Tek renk fayans olmayacağım
- 09:03 14 Ağustos 2018
- Kadının Kaleminden
Sibel Sütpak
Mesele esir düşmekte değil. Teslim olmamakta bütün mesele.
İki yıl önceydi yüksek lisans tez çalışmam için kolları sıvadığımda. Tez konum “Urfa hayvan haritası” idi. Yani Urfa’nın hangi ilçesinde hangi hayvan cinslerinin, türlerinin, ırklarının yaşadığının araştırılması. Ve araştırma sonucunda bulunan bilgilerle hazırlayacaktım tezimi. Türkiye’de sadece Urfa’nın Birecik ilçesinde, nesli tükenmeyle yüz yüze olan Kelaynaklar bulunur. Sayıları gün geciktikçe azalan bu Kelaynaklar devlet tarafından korunmaya alınmıştır. Birecik’te, Fırat Nehri kenarında devasa bir kayda yaşarlar. Doğal yaşam alanları o kaya olduğu için kayanın etrafı ve üstü tel örgüleriyle örülmüş durumda. Tez çalışmamda kullanmak üzere birkaç görsele ihtiyacım vardı. Birecik Belediye Meclis üyesi arkadaşa durumu anlatıp, birkaç fotoğraf çekiminin izni konusunda yardım etmesi için ricada bulundum. Gittik bilimsel bir çalışma olmasına rağmen istasyon yetkilileri içeriye girmemize izin vermedi. Bu canlıların sadece burada yaşadığını, nesillerin tükenmekle yüz yüze olduğunu, yanlarına gitmemizin riskli olacağını ancak uzaktan çekim yapabileceğimizi söylediler. Uzaktan da olsa çektim, birkaç fotoğraf.
Çeşitliliğin, farklılığın riske girmesinin, hele hele de nesli tükenmekle yüz yüze olan bir canlı türünün yok olmaması için tabi ki de duyarlı davranmak zorundaydık. Bir sonraki durağım Urfa’nın Suruç ilçesi oldu. Çalışma bilimsel bir çalışma olduğu için gerek arkadaşlarım gerekse de ilgili kurumlar yardımlarını esirgemedi. Orada da büyük bir çiftliğe gittik. Hayvanlara gösterilen sevgi ve saygının net olduğu bir çiftlikti. Hem tür bakımından hem de cins bakımından zengindi. Arap atından İngiliz atına, Güney Doğu Anadolu kırmızısı (yerli ırk) inekten, Hollanda ineğine bildiğimiz yerli tavuktan Hint tavuğuna, Suruç koyunundan kazalardan kedisine, köpeğine renkler mozaiğinden oluşuyordu çiftlik. Ne köpek kediye saldırıyor ne de kedi minnacık civcivlere. Tüm hayvanlar dostluk çerçevesinde yaşamlarını sürdürüyordu. Farklılıkların farklarıyla bir arada, en güzel şekilde yaşadığının en güzel örneğiydi Suruç’taki çiftlik. Ceylanpınar’a uğramaya fırsatım olmadı ama orada da devlet tarafından korunmaya alınan, nesli tükenmeyle yüz yüze olan ceylanların olduğunu biliyorum. Tez çalışmamın sağlıklı tamamlanabilmesi için oraya da gideceğim bir gün…
Çeşitler, türler, renkler dünyanın evrenin zenginliğidir. Çeşitliliği, renkliliği yok etmeye çalışmak doğaya vurulmuş en büyük darbedir.
Gelelim sadede…
Nesli yok olma ile karşı karşıya olan hayvan türlerinin korunması konusunda bu kadar hassasiyet gösteren devlet, “tek tip elbise” konusunda neden bu kadar ısrarcı davrandı? Niye, farklılığa, renkliliğe darbe vurulmaya çalışılıyor? Bütün ülkeyi ilgilendiren bir konuda, ülkenin yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) saf dışı bırakılıp, deyim yerindeyse yangından mal kaçırırcasına OHAL KHK’si ile tek tip elbise yasası niye?
Bunu giyecek olan kim?
Ben!
Peki, bana niye sorulma gereği duyulmadı? Hadi bana sorulmuyor, benim temsiliyetim olan vekilime niye danışılmıyor? Yeri geldi mi “halkın sesine kulak verilsin” diyerek demokrasiden bahseden anlayış bu konuda halkın sesine niye kulağını kapatıyor?
Neden farklılığa saygı duyulmuyor? İnsana, doğaya ve evrene saygısızlık değil midir? “Tek tip” anlayışı fiziğe, kimyaya ya da biyolojiye de kısacası bütün bilimlere aykırı değil midir çeşitliliği yok etmeye çalışmak?
Farklılıkların yok edilmeye çalışılması en büyük suçtur insanlığa. Ve ben çok rahatlıkla diyebilirim ki; bu suça alet olmayacağım. Ben rengim, iradeyim, insanım. Ben mükemmel yaratıcının yarattığıyım. Beni yaratan sen olmadığına göre; bana ne hükmedebilirsin ne de kişiliğimle, onurumla oynayabilirsin. Ben sana bu hakkı vermiyorum vermeyeceğim de. Her birey gibi bende irademle doğdum. Yaratılışıma ihanet etmeyeceğim.
Doğrudur esir almışsın beni. Lakin beni ben yapan irademi teslim alamayacaksın. Beni tek tipleştiremeyeceksin.
Ben farklıyım,
Ben rengarenk mozaiğim,
Ben tek renk fayans olmayacağım.
Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi