Halide Türkoğlu: Bu bütçe erkek egemen anlayışın utanç belgesidir 2024-11-27 14:18:28     ANKARA – DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2025 bütçe teklifini eleştirerek, kadın katliamlarından sosyal yardımlara, engelli haklarından kadına yönelik şiddetle mücadeleye kadar pek çok konuda tepkisini şu sözlerle gösterdi: "Bu bütçe, erkek egemen anlayışla düzenlenmiş bir utanç belgesidir."   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sayıştay raporlarının ışığında yapılan eleştirilerle başlayan konuşma, kadınların yaşadığı derin yoksulluk, şiddet, sosyal yardımlar ve Bakanlığın cinsiyetçi politikalarına karşı sert bir eleştiriyi barındırdı. Halide Türkoğlu, kadınların can güvenliğinin olmadığı bir ortamda, şiddetle mücadele ve kadın yoksulluğunu gidermek için ayrılan bütçenin, aileyi güçlendirme adı altında erkek egemen bir anlayışla düzenlendiğini belirtti.   89 milyon TL kamu zararı: Bu açık nerede kullanıldı?   Halide Türkoğlu konuşmasına, Sayıştay 2023 Denetim Raporu'nda yer alan eksikliklere dikkat çekerek başladı. Özel sosyal hizmet kuruluşlarına kesilen idari para cezalarının ve yaşlı ile engelli aylıkları gibi ödenemeyen tutarların muhasebeleştirilmediğini söyleyen Halide Türkoğlu, bu durumun 89 milyon TL'lik kamu zararına yol açtığını belirtti. Eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu kayıplar iktidarınız için denizde bir damla olabilir ancak bugün yoksulluğu en ağır haliyle yaşayan binlerce kadın için ulaşılamaz bir meblağdır. Bu kaybın neden yaşandığını, bu açığın nerede kullanıldığı ve nasıl kapatılacağını özellikle sormak istiyorum.” ‘Kadın cinayetleri bakanlığınızın utancı’   Halide Türkoğlu, Bakanlığın kadın katliamlarına karşı politikalarını sert bir dille eleştirerek, kadın katliamlarına dair verileri paylaştı. Halide Türkoğlu’nun ifadeleri şöyle: “Bakanlığa gelişinizin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Bu süre içinde en az 400 kadın katliamı yaşandı. Sizin bakanlığınız döneminde kadınların bedenleri parçalanarak surlardan atılırken siz neredeydiniz? Yasalarınız neredeydi, kolluk güçleriniz neredeydi? Önce kaybettirilen, 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş katledildi. Tıpkı hâlâ kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku gibi. Bunlar münferit olaylar değil. Bu ülkede kadınların can güvenliği yok.”   ‘Kadın örgütlerinden neden korkuyorsunuz’   Kadınlara yönelik hazırlanan politikaların, bağımsız kadın örgütleri yerine iktidara yakın kurumlarla geliştirilmesini eleştiren Halide Türkoğlu, bu durumu “kadına yönelik şiddetle mücadelede samimiyetsizlik” olarak değerlendirdi. Halide Türkoğlu, “Yakın zamanda kadına yönelik şiddete dair bir veri tabanı oluşturacağınızı açıkladınız. Ancak bu çalışmanın kadın örgütleriyle değil, iktidara yakınlığıyla bilinen kurumlarla yapılıyor olması bizler açısından kaygı vericidir. Kadınlarla, bağımsız kadın örgütleriyle ortak çalışma ihtimali sizleri neden bu kadar korkutuyor" diye sordu.    Sığınakların sayısı artmıyor: Belediyelere hangi yaptırımı uyguladınız?   Kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli araçlarından biri olan sığınakların sayısının yetersiz olduğunu vurgulayan Halide Türkoğlu, belediyelere bu konuda hiçbir yaptırım uygulanmadığını belirtti ve şu sözleri kullandı: “Bakanlık verilerine göre, Türkiye’de sadece 159 sığınak var. Bu ülkede kadına yönelik şiddet derinleşerek artarken, bu sığınakların sayısı neden artmıyor? Nüfusu 100 bini geçen belediyelerin sığınak açma zorunluluğu var. Şimdiye kadar kaç belediyeye bu zorunluluğu hatırlattınız? Tabii ki yapmadınız, çünkü sizin pratiğiniz, belediyelere bağlı sığınakları kapatma pratiğidir.”   ‘Kadın yoksulluğunu derinleştiren bir bütçe'    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesine yönelik eleştirilerini sürdüren Halide Türkoğlu, kadına ayrılan bütçenin aileye ayrılan bütçeye oranla son derece düşük olduğunu söyledi. 2024 performans programındaki rakamlara dikkat çekerek şunları belirtti: “Ailenin güçlendirilmesi için 11 milyar 904 milyon 918 bin lira ayırıyorsunuz. Kadını güçlendirme noktasında ise 2 milyar 900 milyon 813 bin lira. Neredeyse 6 kat fark var. Bu farkın bizler için anlamı şudur: Kadınlar 6 kat daha fazla katledilebilir, şiddete uğrayabilir; yeter ki içerisinde katledildiği aileye bir zarar gelmesin.”    2025 bütçesinin de aynı anlayışla hazırlandığını ifade eden Halide Türkoğlu, aileyi güçlendirme için 16 milyar TL’nin ayrıldığı, kadını güçlendirme için ise yalnızca 4 milyar TL’nin ayrıldığını belirtti.   ‘Engelli kadınlar mağdur ediliyor’   Halide Türkoğlu, TÜİK verilerinin güncellenmemesi nedeniyle engelli bireylerin sorunlarının göz ardı edildiğini, Bakanlığın ise yalnızca sınırlı bir kesime hizmet sunduğunu söyledi. Evde bakım hizmetinden faydalanan engelli kadınların sayısının oldukça düşük olduğunu vurgulayan Halide Türkoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “10 milyon engelli yurttaşın olduğu tahmin edilen bu ülkede, sadece 260 bin engelli kadın evde bakım hizmetinden yararlanıyor. Haziran ayında verilen 7.608 TL’lik ödenek, engelli bireyin kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzak. Engelli kadınları en ağır şekilde mağdur eden sizlersiniz.”   Bütçeye dair Halide Türkoğlu şunları sıraladı:    “*Tıpkı bütçe cetvelinizde yer verdiğiniz başlıklardan da biri olan ‘Aile Yapısını Etkileyen Kötü Alışkanlıkların ve Bağımlılıkların Azaltılmasına Yönelik Hizmetler’ başlığının nefret suçlarını nasıl körüklediğini, farklı cinsel kimliklere sahip bireylerin nasıl hedef alındığını söylemek ve bunun karşısında mücadele etmekle mükellef olduğumuz gibi.    *Savaş ve şiddet politikalarında ısrarın kadınların yaşamında yarattığı şiddet, derinleşmiş yoksulluk ve emek sömürüsünü söylemek ve bunun karşısında mücadele etmekten mükellef olduğumuz gibi. Bugün savaşa ayrılan bütçe kadına yönelik şiddetle mücadeleye, kadın yoksulluğunu gidermeye ayrılmış olsaydı yoksulluk ve şiddet kadınların yaşamında bu kadar derinleşmeyecekti sayın bakan.    *Bakın bu ülkede üniformalılar eliyle kadına yönelik suç işleniyor. Özellikle genç Kürt kadınlar bu politikaların hedefi oluyor. Çeteler eliyle işlenen bu suçlara dönük tek bir söz kuracak mısınız? Örneğin yakın zamanda Hakkari’de kadınlara yönelik suç işleyen bir çete ifşa edildi. Genç kadınların nasıl uyuşturucuya, para karşılığında zorla cinsel birlikteliğe zorlandığı bizzat bunu yaşayan genç kadınlar tarafından teşhir edildi. Buna dair bir sözünüz var mı?   *İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınların yaşamlarını riske atan sizin iktidarınızdır. 6284 sayılı yasayı torba yasaların içerisine konan maddelerle kırpmaya çalışan sizin iktidarınızdır. Kadınların evlendikten sonrada kendi soyadını kullanabilme hakkını gasp etmek isteyenlersiniz.     *Genç kadınların mezuniyet törenlerinde nasıl giyineceğine kadar uzanan giyim kuşam genelgeleri hayata geçirilmek istenirken siz bu işin neresindesiniz Sayın Bakan.    *Jin Jiyan Azadi felsefesinin etrafında birleşerek erkek devlet şiddetine karşı isyanı yükselten kadınlar adına söylüyorum. Tekçi, cinsiyetçi, militarist politikaları besleyen bu erkek bütçeye olurumuz yoktur.”