‘Salgın bitmedi, Bakanlığın verileri gerçeği yansıtmıyor’

  • 09:03 5 Aralık 2021
  • Sağlık/Spor
 
ANKARA - Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Türkiye'de salgın bitmiş gibi bir algı yaratıldığını ifade ederek alınan önlemlerin eksikliğine ve aşılamanın yetersizliğine dikkat çekti.
 
Türkiye’de koronavirüs salgının resmi olarak açıklanmasının üzerinden 20 ay geçti. Bu süre zarfında binlerce yurttaş yaşamını yitirdi, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre günlük vaka sayısı ortalama 25 ile 30 bin bandında seyrederken, her gün yaklaşık 200’ün üzerinde yurttaş da yaşamını yitiriyor. Dünya genelinde ülkeler yeniden kapanma politikalarını devreye sokmaya başlarken, Türkiye de ise uygulanan salgın politikaları tartışılmaya devam ediliyor. Delta varyantından sonra yeni bir varyant olarak ortaya çıkan Omicron varyantının ise ciddi riskler taşıdığı belirtiliyor. Önceki varyantlara göre daha fazla bulaşıcı olma özelliğini taşıyan Omicron, ilk olarak Güney Afrika’da ortaya çıktı. Ardından Avustralya, Belçika, Botsvana, İngiltere, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Hong Kong, İsrail, İtalya ve Hollanda’da görüldü. 
 
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre ise Türkiye’de Omicron varyantı görülmedi, ancak birçok ülke ise seyahat kısıtlamalarını geri getirdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise yeni varyantı “endişe verici varyant” olarak nitelendiriyor. 
 
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı olarak görev yapan TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, yeni çıkan varyanta ve Türkiye’deki salgın politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Salgın artış gösterdiğinde halk suçlanıyor’
 
Deniz, Türkiye’de Covid-19 salgını bitmiş gibi bir algı yaratıldığını belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın algı yönetiminde başarılı olduğunu ancak salgın önlemleri ve politikalarda başarılı olmadığını ifade eden Deniz, aşının bulunmasında, Covid-19’a uygun ilacın bulunmasında ve birinci basamak sağlık hizmetinde Türkiye'nin çok zayıf kaldığını söyledi. Deniz, “Her hafta bin, bin 500 vatandaşımızı Covid-19’dan kaybediyoruz. Bu çok ciddi bir durum. Sağlık Bakanlığı için vatandaşların sağlığının, salgında yaşanan kayıpların çok önemli olmadığını görüyoruz. Salgının boyutu arttığında halkı suçlayarak pandemi süreci yönetilemez” dedi.
 
‘Yeni varyant daha bulaşıcı’
 
Covid-19’un çok çeşitli varyantları olduğunu ifade eden Deniz, zaman içinde virüsün kendisini değiştirdiğini ve ne kadar çok insana bulaşırsa o kadar çeşitli varyant ortaya çıktığına dikkat çekti. Deniz, ilk kez İngiltere'de tespit edilen "Alfa", Güney Afrika'da tespit edilen "Beta", Brezilya'da tespit edilen "Gamma" ve Hindistan'da tespit edilen “Delta" dendiğini dile getirdi. Son çıkan Omicron varyantının da Afrika’da çıktığını söyleyen Deniz, “Yunan alfabesinin 15’inci harfine atfen ‘Omicron’ deniyor. Bu varyant oldukça korkutucu gözüküyor. Yapısında 32 değişiklik var. Bu da aşılardan kaçabileceğini ve daha bulaşıcı olabileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Türkiye durumu ciddiye almıyor’
 
WHO’nun Omicron varyantını muhtemel etkileri nedeniyle endişe verici bulduğunu ve dünya genelinde Omicron'dan kaynaklanan riski çok yüksek gördüğünü kaydeden Deniz, “Dünyada onlu sayılarla ifade ediliyor ama şu an toplamda bin vaka var. Bunun dışında hastalarda yaptığı klinik tedaviye yanıt konusunda ve tedaviden sonra ya da hastalık atlatıldıktan sonra oluşturulmuş antikor konusunda henüz bilimsel bir yayın yok. Bu anlamda bilinmiyor fakat endişe verici olduğu söyleniyor. Hastalığı geçirenlerin antikorları işe yaramayabilir, mevcut aşılar işe yaramayabilir bu da tedirginlik veriyor. İyi olan şey ise bu varyantın PCR testleriyle tespit edilebilmesi. Durumun ciddi olduğunu düşünüyorum. Buna yönelik Avrupa önlemlerini aldı, sınır kapılarını kapatıyor, seyahat kısıtlamaları getirdi. Birçok ülke Afrika'dan turist almıyor” ifadelerini kullandı. 
 
Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de Omicron varyantının olmadığına dair yaptığı açıklamayı eksik bulduğunu söyleyen Deniz, “Bizde aranmadığı için bu varyant bulunamaz. Gen dizisine bakılsa,  PCR laboratuvarlarında rastgele seçilip düzenli bakılsa belki bulunacak. Bulunduğu zaman da ciddi bir virüs olduğu ve değişime uğradığı ortaya çıkacak. Durumun ciddi olduğunu fakat ciddiye alınmadığını düşünüyorum” sözlerini kullandı.
 
‘Bakanlığın verileri gerçeği yansıtmıyor’
 
Türkiye nüfusunun yüzde 10’unun Covid-19’u geçirdiğini, 8 milyonu aşkın insanın bu virüse yakalandığını belirten Deniz, açıklanan rakamların gerçek rakamlar olmadığına dikkat çekti. Deniz, açıklanan rakamlara göre 70 bin civarında insanın Covid-19’dan hayatını kaybettiğini hatırlattı. Deniz, “Gerçek rakamlar da böyle değil. Bunu Sağlık Bakanı bile söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2020 yılı ölüm oranları daha fazla çıkacak. Önlenebilir diğer hastalıklardan dolayı da ölümler oldu. Bir de Covid-19 tanısı farklı girilen, başka bulaşıcı hastalık olarak girilen hastalar da oldu. Ben 200 bin civarında kaybımız olduğunu düşünüyorum” dedi.
 
‘Yoğun bakımların doluluk oranı yüzde 71’
 
Deniz, salgınla mücadele tablosunda durumun pek parlak olmadığını ifade etti. Sağlık emekçilerinin bu süreçte çok yıprandığını aktaran Deniz, “Son 24 saat içinde 6 sağlık çalışanını kaybettik. Sağlık çalışanlarında kaybımız 500’e yaklaştı. Hekim kaybımızda 165-170 civarında. Bu durumun ciddiyetini fazlasıyla ortaya koyuyor. Buna paralel olarak da poliklinikteki hasta sayıları azalmadı, yoğun bakımların doluluk oranı yüzde 71’lerde. Bu yüksek bir oran” diye kaydetti. Önlemlerin ise bu durumun aksine azaltıldığını ve denetlenmediğini sözlerine ekleyen Deniz, filyasyonun birinci basamak sağlık hizmeti olarak verilmediğini, temas takibinin tam yapılmadığını, fazla test yapılmadığına işaret etti. Deniz, “Aşılama yavaşladı. Günde 1 buçuk milyon aşı yapılabilir. Ancak aşı hem geç başlatıldı hem de zamana yayıldı. Aşılama hızı düşük. 2 doz aşısını olan kişi sayısı 50 milyon, üç doz aşısını olan kişi sayısı 11 milyon. Bu oranın daha yüksek olması bizi yeni varyantlara karşı güvenli hissettirecekti” diye konuştu.
 
‘Herkese kaliteli ve ücretsiz maske’
 
Alınacak önlemlerin çok önemli olduğunu ifade eden Deniz, herkese kaliteli ve ücretsiz maske temin edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Deniz, fabrikalarda, kapalı işyerlerinde, ulaşımda havalandırma tedbirlerinin çok yetersiz kaldığını söyledi ve sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bütün alınan önlemlerin düzgün bir biçimde denetlenmesi gerekiyor. Fabrikalarda vardiyalı çalışma sistemine geçilmesi gerekli. Çalışmak zorunda kalan, kalabalık yerlerde bulunmak zorunda kalan, mesai yapan vatandaşlarımız için ekonomik destekler tedbirler oluşturulmalı. Okulların hijyenine ve havalandırma tedbirlerine önem verilmeli. Ekonomik destekle birlikte fiziksel ortamın düzeltilmesi, kaliteli maske ve sık değiştirilecek şekilde maske temin edilmesi ve aşılamanın hızlandırılması gerekiyor.”