	Açıklamada konuşan Ekonomist ve Akademisyen Beverly Ann Keene Türkiye Hükümetine çağrıda bulunarak tecridin son bulmasını istedi. Beverly Uluslararası insan hakları savunucularına çağrı da bulunarak tecridin kaldırılması için Türkiye’ye baskı yapılmasını istedi. Beverly, “Tecrit derhal son bulmalı. Aksi halde ölümler yaşanabilir. Bu gün 15 Şubat Abdullah Öcalan’ın Türkiye getirilişinin yıl dönümü. Aynı zamanda tecridin kaldırılması için Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin 100’üncü günü. Bu eylem artık kritik bir aşamadır. Tecridin kaldırılması için hükümete baskı uygulanmalıdır. Eğer tecridin kaldırılması için yeterince baskı oluşturamazsak bu suça ortak olmuş oluruz. Bizim talebimiz tecridin kaldırılması ve barış yolunun açılmasıdır. Öcalan ve 3 mahpus üzerinde uygulanan tecrit politikası sadece AİHM değil aynı zamanda Türkiye’nin kendi iç yasalarına ve anayasasına aykırıdır. Adalet Bakanına yazdığımız mektupta bu konudaki taleplerimizi yazmıştık. Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri boyutunun kaygı verici noktaya geldiğini belirtmiştik” diye belirtti.

	 

	 ‘Bu eylem yaşama olan inancın göstergesidir’

	 

	Diyarbakır Barosu, Barış Anneleri İnisiyatifi, Abdullah Öcalan’ın Avukatları ve Leyla Güven ile görüştüklerini belirten Eski İzlanda İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jónasson Leyla’nın kendilerine “Açlık grevi eylemi bir intihar biçimi değildir. Bu eylem yaşama olan inancın göstergesidir. Ölüme karşı direnmektir” sözlerini söylediğini vurguladı. Bu mesajı Dünya’ın her yerinde dile getirmek istediklerinin altını çizen Ögmundur şunları söyledi: “Açlık grevindeki eylemcilerin temel talebi tecridin kaldırılmasıdır. Bu talep basit bir taleptir. Yerine getirilemeyecek bir talep değildir. Aynı zamanda açlık grevi eyleminin en temel nedeni Türkiye’de sağlanamayan barış ortamıdır. Açlık grevi eylemi aynı zamanda uzun süreli barışın sağlanmasını talep ediyor. Uzun süreli bir barışın sağlanması içinde Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekiyor. Çünkü o barışta ısrarlı ve etkili bir ses olmuştur. Bu konuda bir yol haritası hazırladı. Barışın oluşması için bir zemin hazırlamıştı. Umuyoruz kan dökülmeden tecrit kalkar açlık grevleri sonlandırılır.”

	 

	‘Kendi yasalarına ve Anayasasına uymasını talep ettik’

	 

	Gazetecilerin  hükümetin randevu taleplerine cevap vermemesine ve döndükten sonra bu konuda neler yapacaklarına ilişkin sorduğu soruları yanıtlayan heyet üyeleri,Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye Adalet Bakanlığı’na mektup yazdıklarını vurgulayarak “Bu mektupta bir görüşme talep etmiştik. Aynı zamanda kendi yasalarına ve anayasasına uymasını talep etmiştik. Ama biz herhangi bir cevap alamamıştık. Cevap verilmemesi de aynı zamanda kendi içinde bir cevaptır” diye konuştu.

	 

	‘Vakit şu vakittir’

	 

	Beverly ise bundan sonraki adımı atmaya başladıklarına dikkat çekerek şunları dile getirdi: “Hepimiz yaşadığımız ülkelerde iletişimde olduğumuz binlerce insan var. Sivil toplum kuruluşları var. Biz bu bilgileri onlara aktaracağız. Onları da harekete geçireceğiz. Milletvekilleriyle görüşmeler talep ettik bile. Vakit şu vakittir. Şu andır. Kayıp edecek vakit yok. Harekete geçme zamanı. Aynı zamanda burada yaptığımız görüşmelerden detaylı bir rapor hazırlayacağız. Umuyoruz bu rapor bu tecridi kırmak için bir adım olabilir.”