‘İnsan haklarını savunduk pişman değilim'

  • 13:12 22 Kasım 2017
  • Hukuk
İSTANBUL - İkinci kez hakim karşısına çıkan hak savunucuları mahkeme başkanının "Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyor musunuz!" sorusunu, "İnsan haklarını savunmak suç değildir pişman değiliz" diye yanıt verdi.
 
İstanbul Büyükada’da gözaltına alınıp tutuklanan ve 113 gün sonra serbest bırakılan hak savunucularının yargılandığı davanın ikinci duruşması, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davayı çok sayıda insan hakları savunucusu da takip etti.
 
Duruşmaya aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi İdil  Eser, insan hakları savunucusu Özlem Dalkıran'ın da olduğu tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Mahkemeye,  Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç SEGBİS ile bağlandı. Taner savunmasında insan hakları savunucularının zaman zaman toplantı yaptıklarını belirterek, Büyükada'daki toplantıya değindi. Büyükada'da düzenlenen toplantının bu toplantılardan biri olduğunu belirten Taner, toplantıdan haberi olduğunu söyledi. 
 
‘Taner, bir kurgunun içine çekilmek isteniyor’
 
Taner, haklarında açılan bu davanın insan hakları savunucularını itibarsızlaştırılması amacında olduğunu belirterek, Af Örgütü'nün uluslararası bir kurum olması açısından tüm dünyadaki mevzuata göre denetlendiğini söyledi.  Taner, “bylock” kullanmadığını da belirterek, kendisine yönelik tutuklamanın cezaya dönüştüğünü ve 8 kişilik koğuşta 24 kişinin kaldığını söyledi.  
 
Taner son olarak, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini belirtti. Mahkeme başkanı Taner'e etkin pişmanlıktan yararlanıp yararlanmak istemediği sorunca Taner, "Pişman olduğum bir şey yapmadım" dedi. Daha sonra söz alan avukat Ebru Bekçi, toplanan delillerin Taner Kılıç'ın neyle suçlandığını açıklayamadığını söyleyerek, Taner'in bir kurgunun içine çekilmek istendiğini belirtti. 
 
Daha sonra tutuksuz sanıklardan Nejat Taştan, "İnsan hakları mücadelesi nedeni ile ilk defa yargılananlar biz değiliz son da almayacağız. Bu iddianame bu ülkenin tarihinde çeşitli dönemlerde insan hakları mücadelesinde olanların üzerinde baskı kurulması ile aynıdır. Hakkımızdaki iddianame bir medya iddianamesi olarak karşımıza çıkarmıştır. Masumiyet karineleri yok sayılmıştır. ‘İstanbul hayır meclislerinin’ açıklaması iddianameye koymuş, oysa bizimle alakası yok" dedi. Nejat, pişmanlık yasasından yararlanmak istemediğini belirtti. 
 
Daha sonra tutuksuz sanıklarından Şehmus Özbekli beraatını talep ederek pişmanlık yasasından faydalanmayacağını belirtti. 
 
Duruşmaya ara verildi.