Sağlık politikaları kadınların tedaviye ulaşmasını engelliyor
- 09:03 26 Temmuz 2023
- Sağlık/Spor
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Kadınların sağlık hakkına erişemediğini belirten SES Anadolu Şubesi Kadın Sekreteri Hatice Yayla, “Kadın bedenini denetim altında tutabilmek için politikalar uygulanıyor. Aşıların ve testlerin ücretli olarak yapılmasının ortadan kaldırılması gerekiyor. Kadınları bilinçlendirmek gerekiyor. Bu sorumluluk da birinci basamakta kadın örgütlerine ve sendikalara düşüyor” dedi.
Yaşamın her alanında cinsiyet eşitsizliğine maruz bırakılan kadınlar, AKP-MHP iktidarının politikaları nedeniyle sağlık hakkına da erişemiyor. Sağlık hizmetlerine ulaşamayan kadınların yaşamları da bu politikalar nedeniyle tehlike altına giriyor. Tedaviye erişebilmek için yüksek ücretlerin ödenmek zorunda olması ile kadın düşmanı politikalar üretilmesine karşı sağlık emekçileri ile kadınların yıllardır sürdürdüğü mücadele ve tepkiler sürse de, iktidar kendi çıkarları uğruna bu politikalarını sürdürmeye devam ediyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Şubesi Kadın Sekreteri Hatice Yayla, kadın düşmanı sağlık politikaları ile çözümlere dair JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık politikaları tedaviye erişimi engelliyor
Çeşitli sağlık sorunları yaşayan kadınların sağlık politikaları nedeniyle tedaviye erişmekte zorluk çektiğini dile getiren Hatice, “Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan sonra muayene sürelerinin kısalması, hasta sayısının fazla olması, bundan kaynaklı randevu bulamama ve bu yüzden tedavilerini geciktirme durumu ortaya çıkıyor” dedi. Yıllardır sağlık emekçileri olarak sağlıktaki dönüşüm politikalarının değişmesi gerektiği ile yeni bir sağlık politikası oluşması gerektiğini söylediklerini paylaşan Hatice, “Bu politika, sermayedarları sağlık alanına dahil etmek için uygulanıyor. Sağlık sistemi tamamen özelleşti. 2002’den bu yana özelleştirme politikası yürütülüyor. Özel şirketlerin sağlık alanından rant elde etme dertleri var” şeklinde konuştu.
Muayenede de toplumsal baskı!
Toplumsal cinsiyet kalıplarının sağlık hizmetinde de yer aldığına dikkat çeken Hatice, muayene esnasında çoğu zaman kadınların yanında yer alan aile bireylerinin kendisini ifade etmesine engel olduğunu belirtti. Hatice, “Kadın muayeneye geliyor, eşi ya da kayınvalidesi kadın hakkında bilgi veriyor. Bu noktada kadının kendini ifade edemediğini konuşma hakkı verilmediğini görüyoruz. Biz bunu yıkmaya çalışıyoruz. Ama politikalar değişmeden zor. Ülkede kadının yeri, değeri olmadığı sürece bunu değiştirebilmek kolay değil. Kadınlar sıkıntı yaşıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sağlıkta da kadının karşısına çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Yasal olmasına rağmen kürtaj yapılmıyor!
Aile planlaması için kullanılan preparatların (hazır ilaç) daha önce aile sağlık ocaklarından temin edildiğini, bir süredir ise devlet tarafından ücretsiz karşılanmadığını söyleyen Hatice, “Kadınların bu hizmete erişememesinin nedeni de sağlıkta dönüşüm politikaları. Aynı zamanda iktidardakilerin kullandığı dille de alakalı. Kadınlar artık aile planlaması yöntemlerine ulaşamıyor. Oysaki en temel hakları kendi bedenlerine sahip çıkmak ve söz sahibi olabilmek. Yasal olarak değişiklik olmamasına rağmen fiili olarak kadınlar aile planlaması yöntemlerini kullanamıyor. Bundan dolayı istenmeyen gebelikler yaşanıyor. İstenmeyen gebelikten kurtulabilmek için merdiven altı dediğimiz yerlerde işlem yaptırıyorlar” bilgisini verdi. Yasalara göre 10 haftaya kadar kürtajın yasal olmasına rağmen hiçbir devlet hastanesinde yapılmadığını dile getiren Hatice, “Bu durum kadınların enfeksiyon kapmasına ve ölümüne neden oluyor. Kadın bedenini denetim altında tutabilmek için uygulanan politikalar” diye belirtti.
HPV aşısında kadınların ‘medeni durumu’ sorgulanıyor
Öte yandan HPV (Human Papilloma Virüs) aşısının kadın sağlığı açısından önemine değinen Hatice, aşının ücretli olduğunu ve tedavinin de ancak sosyo-ekonomik duruma göre alınabildiğini ifade etti. HPV ile ilgili 2’li, 4’lü ve 9’lu olmak üzere 3 farklı aşı olduğunu söyleyen Hatice, “9’lu aşı 2012’de onaylanmasına rağmen 2022 yılında eczanelere gelmeye başladı. Euro ve dolar üzerinden gelen bir aşı. Bundan dolayı sosyo-ekonomik olarak aşıyı alamama durumu yaşanıyor. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı, aşının 18 yaş üstü ve medeni durumuna bakılarak yapılacağını söyledi. Böyle bir durum dünyanın hiçbir yerinde yok. Dünyada 150'den fazla ülkede HPV aşısı, aşı takvimine girmiş 9 ile 14 yaş arası bütün çocuklara yapılıyor. 2022 Kasım ayında HPV aşısının ücretsiz olacağına dair açıklama vardı. Ama 8 ay geçmesine rağmen bununla ilgili de herhangi bir çalışma görmüyoruz. Rahim ağzı kanseri kadın kanserlerinde 4’üncü sırada yer alıyor. Ama kadınlar aşıya ulaşamıyor. Eşitlik ilkesine uygun olarak ne yaş ne medeni durum gözetmeksizin HPV aşı takvimine girmeli” sözlerini kullandı.
Kadın örgütleri ve sendikalara düşen sorumluluk
Hatice, kadınların tedaviye erişime ulaşmakta yaşadığı sorunların ortadan kalkması için yapılması gereken çözüm önerilerini şu sözlerle sıraladı: “Koruyucu sağlık birimlerinde aile planlaması yöntemlerinin ücretsiz bir şekilde gerçekleştirmesi ve etkin bir şekilde işlemesi gerekiyor. Aile Sağlığı Merkezleri’nin halk sağlığını önceleyerek tüm kadınlara ulaşması gerekiyor. Kadınları bilinçlendirmek gerekiyor. Bu sorumluluk da birinci basamakta kadın örgütlerine ve sendikalara düşüyor. Aşıların ve testlerin ücretli olarak yapılmasının ortadan kaldırılması gerekiyor. Kadınlar Aile Sağlığı Merkezleri ve devlet hastanelerinde ücretsiz bir şekilde HPV testi yaptırabilir.”