Leyla gibi direnişin Sakine gibi korkusuzluğun adı olmalı
- 09:10 20 Şubat 2019
- Kadının Kaleminden
"Amed Zindanı'nda mayalanan bu direniş yine aynı yerde ilk çıkış noktasından tekrar dünyaya yayılıyor. Leyla öncülüğünde diriliş özgürlüğe doğru istikamette hızla ilerliyor. Leyla kararlı adımlarla yürüyor; cesur, fedaice ve kahramanca. Leyla gibi direnişi büyütmeli, Viyan gibi doğru yoldaşlık yapmanın adı olmalı, Sakine gibi korkusuz olmalı.”
Sinem Adalı
Leyla Güven tam 105 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Canı pahasına da olsa tecridi kırmaya dönük ısrarlı olan Leyla, Amed Zindanı'nı tekrar direniş ile buluşturdu. Amed Zindanı bugünlerde Leyla öncülüğünde başlatılan direnişe tanıklık ediyor. Bizler de Leyla'nın eylemine tanıklık ediyoruz ve tarih Leyla'nın direnişini yazıyor. Halk Leyla'nın oluşturduğu direniş çemberinde gücüne güç katıyor. ‘Güneşimizi karartamazsınız’ sloganıyla 20 yıl önce yola çıkanlarla aynı minvalde yürüyor Leyla onurlu direniş tavrıyla.
Farklı kıtalarda ortak amaç uğruna birleşen yüzlerce can, yüzlerce direnişçi, hem de çok iddialı, başarı umudu dorukta ‘Ya serkeftin ya serkeftin’ sloganıyla… Buna karşı egemenler sessiz, zorbalar aciz ve direniş büyüyor. Dur durak bilmeden çığ gibi büyüyor bu direniş. Amed Zindanı'nda mayalanan bu direniş yine aynı yerde ilk çıkış noktasından tekrar dünyaya yayılıyor.
1982 yılında Amed Zindanı'nda nasıl ki Sakine Cansız ve arkadaşları direnişleri ile bir halkın dirilişini sağladıysa, bu gün de ‘yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin yoldaşı’ Leyla öncülüğünde diriliş özgürlüğe doğru istikamette hızla ilerliyor. Leyla kararlı adımlarla yürüyor; cesur, fedaice ve kahramanca. Leyla kendisini örgütleyip, hücrelerini iradesiyle zinde tutuyor. Evet yaşamalı ve yaşatmalı. Onun sözü var ve o sözüne sahip çıkıyor.
Bu direniş kör vicdanlara bir ses, kararmış yüreklere bir mum ışığı ve Önder Apo'yla doğru yoldaşlık yapmanın adı. Önder Apo ile yoldaş olanların eylemi, tavrı ve duruşu. Evet tecrit kırılmalı, tecridi kırmalıyız hem de Leyla gibi soylu bir tavırla kırmalıyız. İmralı Cezaevi'nde tutsak edilen insanlık özü, tarihi birikim ve insanlığın rehberi Önder Apo'la buluşmalıyız. Leyla'nın özeleştirisi hepimizin özeleştirisidir.
Önder Apo'nun tutsaklığını kabul etmedik. Direniş dört duvar arasında toplumsallaştırıldı, örgütlendi ve insanlığın ihtiyacı olan tüm beyinsel gıdalarla beslendi, insanlığın yüreğini büyüttü. Leyla da bu gıdalarla beslendi, büyüdü ve bu direnişin amacına yoğruldu. Kendi halkının geleceğini tecritle karartacağını gören ve ‘dur’ diyenler ancak buna öncülük yapabilir.
Halk ise Leyla'nın direnişine güveniyor ve katılarak birlikte başarma taşlarını döşüyor. Burada yine kadınlar öncü olmalı. Leyla gibi, Leyla Qasım'ın cesareti gibi, ardılları Şeladizê'de işgalcileri söküp atmalı, Leyla gibi direnişi büyütmeli, Viyan gibi doğru yoldaşlık yapmanın adı olmalı, Sakine gibi korkusuz olmalı…