‘Öyle acımasız bir savaştı ki anlatmak zor’ 2019-01-19 09:12:38     Sozda Oremar   ŞEHBA - TSK ve ona bağlı grupların saldırılarına karşı topraklarını savunan çocuklarını yitiren Efrînli kadınlar, “Öyle acımasız bir savaştı ki anlatmak zor. O barbar saldırılara karşı dünya sustu. Bize yapılan hiçbir ülkede yapılmadı ama Efrîn halkının direndiği kadar da kimse direnmedi. Tek sözümüz ya Efrîn ya Efrîn'dir” dedi.    Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ona bağlı grupların Efrîn'e yönelik başlattıkları askeri operasyonun üzerinden 1 yıl geçti. Topraklarını bırakarak Şehba Bölgesi'ne göç etmek zorunda kalan Efrînlilerin acısı da öfkesi de hala ilk günkü gibi. AKP Hükümeti Efrîn'e yönelik başlattıkları operasyonun 3 günde sona ereceğini açıklasa da, tüm savaş tekniğine karşı halk 58 gün boyunca direnerek, topraklarını terk etmedi. Canları pahasına topraklarını savunan evlatlarını kaydeden kadınlar, Efrîn’e geri dönebilmek için adeta gün sayıyor.    Efrîn'e yönelik operasyonun birinci yılında, çocuklarını yitiren kadınlarla konuştuk.   ‘O barbar saldırılara karşı dünya sustu’   Saldırılar sırasında 3 çocuğunu kaybeden Efrînli Hacer Miho, Efrîn'i korumak adına ağır bedeller verdiklerinin altını çizdi. Hacer, o süreçte yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: "Öyle acımasız bir savaştı ki anlatmak zor. O barbar saldırılara karşı dünya sustu. Kimse demedi Efrîn’de bir halk katlediliyor. Çocuklar, kadın, yaşlı insanlar katlediliyor diye kimse düşünmedi. Biz Efrîn'de her koşul altında çocuklarımızın yanında olduk. Onlar mevzilerinde direnirken, biz anneler onlara yemek yapıyorduk hem de en büyük moralle yaptık bunu."   ‘Efrîn halkının direndiği kadar kimse direnmedi’   Konuşmasının devamında ise Hacer, "Çocuklarımızın kanıyla sulanan toprağımızı asla bırakmayız" diyerek toprağına olan bağlılığını dile getirdi. “Saldırılarda hem halk hedef alındı hem de Efrîn’in her şeyi hedef alındı” diyen Hacer, tarihin yerle bir edildiğini söyledi. Hacer, “Biz kadınlar hiçbir zaman korkmadık aksine canımız çocuklarımızın canından daha değerli ve önemli değil, her gün çocuklarımızı toprağa veriyorduk. Şehitlerimizi toprağa verirken ağıt, zılgıt, gözyaşı ve inançla veriyorduk. Bize yapılan hiçbir ülkede yapılmadı ve Efrîn halkının direndiği kadar kimse o kadar direnmedi" diye ekledi.    'Ya Efrîn ya Efrîn'   Daha fazla çocukları katledilmesin diye Efrîn'den çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Hacer, direnişlerine Şehba'da devam ettiklerinin altını çizdi. Saldırılara dönük sessizliği de eleştiren Hacer, şöyle devam etti: "Şehba'da da kimse demedi bu halkın toprağı işgal edildi, insanları katledildi. Şuan sobasız, pencere ve kapısız yıkılmış evlerde 13 bin 600 çocuk anadilde eğitimini görüyor. Sözde dünyada insan hakları denilen bir şeyden bahsediliyor hani biz niye görmedik, görmüyoruz. Hani insan hakları, halk, kadın, çocuk, yaşlı, doğa halkları. Biz Şehba'da direneceğiz. Bu direnişimiz bizi Efrîne götürecek. Şehit anaların, ailelerin tek sözü ya Efrîn ya Efrîn'dir."    ‘Ana toprağımızı kimseye vermeyiz’   Kadınlardan Bedia Hemo da, saldırılara karşı öfkesini dile getirdi. Bedia, "Son nefesimize kadar Efrîn için direneceğiz. Buradan bir kadın olarak Erdoğan’a sesleniyorum; senin yüreğin yetiyorsa gel göğüs göğüse savaşalım. Biz kadınlar buna hazırız ya sen? Biz sonuna kadar Efrînimiz için direneceğiz. Erdoğan şunu iyi bilsin çocuklarımızı katlettin evet ama biz öyle iradeli ve özgürlüğe sevdalıyız ki hiç birinizin gücü bizi zayıflatmaya yetmez. Asla zayıf düşmeyiz, biz o toprağın insanlarıyız, her ağaç kendi toprağında yeşerir. Ana toprağımızı kimseye vermeyiz. Biz kadınlar her zamankinden daha güçlüyüz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Efrîn'de o kadar katliamlar yapıldı herkes seyrederek sustu. Biz her ne olursa olsun yenik düşmeyeceğiz, mücadele eden kadınlarız. Böyle bilinsin” sözleriyle tepkisini dile getirdi.    'Direnişimiz zafere götürecek'   PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın felsefesinin kendilerinde yarattığı değişimi de dile getiren Bedia, İmralı'da uygulanan tecride dikkat çekti. Bedia, "Önder Apo özgürleşmeyene kadar kadınlar özgürleşmeyecek. Efrîn'de parçalanmış çocuklarımızı cansız bedenlerini ellerimizle gömdük. O anda neler yaşadığımızı bir biz biliriz. Biz önderliğine bağlı olan kadınlarız ve önderliğimiz özgürleşmeden biz özgürleşmeyeceğiz, nefes almayacağız. Bu gün Şehba'da çadırların içinde direniyoruz. Efrîn için gereken neyse yapmaya hazırız ta ki Efrîn'e dönene kadar. Bu direnişimiz bizi nasıl yenilgiye uğratmadıysa, aynı zamanda bizi zafere götürecektir. Kanımızın son damlasına kadar Efrîn için mücadele vereceğiz" dedi.