Hikmet Tunç

 

VAN - Cinsiyetçiliğe, ırkçılığa ve kayyımın engellemelerine direnen kadın futbolcular, formasız, statsız müsabakalara hazırlanıyor. Her şeye rağmen başaracaklarını, vazgeçmeyeceklerini söyleyen futbolcular destek çağrısında bulundu. 

 

Van’da daha önce İpekyolu Kadın Futbol Kulübü’nde yer alan kadın futbolcular, Halkların Demokratik Partisi (HDP) bünyesindeki büyükşehir başta olmak üzere merkez ilçe belediyeleri ile yapılan sözleşmeler ile desteklendi. Kayyımın atandığı 19 Ağustos 2019 tarihinden sonra sözleşmelerin iptal edilmesi üzerine futbolcular, Vangölü Sportif Faaliyetler Kulübü’nde bir araya geldi. 

 

Çocuk yaşlarından itibaren, mahalle aralarında, okul bahçelerinde, cinsiyetçi yaklaşımlara rağmen, futbolda derece yapan kadınlar, kayyımın engellemeleri, pandemi kısıtlamaları ve stadyum olmadan müsabakalara hazırlanıyor. 

 

Kadın futbolcular yaşadıkları sorunları ve taleplerini ajansımıza anlattı. 

 

‘Kadının futbolla ne işi var’ diyenler desteklemeye başladı’

 

Futbola ilgisinin çocuk yaşlarda mahallede topla oynarken başladığını söyleyen Ayşegül Cesur, bu süreçte kendisine yönelik cinsiyetçi yaklaşımları fark etmediğini dile getirdi. Okula başladıktan sonra beden eğitimi öğretmeninin de desteğiyle futbola daha fazla zaman ayırdığını kaydeden Ayşegül, “Futbola daha çok zaman ayırarak, oynadığımız okul takımıyla derece yaptık. Zamanla mahalleden, akrabalardan ‘kadının futbol ile ne işi var’ gibi çok tepki aldık. Ama buna aldırış etmeden devam ettim. Ailem ve çevrem beni izlemeye geldikleri zaman ve başarımız gördükleri zaman onlarda algılar yıkıldı. Destek vermeye başladılar” dedi. 

 

‘Kadınlar her alanda yer almalı’

 

“Futbol erkek işi” yaklaşımının nedenlerinden birinin de hemcinslerinin spor olarak futbolu tercih etmemesi olduğunu ifade eden Ayşegül, “Benden önceki kadınlar bu spora başlamış olsaydılar, toplum daha çabuk alışacaktı. Kadınlar sahalarda çok görünmediği için bize böyle yaklaşıyorlar. Burada sıkıntı ailelerde değil, gençlerde, kadınlarda. Ben bugün mahallemde futbol ile biliniyorsam, benden sonra gelecek kadın futbolcular için ön açıcıdır. Bir kadın olarak sadece spor değil, her alanda olmamız lazım” sözlerini kullandı. 

 

 ‘Kadınlar sayesinde futbolun dili değişti’

 

Stadyumların daha çok erkeklere teslim edildiğini ifade eden Ayşegül şöyle devam etti: “Biz görüyoruz, gittiğimiz, katıldığımız maçlarda erkekler oynayınca argo kelimeler, şiddet ve birçok hakaret havada uçuşuyor. Ama kadınlar, sahaya çıkarken başta bir kadın olarak bize erkeklere yaklaştıkları gibi yaklaşmıyorlar. Kadınlar sayesinde futbolun dili değişti. Tezahürat yaparken daha dikkatli davranıyorlar. Kadın futbolculara ilgi daha büyük, çünkü toplumun alışık olmadığı bir durum var. Kadınlar sahaya çıkarken, daha çok ilgi gösteriliyor. Toplum sahada kadın görmeye alıştı. Burada bize çok iş düşüyor. Toplumun baskılarından kaçmamalı, daha çok üzerine gitmeliyiz. Kadın erkek ayrımı olmamalı sporda. Karşımdaki yapabiliyorsa ben de yapabilirim. Benim onlardan bir eksiğim yok, sadece cinsiyet farkım var. Ben yapabilirim. Eğer ben buraya kadar gelebildiysem toplumun bu düşüncelerini değiştirebilirim.” 

 

‘Gelen malzemeler önce erkeklere veriliyor’

 

Hem toplum içerisinde hem de teknik konularda yaşadıkları sorunlara değinen Ayşegül , “Erkeğe öncelik verdikleri için sporda, özellikle futbolda gelen malzemelerden ilk önce erkekler yararlanıyor. Servis saatlerinde sıkıntımız oluyor, çünkü bazı kadınların aileleri geç saatlerde gelmesine izin vermiyor. İz bu sıkıntılara rağmen bırakmadık. Yeri geldi ailemizi ikna etmeye çalıştık, yeri geldi hocalarımızdan saatleri değiştirmesi için ısrar etik. Kimi zaman okuldan erken çıkmak için izin aldık. Bir yerden sonra bizden çıkıyor, bizi desteklemeleri gerekiyor, saha saatlerini değiştirmeleri gerekiyor. Kadın futbol takımına daha çok destek olmak gerekiyor. Sadece bizim için değil, gelecekteki kadın takımları için de destek vermeleri gerekiyor” sözlerine yer verdi. 

 

‘İyi ki futbola başlamışım’

 

Daha önce atletizm dalında yer alan, ancak yaklaşık dört yıldır amatör olarak futbol oynayan Aysel Mamuk ise futbola ilgisinin, evde abisinin maç izlerken geliştiğini ve arkadaşlarının önerisi ile futbola başladığını söyledi. Aysel, futbolda ilk gününü ise şu sözlerle özetledi: “Sahaya gittiğim zaman topa vurmayı bilmiyordum. Benden çok önce başlayan arkadaşlarım vardı, onlara baktım. Topu sevmiyorum ve yeni tanışıyordum topla. Daha önce bir geçmişim yok. O gün benim için zor bir gündü. Arkadaşlarımı, antrenörü, hepsini yeni tanıyordum. Ama iyi ki başlamışım.”

 

‘Takımıma güveniyorum’

 

Cinsiyetçiliğin yanı sıra ırkçı yaklaşımlara da maruz kaldıklarını ifade eden Aysel, Kürt oldukları için ayrımcılığa uğradıklarını ve desteklenmediklerini belirtti. Aysel, “Eğer batıda olmuş olsaydık, desteklenirdik. Geldiğim yer açısından çok mücadele ettim. Bırakmak istemiyorum. Ne olursa olsun oynamaya devam edeceğim. Futbol, tek kişi ile oynanacak bir spor değil, tam kadro ile çıkacaksın sahaya. Paslaşman gerekiyor ki gol atabilmek için. Arkadaşlarınla göz teması kurman gerekiyor. Hepsinden önce bir takım işi bir paylaşım işi” dedi. 

 

‘Formalarımız olmayabilir, saha bulamayabiliriz ama vazgeçmeyeceğiz’

 

Oturduğu mahallede ilk kadın futbolcu olduğunu dile getiren Aysel, belediyeye kayyım atanmasıyla beraber sahadan ayrılan futbolculardan birinin de kendisinin olduğunu, pandemi ile birlikte ise yaklaşık bir yıldır antrenman yapamadıklarını sözlerine ekledi. Destek için sponsora ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Aysel, “Forma olmayabilir, saha da bulamayabiliriz, ama futboldan vazgeçmeyeceğim”  diye belirtti. 

 

 ‘Destek verildiğinde iyi bir yere geleceğimize inanıyoruz’

 

Geçinmek için kafelerde part time çalışan Bahar Tan da, futbolu seçmesinin tek nedeninin bir gün antrenör olup kadın futbolcu yetiştirmek olduğunu kaydetti. Aldığı tepkiler arasında “Siz sporla bir yere varamazsınız” gibi söylemlerin de olduğunu dile getiren Bahar, “Çevremde futbol oynamak isteyen çok kişi var. Ama desteklenmediği için, önü açık olmadığı için bir şekilde engelleniyoruz. Ben takımıma güveniyorum. Gerekli destek verildiğinde iyi bir yere geleceğimize inanıyorum” sözlerine yer verdi. 

 

‘Ne olursa olsun başaracağımıza inanıyoruz’

 

Futbolculardan İlayda Şeker ise, kayyım atanan belediyelerin sözleşmeleri iptal etmesiyle beraber, İpekyolu Futbol Kulübü’ne yaş sınırından dolayı alınmadığını söyledi. İlayda, “Kulüpten ayrıldıktan sonra kentte bulunan statlarda boş saatlerde yer aldık. Antrenmanları aksatmamaya çalıştık. Fakat pandemi ile birlikte ara vermek zorunda kaldık. Pandemi kısıtlamaları bitince de tekrar bir araya gelerek takımımızı topladık. Önümüzdeki günlerde antrenmanlarımıza tekrar kaldığımız yerden devam etmeyi düşünüyoruz. Umutluyuz. Ne olursa olsun bizler başaracağımıza inanıyoruz” diye konuştu.