18 barodan cinsel istismarı meşrulaştıran tasarıya 'hayır' yanıtı 2019-01-31 14:20:12   DİYARBAKIR - Türkiye'nin farklı bölgelerinden 18 baro, çocuk yaşta evliliklerin önünü açan cinsel istismar faillerinin serbest bırakılmasına neden olacak yasa tasarısına “hayır” diyerek, konuyla ilgili açıklama metnini Meclis’e faks ile gönderdi.   Cinsel istismarı meşrulaştıran ve çocuk yaşta evlendirilmelere yol açan istismar faillerinin affına yönelik tasarıya ilişkin Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Batman, Burdur, Bursa, Diyarbakır, Antep, Hatay, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Mersin, Muğla ve Van baroları, "Çocuk istismarını meşrulaştıran düzenleme"ye karşı ortak yazılı bir açıklama yayınladı.   'Bu af kabul edilemez'   Cinsel istismarı meşrulaştıran ve çocuk yaşta evlendirilmelere yol açan istismar faillerinin serbest bırakılmasını öngören tasarının gösterilen tepkiler üzerine daha önce geri çekilse de, Türkiye'nin gündemine yeniden taşınmak istendiği vurgulanan açıklamada, "Çocuklar söz konusu olduğunda devletlerin ödevi; çocuğu her tür suiistimale karşı korumak ve çocuğun üstün yararı ilkesini gözetmektir. Bu yolda temel rehber, evrensel hukuk normları ve uluslararası sözleşmelerdir. Ülkemizce kabul edilen ve onaylanan, dolayısıyla Anayasamızın 90. Maddesi gereğince iç hukuk kurallarımızın üzerinde bağlayıcılığı olan, başta Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, İstanbul Anlaşması olmak üzere uluslararası anlaşmaları ve yasaları hiçe sayarak; çocuğun vücut bütünlüğüne, cinsel dokunulmazlığına, manevi gelişimine, geleceğine el uzatan, çocukların tüm hayatlarını onları istismar eden suçluların ipoteği altına alan düzenlemeler hiçbir gerekçeyle kabul edilemez" denildi.   Açıklamada, bu tür düzenlemelerin bir yandan çocukların temel haklarını ihlal ederken, diğer yandan da kadının statüsünü düşürmekte, kadınları eğitimsizlik, yoksulluk, bağımlılık ve şiddetle örülü bir döngüye hapsettiği de vurgulandı. Tasarının "modern anlamda köleliğin dayatılması" anlamına geldiğinin vurgulandığı açıklamada, "Bu nedenle, çocuğun istismarını meşrulaştıran, teşvik eden, özendiren 'evlilik affı'na ilişkin düzenleme çağ dışıdır, hukuk dışıdır ve kabul edilemez" ifadesi kullanıldı.   'Hukuki ve vicdani değil'   Açıklamada, çocukların çocukluklarını yaşayamadıkları, sağlıklı maddi ve manevi gelişimlerini gözetmeyen, eğitim hayatlarını ve geleceklerini koruyamayan hiçbir çözümün hukuki ve vicdani olmadığının da altı çizildi. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "İstismarı bir kere affetmek; tekrarlarına sebep olacak, istisna olduğu iddia edilen düzenleme asıl hale gelecek, henüz 12 yaşındaki oyun çağı çocuklarının kendi çocuklarına bakmak zorunda kalmalarına yol açacaktır. Ülkemizdeki tüm çocukların hayatlarından sorumlu olduğumuz bilinciyle hareket ederek, yitip giden sağlıksız nesiller yetişmesine, çocuklarımızın hayatlarının çalınmasına engel olmak hepimizin görevidir. Tartışmaya açılan düzenleme, çocuk ve kadın haklarına ilişkin tüm ulusal ve uluslararası mevzuatın ruhuna aykırı olmakla birlikte, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesinin 'Taraflar bu Sözleşme kapsamında yer alan her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak, arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere, zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerini yasaklamak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.' hükmünü içeren 48. Maddesi'ne de açıkça aykırıdır. Zira önerilen düzenleme tam da Sözleşmenin yasakladığı alternatif çözüm yoludur."   'Gündemden kaldırılsın'   Açıklamada son olarak, çocuğa ve kadına yönelik şiddeti körükleyen, çocuk istismarı suçunu meşru hale getiren “evlilik affı” gibi hukuk dışı uygulamalara ilişkin söylemlerin ülke gündeminden derhal kaldırılması istenirken, söz konusu açıklamanın metni ise barolar tarafından Meclis’e faks ile gönderildi.