DİYARBAKIR - Toplumun aşıya karşı bilimsel bir karşıtlığının olmadığını ancak iktidarın tavrı ve politikaları nedeniyle güvensizlik yaşadığını ifade eden SES Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, “Biz halkımızı aşıya güvenmeye ve aşı olmaya çağırıyoruz” dedi.

 

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını Türkiye genelinde de etkisini sürdürüyor. Özellikle normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte, bölge kentlerinde vakalarda artış olduğu görüldü. Hastanelerde dolum oranının aşıldığı kentlerden biri olan Diyarbakır’da endişeli bir süreç geçirildiğini söylemek mümkün. Siyasetçiler ve sivil toplum örgütleri tarafından sık sık “aşı olun” çağrısı yapılmasına rağmen, hükümete duyulan güvensizlik nedeniyle aşılanma oranının en düşük olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da, tüm uyarılara rağmen tedbirler yetersiz.

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, kentte vaka durumunu ve alınamayan tedbirleri değerlendirerek, aşının önemine dikkat çekti.

 

‘Herkese ulaşıp aşıya ikna etmeye çalışacağız’ 

 

Aşılanma için Diyarbakır’daki tüm sivil toplum örgütleriyle ortak bir çalışma başlattıklarını ifade eden Yıldız, şehrin her tarafına aşılanmaya ilişkin afişler astıklarını belirtti. Yıldız, 2 hafta önce Ticaret Odası, Diyarbakır Barosu, TTB, Mimarlar Odası ve birçok STÖ’nün olduğu ortak basın açıklaması gerçekleştirdik. Vatandaşta aşı karşıtlığı diye bir durum yok. Aşıyla ilgili ya fikirleri yok ya da yanlış fikirleri var. Pandeminin başından beri hükümetin tutarsız tavırları var. Hükümetin tavrı ve politikaları nedeniyle halk güven sorunu yaşıyor. İnsanlara güven vermedi tavırları. Güvensizlikten kaynaklı aşı olmama durumu söz konusu. Vatandaş kısırlaştırdığını düşünerek aşı olmak istemediğini söylüyor. Trajikomik şeylerle karşılaşıyoruz. Bu olanlar aslında devlete güvenmeyip ‘ben aşı yaptırmak istemiyorum’ tavrıdır” dedi.

 

‘Toplumun yüzde 15-20'si aşıya ikna oldu’ 

 

Pandeminin başında Çin aşısı Sinovac’ın ülkeye getirildiğini söyleyen Yıldız, sağlıkçıların iki doz Sinovac aşısı olduğunu ve sonrasında Biontech aşısının ülkeye getirildiğini aktardı. Yıldız, Biontech’in Sinovac’a göre koruyuculuğunun daha yüksek olduğunu ifade ederek, iki doz Sinovac aşısı olan sağlıkçıların neredeyse tümünün üçüncü doz olarak Biontech aşısı olduğunu dile getirdi. Yıldız, “Biontech’in yan etkileri var. Aşının canlı virüs olduğunu. Bazı kişilerde yan etkileri olduğunu bazı kişilerde olmadığının açıklamasını yaparak Biontech’e ikna etmeye çalıştık. Yaptığımız son açıklamalardan sonra vatandaşın yüzde 15-20'si ikna oldu. Bu seferde aşıya çok fazla yüklenme oldu. Bunun için aşılar dönem dönem bitti. Aşı azaldığı zaman randevu sistemiyle aşı yapılıyor. Müdürlükle irtibat halindeyiz. Aşılar azaldığı zaman bildiriyoruz” diye ifade etti.

 

‘Ülke aşıda gecikti’ 

 

Salgına karşı mücadelenin yeterli seviyeye ulaşabilmesi için toplumun yüzde 80’inin aşı olmadığını gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Ülkemizde ekonomik ve başka kaygılardan kaynaklı aşılama başlamadan açılma başladı. Bu durum Diyarbakır’da rekor seviyede vaka sayısına neden oldu. Kapanma döneminde aşıların yapılmış olması gerekiyordu. Hükümetin turizm kaygıları varsa ona göre aşılama yapması gerekiyordu. Bu ülke aşıda gecikti. Geciktiği için vaka sayıları çok yüksek” ifadelerine yer verdi.

 

‘Pik geçen seneye göre daha yüksek’

 

Haziran ayından beri hastanede yatan hastalardan edinilen gözlemleri aktaran Yıldız, hangi varyant olursa olsun Biontech aşısı olmuş kişilerin hastalığı daha hafif atlattığına işaret etti. Yıldız, şöyle devam etti: “Diyarbakır’da 400’e yakın yatan hasta var. Yoğun bakımda çok fazla hasta var. Bu temmuz-ağustos ayındaki pik geçen seneye göre daha yüksek seviyede. Yoğun bakımdaki hastaların yüzde 70’i hiç aşı olmamış, bir kısmı iki doz Sinovac aşısı olmuş, çok az bir kısmı da tek doz Biontech aşısı olmuş. İki doz Biontech aşısı olup hastalığı ağır geçiren bir hasta yok. Bu da aşının yeni varyant üzerinde de işe yaradığını gösteriyor. Biz halkımızı aşıya güvenmeye ve aşı olmaya çağırıyoruz.”