Direnişi ezgilerinde büyüttü: Merziye Fariqi

  • 09:08 5 Mayıs 2020
  • Portre
Gülşen Koçuk
 
HABER MERKEZİ - Ezgilerini direnmenin adı yapan kadınlardan biri olur Merziye Fariqi. İran’da rejimin baskıları karşısında Farsça şarkı söylemeyi reddeden Merziye, köylerden, meydanlarından dağlara taşır direnişi, sesiyle.
 
Sevgisini, öfkesini, aşkını, acısını, isyanını, umudunu, mücadelesini anlatırken sesini duyurabilmiş, duyuramamış sayısız kadına tanıklık etti Mezopotamya toprakları. Kimisi bir tesadüf eseri sesini, adını duyurabildi, kimisi direnerek, isyan ederek… Merziye Fariqi’de( Razazi), yaşadığı dönemin korku iklimi, feodalliği karşısında sesi ile kimliğini bütünleştirmekten geri durmadı.
 
Birçok kaynakta tam doğum tarihi verilmemekle birlikte, kimi kaynaklarda da doğum tarihi 5 Mayıs 1958 olduğu belirtilen Merziye , İran’ın Merivan kentinde dünyaya gelir. Müziğe olan ilgisi çocukluğunda başlayan Merziye, dönemin Kürt kadın seslerinden etkilenir.
 
Merziye de her Kürt’ün “iki dilli” yaşamında görülen iki dünyaya sahiptir. Yaşadığı coğrafyada evde anadili olan Kürtçeyi, dışarıda ise konuşmak zorunda bırakıldığı Farsça’yı kullanır Merziye. Tabi, bu durum şarkılar için de aynıdır. Evde Kürtçe şarkılar yükselir, dışarıda ise Farsça. Ancak bu “kurala” her zaman uymaz Merziye. Bir gün okulda Kürtçe bir ezgi seslendirir. Sonrasında yaşadıklarını şöyle anlatır: “Bir keresinde dayım beni ekmek tandırının içine koydu. Sıcaktan boğulmak üzereydim. Hem dar bir alan hem de hala tandırın içindeki toprak sıcaktı. Okulda stran söylediğim için bana bunu yaptı. Dayım beni cezalandırdı ve bir daha stran söylemememi istedi. O zaman anladım sömürgeci rejimlerin başımıza neler getirdiğini ve bizi nasıl yokluğa ve fakirliğe mahkum ettiklerini.”
 
İlk ve orta öğrenimini Merivan’da yapan Merziye, akademik eğitimini Sine’de tamamlar ve öğretmen olarak bölgedeki köylerde çalışmaya başlar. Kendisini hem sanatçı hem de devrimci olarak tanımlayan Merziye, köylerdeki çocukların eğitimi için aralıksız çalışır. Kadınların ve kız çocukların feodal toplum yapısı içerisinde nasıl sömürüldüklerine ve baskı altında tutulduklarına da yakından tanıklık eden Merziye, köylerde bulunan kadınlara cins bilincini anlatır.
 
Farsça şarkı söylememe kararı
 
İran’da Kürtçeye yönelik baskıların yoğun olduğu dönemde, Merziye de bu baskılara sanatıyla cevap verme kararlılığındadır. Merziye, baskılara karşı bir daha Farsça şarkı söylememe kararı alır. Radyo Bağdat aracılığıyla dengbêj kadınları tanıma fırsatı bulan ve sesiyle bulunduğu bölgede tanınan Merziye, burada müziği bir yaşam biçimi haline getiren tek kadın oldu demek, pek de yanlış olmaz.
 
1977’de Korî Musîqay Sine (Sine Müzik Korosu) ile çalışmaya başlayan Merziye, bir süre sonra Merivan’a döner ve buradaki yakın köylerde ders vermeyi sürdürür.
 
Öğretmenlikten sanatçılığa
 
Merziye, 1978 yılında sanatçı Nassar Razazi ile evlenir. Bu evlilikten bir kız, iki de erkek çocuğu olur Merziye’nin. Aynı yıl giderek artan rejim karşıtı gösterilere katılan Merziye, bu dönemde polis tarafından yakalanır ve katıldığı eylemler gerekçe gösterilerek öğretmenlikten atılır. Aynı dönemde, eşi Nassar ve meslektaşı Necmeddin Xulamî ile birlikte bir Kürt müzik grubu kuran Merziye’yi, 1980’den sonra başka bir mücadele bekler.
 
Yönünü dağlara çevirir
 
1980’de İran’da Şah Muhammed Rıza Pehlevi devrildikten sonra yerine gelen Ayetullah Ruhullah Humeyni, şahtan daha faşizan uygulamalara imza atar. Hedefte de ilk olarak Kürtler vardır. Bu baskılara karşı Merziye ve eşi de sessiz kalamaz. Eşi ile birlikte Komel peşmergesi olarak mücadele eden Merziye, rejimin baskılarına karşı dağlara yönelenler arasında yer alır. Merziye, ezgileri ile mücadelesini buluşturmaya, dağlarda devam eder.
 
Merziye bir grup peşmerge ile “Korî Bangewaz” müzik grubunu kurar. Bu koro içinde birçok marş ve şarkı besteleyip, seslendirirler. Nereye giderse gitsin, müziği de kendinde taşıyan Merziye, İran’da “Peşmergeye Selam Olsun” adıyla ilk marş seslendiren Kürt kadın olur.
 
Diasporada bir yaşam
 
Peşmergelik günlerinin ardından yoğun baskılardan dolayı 1985 yılında eşi ve çocukları ile birlikte İsveç’e iltica eden Merziye, burada müzik yaşamında yeni adımlar atar. Kadın ve çocuk hakları için de aktif olarak mücadele eden Merziye, Kürtlerin ilk televizyonu olan Med TV kurulduğunda, buradan şarkılarını seslendirme fırsatı bulur. Onun sesi, dünyanın dört bir yanındaki Kürtlere ulaşmıştır…
 
Merziye, Med TV kapandıktan sonra yerine açılan Medya TV’de “Jîlemo” ismiyle kadın hakları ve sorunları üzerine bir programın sunuculuğunu da yapar.
 
Hem feodaliteye hem de faşist rejimlere karşı yaşamını mücadele ederek geçiren Merziye, 18 Eylül 2005’te 48 yaşında İsveç’in Stockholm kentinde hayata veda eder…
 
Merziye bugün 62 yaşında…