Tayyip Erdoğan’ın asıl korkusu bir Kürt iradesinin ortaya çıkması
- 09:08 15 Ağustos 2018
- Kadının Kaleminden
“Amerika ve Türkiye arasında başlayan Rahip Brunson krizine indirgenen ekonomik kriz, kapitalist hegemonyadan ayrı ele alınıp irdelenemez. Ortadoğu’da karmaşıklaşan dengeler üçgeninde gittikçe kızışan savaş ortamı yaratılmaktadır. Bu noktada Tayyip Erdoğan’ın asıl korkusu bir Kürt iradesinin ortaya çıkmasıdır.”
Arzu Yıldız
Geçtiğimiz günlerde ABD-Trump iktidarı ile Türkiye-Erdoğan arasında yaşanan gerilimle beraber Dolar yükselirken, Türk Lirası değer kaybetti. ABD ve Rusya öncülüğünde oluşan kapitalist blokların girdiği çıkar çatışmaları dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı şekillere bürünürken, ezilen halkların kaderi ise bu kapitalist bloklar tarafından belirlenmektedir.
Kapitalist hegemonyaya bağlı olan, onların politik arenalarında sahaya sürdükleri sömürge devletler kapitalistlerin maşası olmaktadır. Türkiye de jeopolitik konumuyla bu devletlerin stratejik at koşturmaya uygun sahalarından biridir. Ortadoğu’nun kalbine giden yolda Türkiye’ye ihtiyaç vardır. Bu sebeple Tayyip Erdoğan’ın izlemiş olduğu yol Rusya ve Çin gibi kapitalist bloklarının işine gelirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu politikasına ters düşmektedir.
Yaşanan krizi salt AKP iktidarına bağlamak okyanusta taşla balık avlamaya benzer. Tayyip Erdoğan’ın ülke içerisinde kurduğu faşizan baskı tabiki göz ardı edilemeyeceği gibi yaptığı kirli siyaset onu ülke içinde diktatörlüğe ülke dışında “ABD’nin haylaz çocuğu” durumuna getirdi. Fakat bilinmesi gerekir ki; Tayyip Erdoğan bu kapitalist hegemonyanın yarattığı bir iktidardır. Emperyalistler işine gelmediği noktada Tayyip Erdoğan’ı harcamaktan geri durmayacaklardır. Tayyip Erdoğan bugün Rusya’ya yakınlaşarak yeni bir politika belirledi. Ancak bu yeni politika Donald Trump’ın Ortadoğu’daki hamlelerine terstir. Donald Trump’ı asıl öfkelendiren de budur. Hali hazırda İran da Rusya’nın eli altında bir siyaset izlemektedir. Ortadoğu’da karmaşıklaşan dengeler üçgeninde gittikçe kızışan savaş ortamı yaratılmaktadır. Bu noktada Tayyip Erdoğan’ın asıl korkusu bir Kürt iradesinin ortaya çıkmasıdır.
Sonuç olarak görülen o ki; AKP iktidarının uluslararası arenada girdiği yanlış politikalar onu uçuruma sürüklemektedir. ABD-Rusya arasında kendince ürettiği stratejik politika, stratejik hamlelerle ülke içerisinde olduğu gibi uluslararası arenada da Tayyip Erdoğan’ı çıkmaza sokmuştur. Tayyip Erdoğan, ABD ve Rusya arasında tercih yapmak zorundadır. Donald Trump, Tayyip Erdoğan’ı dolar üzerinden büyük bir çıkmaza sokarken, ülke ekonomisini uçuruma sürükleyen iktidar, üretimi bitirip 15 yılda ülkeyi tamamen dışa bağımlı hale getirdi. Geçici olarak üreteceği basit çözümlerle ekonomiyi kurtaramayacağı aşikar. Yaşanan bu ekonomik krizi ülke içerisinde durdurmak için “milli” söylemleri üretip halkı kandırmak tam da Tayyip Erdoğan (AKP) iktidarına yakışık bir politikadır. Bütün bunların toplamında Tayyip Erdoğan bir tarafa yaranarak krizin üstünü örtmeye çalışacaktır. Başka bir çaresi yoktur. Günümüz burjuva siyaset, politika, ekonomi her şey bir bütün olarak kapitalist hegemonyaya bağlıdır. Erdoğan ömrünü uzatmak için bu hegemonyaya gebedir. Krizi bu doğrultuda değerlendirmek doğru olandır.