Sevda Ana derler bana
- 09:03 29 Haziran 2020
- Kadının Kaleminden
“Mezar taşlarına dahi sirayet eden zalimin zulmünden fidanlarımı sakınmayı başardım. Şimdi bana bıraktıkları onuru tülbentimde taşıyorum. Yüreğim acılı fakat başım dik ve direnç doluyum…”
Remziye Çelik
2015'te oğlum Emrah PKK’ye katıldı, ardından diğer oğlum Mahmut. Ben ve eşim oğullarımız ve tüm Kürt evlatları için durmadan çalıştık. Bir yıl geçmeden Emrah’ın şehadet haberini aldım. Diktatörün karanlık yüzüyle o an karşılaştım. Bir kadın, bir ana olduğumdan sol elimle oğlum için akan gözyaşımı silerken diğer elim zalime inmek için çoktan havadaydı. Zalim silsileyle yok ediyordu. Bu sefer de eşim Veysel sokakta kurşunlanmıştı. Ne olduğunu anlamadan gözaltına alındım ve vicdandan yoksun mizaçlarıyla eşimi öldürdüklerini ağızlarından duydum. Tüm sancılı sürece rağmen eşimi çekip aldım ellerinden. Sonrasında doğduğum ve doğurduğum topraklardan buyrukları üzerine sürülmek istendim. Çabaları boşa çıktı ve topraklarımdan ayrılmadım.
Cenazesine işkence edilmişti
Bir ay sonra diğer oğlum Mahmut’un şehadet haberi gelmiş ama benim haberim yoktu. Kulağım bu haberi duymak istemiyordu herhalde. Kan vermem konusunda ısrarlara maruz kaldım ve bir gün sebebini bilmediğim halde götürülüp kan verdim. Uzaklarda bir yerde yavrum öldürülmüştü ve ben o uzaklıkları kanımla yakın edecektim. Kan sonucumun derhal belirlenmesine rağmen bekletildim. Zannımca öldürdükten sonra işkence etmişlerdi. İşkence izlerini silmeye en yakın yöntem olan torbaya koyup bedenin daha erken bozulmasını sağlama yoluna başvurulmuştu. Aylar sonra arandım “kimsesizler mezarlığından çocuğunuzu alabilirsiniz” diye. Oğlumun bulamaç haline gelmesi uyguladıkları yöntemin kanıtıydı.
Ama her şeye rağmen, belleksizleştirip, hiçleştirme amaçları şu noktada anlamsızlaşmıştı: Oğlumu defnederken binlerce insan yanı başımda acımı paylaşmıştı. Evladım herkesin evladı olmuştu. Üç fidanımı toprağıma sakladım. Mezar taşlarına dahi sirayet eden zalimin zulmünden fidanlarımı sakınmayı başardım. Şimdi bana bıraktıkları onuru tülbentimde taşıyorum. Bir başka kavgaya derman olacak tülbentim. Yüreğim acılı fakat başım dik ve direnç doluyum.
“Sevda Ana” derler bana üç fidanca kodlandığım adımla kirliliği bertaraf edeceğim. Bir sevda kadınından korktuklarını, korktukça saldırganlaştıklarını tüm Kürt halkı olarak biliyoruz. Haklı olduğum davaya tüm irademi yatırdım onlar ise haksızlıklarına korkudan başka bir şey yatıramadılar. Şimdi anlıyorum en çok onların haklı olmaya ihtiyacı var ama andım olsun ki zırnık koklatmayacağım.