HABER MERKEZİ - İktidarın kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dilinin sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti arttırdığını söyleyen TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Meclis’e getirilen “acil yargı paketini” şu sözlerle değerlendirdi: “Şiddetin önlenmesi sadece yaptırımlarla sınırlı değil. Sağlıkta şiddeti ortaya çıkan etmenlerle mücadele etmek gerekiyor.”

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı “kadına şiddetle mücadelede yeni reformlar içerdiği ve sağlıkçılara yönelik şiddet düzenlemesini de kapsadığı” ileri sürülen "acil yargı paketi" Meclis’e sunuldu. Yargı paketinin hazırlanma sürecinde kadın hakları savunucuları ve sağlık örgütlerinin görüşleri dikkate alınmazken, iktidar yargı eliyle uyguladığı cezasızlık politikası ile şiddeti beslemeye devam ediyor.

 

Paket  “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” içerisinde TBMM’ye getirilerek Adalet Komisyonu’na iletildi. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve sömürünün arttığı pandemi sürecinde düzenlemenin tek başına çözüm olmayacağını belirten TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, öncelikle koşulların düzeltilmesi gerektiğine dikkat çekti. 

 

‘Şiddeti önlemek yaptırımlarla sınırlı değil’

 

TTB olarak Meclis’e daha önce yasa önerisi sunduklarını ancak bu teklifin önemli yerlerinin kırpıldığını kaydeden Şebnem, sorunların daha da görünür olduğu bu süreçte, ek madde ile torba yasaya eklendiğine dikkat çekti. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenmesine ilişkin herhangi bir adım olmayınca yargı mensuplarının yasanın uygulanmasında çok iyi bir tutum almadığına vurgu yapan Şebnem, “Şimdi bizim önerimiz çerçevesinde kanuna yerleştirilmiş olması önemli bir adım elbette;  ama sağlıkta şiddetin önlenmesi sadece yaptırımlarla sınırlı değil. Sağlıkta şiddeti ortaya çıkan etmenlerle mücadele etmek gerekiyor. Sağlıkta şiddetin görüldüğü alanları daha yoğun izlemek ve koşulları değerlendirmeye ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

 

Bakanlık beyaz kod verilerini vermiyor 

 

Sağlık Bakanlığı’ndan 2021 “beyaz kod” verilerini istediklerini ancak hala bir yanıt alamadıklarını vurgulayan Şebnem, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılın dörtte biri geçti hala Sağlık Bakanlığı’ndan 2021 verilerini alabilmiş değiliz. Sorunların önlenmesi için değerlendirme yapmak, sorun alanlarını tespit etmek çok önemli. Bunun yanı sıra sağlıkta dönüşümün hele pandemi koşullarında geldiği nokta, sağlıkta şiddetin geldiği noktayı gösteriyor. Birinci basamağın yok edilmesi nedeniyle korunamayan hasta hakları nedeniyle şiddet de artıyor.”

 

‘Sağlık bir haktır kâr alanı değil’

 

Öte yandan siyasi otoritelerinin ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı şiddet dilinin sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti arttırdığına dikkat çeken Şebnem, “Sağlıkta dönüşüm projesini hızla durdurmak gerekiyor. Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirici adımlar atılması gerekiyor. Sağlık çalışanlarının performans sistemi üzerinden ücretlendirilmesine son verilmesi gerekiyor. Özellikle nitelikli sağlık hizmetini önceleyen,  hastaları muayene edebilmek için yeterli zamanın ayırabileceği koşulların sağlanması gerekiyor. Sağlığı kâr olarak tanımlamaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Sağlık bir haktır kâr alanı değil” diye konuştu.