Şiddet ve tacize karşı mücadele eden Gülsüm: Zor ama imkansız değil 2019-02-13 09:11:34   Safiye Alağaş   İSTANBUL - Ayrıldığı erkek tarafından sürekli tehdit ve tacizlere maruz kalan Gülsüm Uygun, birçok kez şikayette bulunarak, davacı oldu. Mücadele ettikçe güçlü hissettiğini belirten Gülsüm, "Anlattıkça, paylaştıkça güçlü olduğumu hissettim. Kadınlar kesinlikle korkmasınlar. İnsanın kendindeki gücü hissetmesi lazım. Türkiye'de bunu yapmak çok zor ancak imkansız değil" dedi.    İstanbul'da yaşayan Gülsün Uygun, Temmuz 2016'da 5 yıl süren ilişkisini sonlandırdı. Ayrıldıktan sonra sürekli tehditlere maruz kalan Gülsüm, darp edildi, tacize maruz kaldı. Yaşadıkları nedeniyle suç duyurusunda bulunan Gülsüm'ün davası 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Süren davalarla birlikte hala tehditlere maruz kalan Gülsüm, yaşadıklarını anlatarak, kadınlarla paylaşmanın önemine dikkat çekti.    Uzaklaştırma kararına rağmen her gün tacize maruz kalıyor   Ayrıldığı erkeğin kendisinden ayrılmaması için sürekli baskı uyguladığını belirten Gülsüm, "Önceleri bir şey yapmayacağını düşündüğüm için umursamadım. Ocak 2017'te çalıştığım iş yerinin otoparkında aracın içinde darp edildim. Darp raporu alarak suç duyurusunda bulundum. Açılan dava sonucunda da ceza almadı sadece uzaklaştırma kararı verildi. Ancak sonrasında bu kişi tarafından tekrar tehdit edildim. Sürekli takip ediliyorum. Sosyal hayatıma müdahale ediliyor. Yanımdaki arkadaşlarıma müdahale ediliyor. Gittiğim yerlere gelerek, burada tacizlerde bulunuyor. Sözlü ve fiziksel tacizleri devam ediyor. Beni gördüğü yerde taciz ediyor. Bunların hepsini 2016 yılından beri her gün yaşıyorum" ifadelerini kullandı.    '5 gün hapiste yattı'   Uzaklaştırma kararı ihlali sonucu 5 gün hapis cezası verildiğini belirten Gülsüm şöyle devam etti: "Hapiste yatmış olmasına rağmen takipleri hala devam etmekte. Bir gün yanımda arkadaşımla seyir halindeyken önümü kesti tehdit içeren sözler savurdu. Hakaret etti.  Ben bununla ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Yanımda olan kişi gelip tanıklık etti. 5-6 ay sonra dava açıldı. İlk duruşmaya gittiğimde karşı taraf gelmemişti. Ben durumu tekrar özet geçtim. Tanığım da gelmemişti. İkinci duruşmada tanık geldiği zaman çok net bir şekilde 'evet bize hakaret etti tehdit etti' dedi ama 'yolumuzu kesti' demedi. 'Hatırlamıyorum' şeklinde bir ifade verdi. Mahkeme 'tehdit ve hakaret' suçundan beraat verdi. 'Huzur ve sükunu bozma' suçundan 500 TL para cezası verdi. Hayatımın her günü bu tehditleri ve baskıyı görüyorum. Sürekli takip ediliyorum. Psikolojik olarak büyük bir şiddet altındayım."   'Mücadeleye devam edeceğim'   Ayrıldıktan sonra tehdit ve şiddetin başladığını, daha önce olmadığını belirten Gülsüm, "Darp edilene kadar sinirle yapılan şeyler diye düşünmüştüm. Ama fiziksel şiddetten sonra bu insanın bana daha kötü bir şey yapabileceğini düşündüm ve biraz da korktuğum için şikayet ettim. Bununla mücadele etmeye karar verdim. Çünkü ben bunu çevremle, ailemle, iş yerimde arkadaşlarımla hiçbir şekilde paylaşmıyordum. Hep bitecek diye düşündüm. Ancak süreç bitmedi. Ölümle tehdit edildim. Ben bu insan tarafından öldürülebilirdim. Benim çevremdeki insanları dahi arayıp tehdit ediyor. Şikayetlerimde doğal olarak tanıklarım olmadığı için kovuşturmaya gerek duyulmadan dosya kapanıyor. Durumu artık iş yerime bildirmek zorunda kaldım. Otopark talep ettim. Bu şekilde olunca bütün çevrem bundan haberdar oldu. Hukuki olarak da mücadeleye devam etmek istedim. Çünkü bu insanın her şeyi yapabilme ihtimali var. Ülkede bu tarz olaylara şahit oluyoruz. Durmak istemedim mücadeleme devam edeceğim" diye konuştu.   Çevresindeki insanların da suçlu erkek yerine "neden onunla birlikte oldun" şeklinde kendisinde suç aradığını ifade eden Gülsüm, "Asıl yüzleri ayrılık süreçlerinde ortaya çıkıyor. O zamana kadar erkekler kendi yüzlerini göstermiyor. Sevgilisinden ayrıldı diye şiddet gören birçok kadın var. Toplumun bunlara ses çıkarmadığı bir ülkedeyiz. Ben sessiz kalmak istemiyorum. Hakkımı aramak istiyorum. Yasalara da bu konuda güvenmek istiyorum" diye konuştu.    'Kendimi yalnız bıraktım'   Mücadelede kadınların yalnız olmadığını vurgulayan Gülsüm, şöyle devam etti:  "Öncelikle birçok kadın örgütü var. Psikolojik olarak destek alabiliriz. Ben çok yalnız bıraktım kendimi. Kimseden yardım istemedim. Başkalarını böyle bir şeye bulaştırmak istemedim. Çünkü yaptığım her hareketim o insan tarafından cezalandırılmaya yönelik olduğu için çevremdeki insanların da zarar görmesini istemedim. Toplumun bakış açısı yüzünden kadınlar duyurmak istemiyorlar. Toplumun yaklaşımı yüzünden kadınlarda da bir 'utanma' hissi oluşuyor. Yalnız bırakılma hissi. İş yerimden arkadaşlarımdan gizliyordum. Ben bunları aştım. Olay uzayınca ve mücadele etmem gerektiğini anlayınca anlattım. Daha doğrusu ben anlattıkça paylaştıkça güçlü olduğumu hissettim. Çünkü mücadele ediyorum. Bir sonuç alabileceğimi düşünüyorum. Kadınlar kesinlikle korkmasınlar. Haklarını arasınlar. Çevreden çekinmesinler yardım istesinler. Benim de korktuğum dönemler oldu. Hiç sesimi çıkarmadığım dönemler oldu. Ama insanın kendindeki gücü hissetmesi lazım. Türkiye'de bunu yapmak çok zor ancak imkansız değil. Başarabiliriz."