İZMİR - Her on kadından sekizinin rahim ağzı kanseri riski altında olduğuna dikkat çeken Kadın Doğum Uzmanı Doktor İlkay Topaloğlu, HPV aşısının aşı takvimine alınmasını önerdi. 

 

Kadınlarda en sık görülen üçüncü kanser türü olan rahim ağzı kanserinden aşı ile korunmak mümkün. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre Human papilloma virusünden (HPV) dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kişi rahim ağzı kanserine yakalanıyor.  Rahim ağzı kanserine karşı Türkiye genelinde ücretsiz aşılama yapılması ve aşılama programına alınması için Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın milletvekilleri tarafından Meclis’e kanun teklifi verildi. HPV aşısının 9-12 yaş arası çocuklara ve erişkinlere ücretsiz uygulanması teklif edilirken, 2022’nin “HPV ile Mücadele ve Farkındalık Yılı” ilan edilmesi de önerildi. HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü teklifinin gerekçesinde kadınların HPV aşısına ayıracak bütçesinin olmadığına değinirken, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de aşının sigorta kapsamına alınmasını önerdi.

 

Yılda 311 bin kadın aşılanmadığı için hayatını kaybediyor

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre yılda 311 bin kadın HPV aşısı ile önlenmesi mümkün olan rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. 15-44 yaş arasında kadınlar 4’üncü sıklıkta görülen kanser türü olan rahim ağzı kanserinin yüzde 70’inden sorumlu olan HPV, 16 ve 18 adı verilen DNA virüsü hücre içinde yerleştikten sonra hücresel değişime neden olarak kansere sebebiyet veriyor. Kanser yapma potansiyeline düşük, orta ve yüksek riskli gruplara dağılan virüsün en sık görülen lezyonu HPV 11 ve serotipi genital bölgede siğiller yapmaktadır.

 

On kadından sekizi risk taşıyor

 

Cinsel temas ile bulaşan virüs nedeniyle 10 kadından 8’inin risk taşıdığını ifade eden Medicana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Kadın Doğum Uzmanı Doktor İlkay Topaloğlu, HPV virüsünün yıllarca vücutta sessizce kalabileceğine dikkat çekti. Enfekte olan bireylerin yüzde 90’ının 2 yıl içinde vücut direnci güçlü ve ek bir hastalığı yoksa kendiliğinden yok olduğunu ifade eden İlkay “Bir kısmı kanser hücrelerine dönüştürebilmektedir. Bunları saptamak önemlidir. Fakat herkeste lezyon olması gerekmiyor” diye belirtti.

 

‘Aşı takviminde yer almalı’

 

Virüsten korunmanın mümkün olduğuna dikkat çeken İlkay, 30 yaşından sonra her kadının HPV virüsü taraması yaptırması gerektiğini ifade etti. Tamamen korumasa da prezervatif kullanımının, tek eşliliğin önleyici olduğunu belirten İlkay, “En önemlisi HPV aşısı. Dünya Sağlık Örgütü önemle duruyor, pek çok ülkede aşı takviminde yer alıyor. Geliştirilen aşılar en sıklıkla görülen HPV virüs çeşitlerini içermektedir. HPV 6-11 siğil yapan formları ve 16-18 rahim ağzı kanseri yapan formlarına karşı geliştirilmiştir. 2’li 4’lü ve 9’lu aşılar mevcut. Ülkemizde ise 2’li ve 4’lü aşılar bulunuyor. Biz 4’lü aşıları önermekteyiz. 9 yaş ve 26 yaş sınırı vardı ama artık ileri yaşlarda da önerilmektedir. 3 doz şeklinde yapılıyor 0, 2 ve 6’ncı aylarda. 6’ncı ay da yapılırsa tekrarına gerek yoktur. Biz hekimler olarak rutin aşı takvimi içinde yer almasından yanayız” önerisinde bulundu. 

 

‘İleri bulgular ortaya çıkmadan tarama yapılmalı’

 

Rutin taramalarla anlaşılan virüsün ilerleyen durumlarda dış genital bölgede karnabahar şeklinde bir lezyon oluşturabildiğini söyleyen İlkay, ilişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntı, tekrarlanan ara kanamalar gibi durumlarda derhal tarama yapılmasını önerdi. İlkay, “Sinsi bir hastalık. Maalesef kadınlar çok ileri bulgularda artık tanı konulmamış ilerlemiş durumlarda geliyorlar. Pelvik ağrı, idrar yapmada zorluk, bası etkisine bağlı bulgular ileri vakalarda görülüyor” dedi. 

 

3 doz aşı yaklaşık 2 bin lira 

 

“Aşı ücretli olarak geçiyor. Özel aşı şeklinde 3 doz şeklinde ve her doz 600-700 lira civarında toplamda da 2 bin liraya yakın bir maliyeti var” diyen İlkay, koruyucu hekimlik adına aşının herkesin ulaşabileceği şekilde ücretsiz ve zorunlu aşılar takviminde yer alması gerektiğinin altını çizdi.