Sosyalist kadınlar: Kürt halkıyla birlikte birleşik devrimimiz zafere ulaşacak 2019-02-07 09:15:21   İSTANBUL -  Sosyalist kadınlar, herkesi Leyla Güven'e destek vermeye ve faşizme karşı birleşik mücadeleye çağırarak, "Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması, bizi vermiş olduğumuz mücadelenin çok daha üzerine taşıyacaktır. Bizler Türkiye Devrimci Hareketi olarak buna önem veriyoruz ve Kürt halkıyla birlikte birleşik devrimimizin zafere ulaşacağını düşünüyoruz" dedi.   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven'in, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 92'nci gününde devam ediyor. Leyla ile aynı taleple cezaevlerinde 281 tutsak da açlık grevi eylemini sürdürüyor. Dünyanın birçok yerinde açlık grevlerine ses olmak amacıyla çok sayıda kişi ve kurum da eylemselliklerini sürdürürken,  sol-sosyalist kadınlar "Leyla'nın talebi talebimizdir" dedi.   'Faşizmi birlikte mücadele ederek aşabiliriz'   Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Pınar Türk, faşizm koşullarında yaşadıklarını belirterek, daha adil ve özgür bir dünya için mücadele ettiklerini söyledi. Pınar, "Dışarıda verilen mücadelenin kat be katı da içeride veriliyor ve mücadeleleri noktasında da bedenlerini açlığa yatırmaları dışında bir seçenekleri kalmıyor. Bu, tecride karşı verilen bir mücadele. Leyla Güven 300'e yakın tutsakla birlikte Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin ortadan kaldırılması için bedenini açlığa yatırdı. Biz sosyalistler için ve halklarımız için bu çok değerlidir. Bizler faşizmi, şovenizmi ancak birlikte mücadele ederek aşabiliriz. Leyla Güven'in ve 300’e yakın tutsağın iradesini ve direnişi tüm halkımızın, öncülerimizin iradesini buradan selamlıyoruz. 'Leyla Güven'in talebi talebimizdir' diyoruz" diye konuştu.   'Tecridi direnerek kırabiliriz'   Halkı yönetmeye çalışanların kendi varlıklarını şovenizmi daha da körükleyerek sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Pınar, "Şovenizmi ortadan kaldırmak için de işçilerin, emekçilerin direnişini daha da yükseltmek ve kazanıma kavuşturmamız gerekiyor. Devletin bizi ayırmaya, gücümüzü bölmeye çalıştığı bu süreçte bizler bu tecridi ancak direnerek kırabiliriz. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması bizi vermiş olduğumuz mücadelenin çok daha üzerine taşıyacaktır. Bizler sokaklardan, meydanlardan sesimizi ne kadar fazla çıkartabilirsek Leyla Güven'in talebini o kadar sahiplenmiş ve amacına ulaşması noktasında o kadar destek olmuş oluruz. O yüzden kadınları, gençleri, emekçileri herkesi Leyla Güven'e destek vermeye, faşizme karşı birleşmeye ve sokaklara çağırıyoruz" diye belirtti.   'Yoğun baskıya karşı yoğun mücadele'   Emekçi Kadınlar (EKA) üyesi Nurten Karahancı da, faşizmin dişlerini daha baskın ve daha fazla geçirdiği günlerden geçildiğini dile getirerek, buna karşın aynı zamanda yoğun mücadelenin de olduğunu aktardı. Nurten, "Nerede faşizm baskısını arttırıyorsa orada yoğun bir mücadele var demektir. İşçiler, emekçiler, sosyalistler Kürt halkının dostları olarak yine sokaklardayız, yine meydanlardayız. Leyla Güven 92 gündür açlık grevinde. Kendisi önemli bir eylem içerisinde. Tecridi kırmak için bedenini açlığa yatırdı" dedi.   'Zindanları kontrol etmeye çalışıyorlar'   Açlık grevlerinin Türkiye ve Kürdistan devrim hareketleri açısından, birleşik devrim açısından önemli olduğunu belirten Nurten, açlık grevlerinin 1980'lerden beri bir mücadele geleneği olduğunu vurguladı. Nurten, şöyle devam etti: "Zindan savaşlarına baktığımızda da bu geleneği çok net görürüz. Çok sayıda devrimci tutsak, birçok baskıya ve sömürüye karşı, siyasi talepleri kazanabilmek için ölüm orucu ve açlık grevleri yapmıştır. Faşizm 19 Aralık sürecinden sonra zindanları tekrar kontrol altına almaya çalışıyor. Devrimci iradeyi kırmaya yönelik saldırılarını tecrit üzerinden sürdürüyor. Sokakları da kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak yine buradayız. Tutsaklar yine eylemdeler, yine bir irade sergileniyor."    'Güce güç katmaya devam edeceğiz'   Abdullah Öcalan'ın Kürt halkının önderi, bir halk hareketinin lideri olduğunu söyleyen Nurten, üzerindeki tecridin kaldırılmasının bu açıdan önemli olduğunu kaydetti. Nurten, "Tecridin kaldırılması demek birçok siyasi tutsağın da üzerindeki tecridin kaldırılması anlamına geliyor. Yine sokaklara da yansıması olacaktır. Çünkü Kürt halkı özgürlük talebiyle, farklı siyasi taleplerle sokağa çıkacak ve daha dinamik devrimci bir güç açığa çıkacak. Bizler Türkiye Devrimci Hareketi olarak buna önem veriyoruz ve Kürt halkıyla birlikte birleşik devrimimizin zafere ulaşacağını düşünüyoruz. Emekçi Kadınlar olarak sesimizi haykırmaya, güce güç vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.