Kalemiyle eril zihniyeti korkutan gazeteci: Şilan Aras
- 09:01 22 Temmuz 2019
- Portre
Sibel Özalp
HABER MERKEZİ - Kadın intiharlarını araştırmak için gittiği İran’da rejim güçleri tarafından katledilen Ayfer Serçe’nin (Şilan Aras) ölümünün üzerinden 13 yıl geçti. Cenazesi hala bulunamayan Şilan’ın en büyük hayalini kadın haber ajansını kurarak gerçekleştiren kadın gazeteciler, onun kalemini devralarak yazmaya devam ediyor.
Şilan’ın mücadelesi, Kürt kadın gazetecilerin yoluna ışık tuttu ve tutmaya devam ediyor. Özgür medyanın eril dil ve zihniyetle anı anına mücadele ederek, kadınlara alternatif yaşam seçeneği sunmak, kadının tarihsel özgüven dayanaklarını güncellemek, kadın sorunlarının aşılmasını ve demokratik toplum değerlerinin yeniden inşa zeminini geliştirir. Aynı zamanda cinsiyetçi zihniyet ve kurumların parçalanmasında da önemli bir rol oynar. Kürt medyasında belirgin olarak yer alan kadınlar, kadın basın-yayın geleneğinin kök salmasında önemli katkılar sundu. Jina Serbilind, Jiyana Azad, Roşnayi, Truska, Özgür Kadının Sesi, Heviye Jinê, Bahare Zen, Binevş gazetesi, Newaya Jin gazetesi, Jin Haber Ajansı (JINHA), Gazete Şujin ve Jin TV kadın odaklı basın anlayışının en önemli yayın organları arasında yer alıyor. Çok zorlu koşullarda büyük bir emek vererek, kadın basın geleneğini her alanda topyekûn katılımlarıyla inşa eden kadınlar, bu yayın organlarında yer alarak eril medya diline savaş açtı. Bu isimlerden biri de Ayfer Serçe (Şilan Aras).
Urfa’nın Viranşehir ilçesinde 1974 yılında doğan Şilan, lise yıllarında Karacadağ adlı radyoda sunucu olarak çalıştı. Ardından dershane için Adana ve Mersin’e giden Şilan, bu süreçten sonra da iki yıllık bir yüksek okula girmeye hak kazandı. Ancak, kayıt için gittiğinde buranın okumaya uygun olmadığını düşündüğü için vazgeçti ve sonrasında Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’ne geçti. Çukurova’da iki yıl okuduktan sonra, 1998 yılında Kürt kadın mücadelesinde aktif olarak çalışma yürütmeye başlayan Şilan, uzun yıllar boyunca Kürt medyasında çalıştı.
ANF’nin Ermenistan muhabiriydi
2000’li yılların başında Mezopotamya Haber Ajansı’nda (MHA) çalışmaya başlayan Şilan, ajansın 2005 yılında kapatılmasından sonra aynı yıl yayın hayatına başlayan Fırat Haber Ajansı (ANF) ile devam etti. ANF’nin Ermenistan muhabirliğini yapan Şilan, daha sonra Federal Kürdistan Bölgesi’ne geçti. Ardından ise İran’ın Urmiye ve Mahabad kentlerinde artan kadın intiharlarını araştırmak amacıyla bu bölgeye geçti.
Kadın intiharlarını araştırdığı İran’da katledildi
Şilan, burada üç haftalık kadın intiharlarını araştırma çalışmasının ardından 19-23 Temmuz 2006 arasında Türkiye-İran sınırındaki Kelareş Bölgesi’nde İran ordusu tarafından düzenlenen bir pusuda katledildi. Şilan'ın hayatını kaybettiği tarih, merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) kayıtlarına 23 Temmuz 2006 olarak geçti. Bazı kaynaklarda ise, Şilan'ın yaşamını yitirdiği tarih 19 Temmuz. ANF Muhabiri Şilan’ın İran rejimi tarafından katledilişinin üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen, cenazesine ne olduğuna ilişkin bir bilgi yok. İran rejimi, üzerinden geçen 13 yıla rağmen bu konuya ilişkin bir açıklama yapma gereği bile duymadı. Ailesinin tüm girişimlerine, basın özgürlüğü ve insan hakları savunucularının tüm çağrılarına rağmen İran rejimi Şilan'ın cenazesini vermedi.
Kadın haber ağının oluşturulmasında ısrarcıydı
Özgür basın geleneğinin sürdürücülerinden biriydi Şilan. Mesleğine duyduğu bağlılık onu, Ermenistan’a ardından ise Irak ve son durağı olduğunu bilmediği İran’a kadar götürdü. Kendisini bir bütün olarak basın yayın alanına katan ve mesleğini aşkla yapan Şilan, kadın basın-yayın alanının daha fazla örgütlendirilerek hamle yapması için kadın haber ağının oluşturulmasında ısrarcı oldu. Özgür basın geleneğinde Kürt gazeteciliği tarihine adını yazdıran Şilan’ın mücadelesi, Kürt kadın gazetecilerin yoluna ışık tuttu ve tutmaya devam ediyor.
Hayali JINHA ile yaşam buldu
En büyük isteği kadın haber ajansının kurulması olan Şilan'ın bu hayali JINHA ile yaşam buldu. Diyarbakır’daki kadınlar, Şilan’ın hikayesinin katledildiği sınırda bitmesini istemedi. "Ve medyanın dilini değiştiriyoruz. Bizden sonra dünya medyası artık eskisi gibi olmayacak" sloganı ile 8 Mart 2012 tarihinde basın dünyasına adım atan JINHA, haber müdüründen editörüne, foto muhabirinden kameramanına, muhabirine kadar bütünüyle kadınlardan oluşuyordu.
Kadın intiharlarını araştırmak için tehlikenin ortasına korkmadan giden Şilan’ın mirası, katledilmesinden 6 yıl sonra yine kadınların özgürlüğünü kendine mesele edinen Kürt meslektaşları tarafından devralındı. Dünyanın ilk ve tek kadın haber ajansı JINHA, bu nedenle Şilan’ın mirasıydı. Dünya kadınlarının sesi olmak için kurulan JINHA, başta Şilan’ın olmak üzere tüm kadınların hayalini kadın bakış açısıyla var etti. “Rojava Devrimi”nin ilanının hemen ardından Kuzey Suriye’ye giden ilk gazeteciler de JINHA muhabirleriydi. Bu nedenle “Rojava Devrimi”nin bir kadın devrimi olduğunu dünyaya ilk duyuran ajans yine JINHA oldu.
Kadınların sesi ve Şilan’ın hayali JINHA kapatıldı
Savaşın içinde barış ve kadın gazeteciliği yapan kadın gazeteciler, yayın yaptığı süre boyunca tarandı, kaldıkları ev kurşun ve bombaların hedefi olduğu için harabeye döndü. Muhabirleri defalarca gözaltına alınan ve tutuklanan JINHA’nın editörü de sokağa çıkma yasakları altındaki Mardin, Nusaybin ve Derik’ten geçtiği haberler nedeniyle tutuklandı. Ve mevcut hükümetin kadın düşmanı ve teşvik edici politikaları bir gecede kadınların sesi ve Şilan’ın hayali olan JINHA’yı kapatmakla bir kez daha kendini gösterdi. Yaptığı haberlerle büyük etki yaratan JINHA, 29 Ekim 2016 tarihinde kapatıldı.
Kürt kadın gazeteciler yılmayarak kadın haberciliğini sürdürmekte kararlı. Şilan Aras’ın, Gurbetelli Ersöz’ün, Deniz Fırat'ın, Nujiyan Erhan'ın ve özgür basın geleneği tarihine adını yazdıran tüm kadın gazetecilerin mücadelesi, Kürt kadın gazetecilerin yoluna ışık tuttu ve tutmaya devam ediyor. Ve kadın gazeteciler Şilan'ın hayali olan kadın basıncılığını büyütmeyi sürdürüyor.