HABER MERKEZİ - Prematüre bebeklerin yaşama tutunma mücadelesine dikkat çeken uzmanlar,  bebeklerin gelişiminin düzenli takip edilmesi gerektiğini vurgularken, "Ailelerin, prematüre bebek bakımına yenidoğan yoğun bakım sürecinde aktif katılımının sağlanması, önemli bir kaliteli bakım kriteridir" dedi. 

 

Her yıl 17 Kasım, zamanından önce doğarak yaşama tutunma mücadelesi veren bebeklerin ve ailelerinin yaşadıkları zorluklara yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla, Dünya Prematüre Günü olarak kutlanıyor. Doğdukları ilk andan itibaren hayata tutunmak için savaşan prematüre bebekler, umut dolu bekleyiş içinde olan aileleri ve sağlık çalışanları için oldukça önemli olan Dünya Prematüre Günü, dün Bayındır Söğütözü Hastanesi’nde doğan prematüre bebekler ve aileleri ile kutlandı. 

 

Kutlamanın açılış konuşmasını ise Neonatoloji (Yenidoğan) Uzmanı Doç. Dr. Ece Göçmen yaptı.  

 

Sürprizlerle dolu gebelik sürecinin gerek anneye gerek ise bebeğe bağlı sorunlar nedeniyle zamanından önce sonlanabileceğini ve doğumun erken gerçekleşebileceğini söyleyen Ece, “Özellikle 32 haftadan önce ve bin 500 gramın altında doğan bebeklerin, donanımlı yenidoğan yoğun bakım ünitesi bulunan hastanelerde, yenidoğan uzmanı hekimlerin eşliğinde bakım görmesi hayatta kalma şanslarını artırır. Prematüre bebeklerin ileride yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı bireyler olmaları, doğumda sunulan sağlık hizmetinin kalitesi ile yakından ilişkilidir. Koşulları uygun olmayan bir hastanede doğum gerçekleştiğinde, bebeğin uygun bir merkeze transferi gerekebilir. Ancak transfer sırasında olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle erken doğum yapacak gebenin önceden uygun merkeze transferi sağlanmalıdır. Transfer sırasında bebek için en güvenli yer anne karnıdır. Ayrıca, prematüre bebeğin bakımı da çok özenli olmalıdır. Günümüzde prematüre bebek bakımında en iyi bakım, bebeğe daha az dokunarak, daha çok gözlem yapılarak gerçekleştirilen bireyselleştirilmiş bakımdır. Ailelerin, prematüre bebek bakımına yenidoğan yoğun bakım sürecinde aktif katılımının sağlanması, önemli bir kaliteli bakım kriteridir. Prematüre bebeklere kaliteli bakım sunmak üzere düzenlenmiş ünitelerin kurulması, bu farkındalıkla eğitilmiş yeterli sayıda uzman hekim ve hemşirenin yetişmesi, emek ve sorumluluk gerektiren bir süreçtir. Biz de bu farkındalığı artırmak için 17 Kasım Dünya Prematüre Gününde Bayındır Söğütözü Hastanesi’nde dünyaya gelen prematüre bebeklerimiz ile bir araya geldik. Bebeklerimizin sağlıklı olup, bugün yanımızda yer almaları çok büyük bir mutluluk kaynağı” diye belirtti. 

 

‘Düzenli takip edilmeli’

 

Pediatri ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran, yenidoğan bebeklerin bakımının ve izleminin her zaman öncelikli ve önemli olduğunu ancak prematüre bebekler için konunun daha incelikli olduğunu vurguladı. Müge şu ifadeleri kullandı: “Prematüre bebekler hayata henüz hazır olamadan, anne karnında gelişimlerini tamamlayamadan gelirler. Hayatlarının ilk günleri bu hazırlıksızlığın neden olduğu sorunların tedavisiyle geçer ve çoğu zaman taburcu olup eve döndükten sonraki süreçte de henüz her şey tam olarak normale dönmüş olmayabilir. Bu nedenle doğum sonrası özel bir ilgiyle tedaviye ihtiyaçları olduğu gibi, büyüme sürecinde de yakın ilgi, izlem ve ihtiyaç halinde tedaviye ihtiyaç duyarlar. Bu özel ve kırılgan durumları prematüre bebeklerin aileyle iş birliği halinde farklı uzmanlık alanlarından oluşan bir ekip tarafından yakın izlemini gerektirir. Hastanemizde yenidoğan, çocuk kardiyoloji, çocuk nöroloji, çocuk alerji, çocuk gelişimi uzmanlarının da içinde yer aldığı çocuk sağlığı ve hastalıkları ekibimiz, kulak-burun-boğaz, göz hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ağız ve diş sağlığı uzmanlarımız, hayata biraz hazırlıksız başlayıp erkenden ağır sorunlarla başa çıkmak zorunda kalan prematüre bebeklerimizin sağlıklı ve neşeli büyümelerine destek olmak üzere çalışmaktadır.”

 

‘Sağlıklı nesiller yaratmak amaçlanıyor’

 

Ardından söz alan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Oben Tutar da, sağlıklı nesiller ve sağlıklı toplumlar yaratma amacı taşıyan perinatoloji disiplinin önemini vurguladı. Esra şöyle devam etti: “Gebelikte hipertansiyon, diyabet, doğum sürecinde kanamalar gibi risk faktörleri, sıkça görülen obstetrik problemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Ayrıca tüp bebek gibi üremeye yardımcı tedavi yöntemleri yaygın olarak uygulandığından dolayı, çoğul gebelikler de daha sık görülüyor. Tüm bu faktörler bebeklerin hayata erken gelmesine sebep olabildiğinden, riskli gebelik uzmanlarının çalışma alanı içerisinde yer alıyor. Doğumların yüzde 10’u beklenildiğinden erken gerçekleşir ve bu bebeklerin 3’te 1’i de yoğun ve yakın bakım gerektiren prematürelerdir. Hâlâ bebek morbidite (hastalık) ve mortalitesinin (ölüm) ilk nedeni prematüreliktir.  Bu nedenle mümkünse tüm gebelik izleminin mutlaka perinatoloji uzmanı tarafından yapılması, sonrasında da doğuma yakın sürecin mutlaka perinatoloji ve neonatoloji uzmanı olan bir merkezde yönetilmesi önem taşıyor.”