Birçok kentten ortak çağrı: Kürtçeye anayasal güvence talebi 2025-05-20 13:01:49   HABER MERKEZİ - Kürt Dil Bayramı dolayısıyla birçok kentte yapılan açıklamada, "Kürt dili, Kürtlerin ve insanlığın temel bir değeridir" denilerek, Kürtçeye anayasal güvence talebi vurgulandı.    15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na ilişkin, Amed, Wan ve İzmir'in de aralarında olduğu birçok kentte basın açıklaması düzenlendi.    Amed    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD), Amed Barosu ve Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) katıldı. Basın metni hem Kürtçe hem Kurmanckî okunurken, Kürtçe metni Kürtçe Dil Komisyonu üyesi Gülbahar Ateş, Kurmanckî ise Mehmet Emin Gökdemir okudu.   ‘Kürt dili, Kürtlerin ve insanlığın temel değeridir’   “Bütün diller insanlığın temel değerleridir ve aynı haklara sahiptir” diyen Kürtçe Dil Komisyonu üyesi Gülbahar Ateş, “Kürt dili, Kürtlerin ve insanlığın temel bir değeridir. Dolayısıyla Kürt dilini yok saymak, yasaklamak, bastırmak, kuşatmak, kısıtlamak; çeşitli yol, yöntem ve araçlarla ortadan kaldırmaya ve yok etmeye çalışmak, insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur. Bu gerçek nedeniyle Kürt dili, başta Türkiye Devleti olmak üzere tüm resmi ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca resmen tanınmalı; kullanımı, tüm toplumsal ve yaşam alanlarında özgür ve serbest olmalıdır” cümlelerini kullandı.   Talepler   Gülbahar Ateş, bu temelde kurum, kuruluş ve çevreler olarak taleplerini şöyle sıraladı:    “*Kürt dili resmen tanınmalı ve bir statüye kavuşturulmalıdır.   *Kürtçe, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim dili olmalıdır.   *Aslen Kürtçe olan ancak Türkçeye çevrilen tüm yer ve nesne adları tekrar Kürtçeye çevrilmelidir.   *Kürtçenin önündeki bütün yasal/hukuki ve fiili engeller kaldırılmalı; Kürtçe her yerde özgür ve serbest olmalıdır.   *Kürt dilinin kalıcı olarak özgür ve serbest olabilmesi için Kürtlerin hukuki ve siyasal statüsü kabul edilmelidir.”   ‘Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalı’   Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesi için her alanda mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Gülbahar Ateş, “Demokratik, özgür ve barışçıl bir toplumun tesisi temelinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm yetkililerini, bu en insani taleplerimizi hem anayasalarında hem de yasalarında kabul etmeye ve pratikte uygulamaya davet ediyoruz.  Aynı zamanda tüm Kürt hareket, parti, kurum, kuruluş, platform, inisiyatif ve çevreleri; Kürt ulusunu ve tüm insanlık savunucusu çevreleri, bu taleplerin gerçekleştirilmesi ve Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesi için her yerde ve her alanda mücadelelerini yükseltmeye, güçlendirmeye, yaygınlaştırmaya ve bu talepleri öncelikle kendi içlerinde hayata geçirmeye; Kürt dilini tüm mücadele, çalışma ve yaşam alanlarının dili haline getirmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.   Açıklama, “Bê ziman jiyan nabe” sloganı ile sonlandı.   Wan    Wan Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği Wan Şubesi (ÖHD) ve Hukuk Araştırmaları ve Eğitim Derneği (DADSAZ) Kürt Dil Bayramı kapsamında Wan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada “Bila Kurdî zimanê fermî û zimanê perwerdeyê, 15’ê Gulane cejna zimanê Kurdî pîroz be” pankartı açıldı. Kürtçe ve Zazaca okunan açıklamanın Kürtçesi Mustafa Özoral okurken Zazacasını ise Leyla Kaplan Kertiş okudu.   Leyla Kaplan Kertiş son olarak, “Demokratik, özgür ve barışçıl bir toplumun tesisi temelinde; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm yetkililerini bu en insani taleplerimizi hem anayasalarında hem de yasalarında kabul etmeye ve pratikte uygulamaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.   Açıklama, “Bê ziman jîyan nabe” sloganıyla son buldu.   İzmir    Kürt Dil Bayramı kapsamında, Avesta Dil ve Kültür Derneği, dernek binası önünde basın açıklaması yaptı. “Statuya Kurdî, perwerdehiya bi Kurdî / Statuyê Kurdî, perwerdehiya bi Kurdî” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, “Be ziman jiyan nabe” sloganları atıldı. Basın açıklamasını dernek yönetiminden Kurdiye Sağnıç Irgat okudu.   ‘Kürtçe statü kazanmadıkça ürettikleri de korunamaz’   Celadet Ali Bedirxan’ın öncülüğünde 93 yıl önce yayımlanan Kovara Hêvare dergisinin, Kürt halkının duyguları, hayalleri, özlemleri ve acılarının sesi olduğunu kaydeden Kurdiye Sağnıç Irgat, ayrıca Mir Celadet Elî Bedirxan, Kamuran Elî Bedixan ve Hêvare dergisi çalışanlarını saygıyla andıklarını belirtti.   Kürtçenin zengin bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Sağnıç Irgat, “Kürtler okumayı ve yazmayı hiçbir zaman bırakmadılar. Dönemine göre birçok alfabe kullanıldı. Ne yazık ki baskı, zulüm, inkâr ve sindirme politikaları nedeniyle bu eserlerin ve belgelerin çoğu Arapça ve Sorani alfabeleriyle yazılmış Kürtçe kitaplar bile günümüze ulaşamamıştır. Binlerce yıldır Kürt halkının yok edilmesinin yanı sıra, ürettikleri ve kültürel mirası da yağmalanıp yok edilmektedir. Kürtçe statü sahibi olmadıkça ve tanınmadıkça, eserleri ve yazıları da korunamaz” ifadelerini kullandı.   ‘Anadil bir insan hakkıdır’   Devam eden asimilasyon ve inkâr politikalarına rağmen, Kürtçenin dünyada sekizinci sırada yer aldığını hatırlatan Sağnıç Irgat, “Ama ne yazık ki hâlâ 'bilinmeyen dil' olarak tanımlanıyor. Demokrasilerde bu tür uygulamaların yeri yoktur. Her milletin kendine özgü bir dili vardır ve düşünce ile fikirlerini kendi diliyle ifade edebilir. Kürtçe statüye kavuşturulmalı, resmi dil hâline gelmelidir. Kürtler eğitimde ve hayatın her alanında kendi dilleriyle özgürce yaşamalı ve kendilerini ifade edebilmelidir. Demokrasinin özü özgür yaşamdır. Anadili bir insan hakkıdır. Kürt dili, Anayasa ve yasalarda resmi dil olarak yer almalıdır” dedi.   Açıklama, sloganlarla sona erdi.   ÖHD'den açıklama    ÖHD İzmir Şubesi, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla Bayraklı’daki dernek binasında basın toplantısı düzenledi.   Toplantıda Kürtçenin resmen tanınması ve statüye kavuşturulması gerektiği vurgulanırken, "Kürt dilini yok saymak insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur" denildi.    Açıklamayı Av. Edhem Kuruş Kurmançî olarak okudu.    ÖHD, Kürtçenin eğitim dili olması, yasal engellerin kaldırılması ve Kürtlerin siyasal statüsünün tanınması yönündeki taleplerini sıraladı. Açıklama, tüm çevrelere Kürtçenin korunması için mücadele çağrısıyla sona erdi.