Kulp istismar davasında çocuk şikayetini 'tehdit' edildiği için geri çekmiş!
- 09:34 27 Eylül 2017
- Hukuk
DİYARBAKIR – Kulp’ta istismara maruz bırakılan çocuk ve annesi şikayet dilekçelerini geri çekmişti. Ancak mahkemeye ifade veren çocuğun ‘tehdit edildiği’ için şikayet dilekçesini geri çekmek zorunda kaldığı ortaya çıktı. Çocuk, ayrıca şikayetçi olduğu erkeklerin kendisine fiziki işkence yaptığını ve fuhuşa zorladığını da anlattı.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 14 yaşında hafif düzeyde zihinsel gelişme geriliği olan F.’nin 13 Haziran 2014-21 Mart 2015 tarihleri arasında 86 erkeğin sistematik cinsel istismarına maruz bırakıldığına dair ifadesinin ardından açılan ve en son 21 Eylül’deki duruşmada, yargılanan 9’u tutuklu 21 erkeğin serbest bırakıldığı davaya ilişkin, çocuğun tehdit edildiği ortaya çıktı.
Başından beri sundukları şikayeti geri çektiler
Sanıkları teşhis eden F. ve annesi, hem emniyetteki ifadeleri hem de duruşmalardaki beyanlarında sanıklardan şikayetçi olmuştu. Ancak 60 kişi hakkında soruşturma başlatılan ve 21 erkeğin yargılandığı davada, daha önce şikayetleri sabit olan çocuğun annesi, celse arasında Ağustos ayında mahkemeye bir dilekçe göndererek, kimseden şikayetçi olmadığını, kimseyi tanımadığını ve olayla ilgilerinin olmadığı iddiasında bulunmuştu.
Mahkemede de şikayetçi olmadığını beyan eden annenin neden tekrar dilekçe yazma gereği duyduğu bilinmezken, anneden iki gün sonra F. DE, “Kimseden şikayetçi değilim, kimseyi tanımıyorum, olayla ilgim yoktur” şeklinde mahkemeye dilekçe göndermişti.
Şikayeti geri çekmeleri için tehdit edilmişler
En son 21 Eylül’deki dördüncü duruşmada, yargılanan 9’u tutuklu 21 erkeğin serbest bırakıldığı davaya ilişkin, çocuğun tehdit edildiği ortaya çıktı. Diyarbakır Adliyesi’nde davanın görüldüğü mahkemeye pedagog eşliğinde ifade veren F., yazılı olarak şikayetten vazgeçtiğine ilişkin dilekçeyi kabul etmediğini belirtti. Tehdit edildiklerini söyleyen F., neden böyle bir dilekçe gönderdiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Üzerimizde büyük bir baskı var. Şikayetten vazgeçtiğimize dair dilekçeyi göndermeden önce annemi dövüp para teklif ettiler. Şahısların aileleri beni tehdit ettikleri için dayanamayıp sanıklarla ilgili şikayetimizden vazgeçtiğimize dair yazılı beyan gönderdik.”
Fuhuşa zorlama, tehdit, fiziki işkence!
Cinsel istismara maruz bırakılmadan bir hafta önce Ersin Ş., isimli erkeğin kendisini döverek işkence ettiğini, bu nedenle kendisinden korktuğunu beyan eden F., bir hafta sonra ise aynı erkeğin kendisini istismara maruz bıraktığını hatırlattı. Şerif Ç. ve Hüseyin Ç.’nin kendisini fuhuşa zorladığını belirten F., Hüseyin Ç., Şerif Aslan ve Rıdvan isimli erkeklerin ilk olarak numarasını başka erkeklere verdiğini dile getirdi. Bu erkeklerin kendisini aradığını ve gitmediğinde ise tehdit ettiğini zorla götürüldüğünü söyleyen F., istismara maruz bırakan her erkeğin kendisini döverek fiziki işkence yaptığını belirtti. F., erkeklerin kimi zaman uyuşturucu madde aldığını ardından kendisine işkence yaptıklarını dile getirdi.
Pedagog ise F.’nin, sanıkların tahliyelerinden stres bozukluğu yaşadığını belirterek, aynı olayları tekrar tekrar yaşadığının altını çizdi.
Mahkeme delilleri görmüyor
Mahkeme başkanı ise dosyadaki tek delilin F.’nin ifadesi olduğunu iddia etti. 60 erkek hakkında açılan soruşturma kapsamında sanıkların HTS kayıtları incelendi. Sanıkların mağdur F.’yi defalarca aradığı tespit edilerek dosyaya eklendi. Yine Adli Tıp’tan alınan rapora göre F.’nin defalarca istismara maruz bırakıldığı raporu dosyada bulunuyor. Bütün bu delillere rağmen mahkeme, 21 Eylül’deki dördüncü duruşmada “tutuklamadan beklenen sonuç eldi edildi” diyerek tutuklu bulunan 9 sanığı tahliye etti.
Sanıkların tümü serbest, çocuğun can güvenliği yok!
Mahkeme deliller toplanmadan, F.’nin ifadesi alınmadan sanıkları tahliye etti. Kuvvetli suç şüphesi bulunan sanıkların mahkeme başkanına göre tek delil olan F.’nin ifadesine etkide bulunabilir. Sanıklar F.’yi baskı altına alıp delilleri karartabilir. Nitekim F., mahkemede tehdit üzerine şikayetten vazgeçtiğini belirtti. Halen koruma altında bulunan F.’nin tüm sanıkların tahliye edilmesiyle can güvenliği tehlike altına girmiş oldu.
Davanın geçmişi
KHK ile kapatılan JINHA’nın ortaya çıkardığı habere göre, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 13 Haziran 2014-21 Mart 2015 tarihleri arasında 86 erkeğin sistematik cinsel istismarına maruz bırakılan F.’nin şikayeti üzerine 60 erkek hakkında soruşturma açılmış, daha sonra 10 erkek tutuklanarak haklarında iddianame hazırlanmıştı. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, F.’nin sağlık raporlarında darp izleri, sigara izleri, kemer ile vurma izleri bulunurken, sistematik cinsel istismar anlatıldı. 17 Ocak 2017 tarihinde görülen davanın ilk duruşmasının ardından Şubat ayında aralarında AKP’nin Kulp Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Kara’nın da bulunduğu 11 kişi daha tutuklanırken, aynı zamanda davanın tamamına yayın yasağı getirildi. 28 Mart tarihinde görülen davanın ikinci duruşmasına sanıklardan sadece ilk tutuklanan gruptaki 10 kişi hazır edildi. SEGBİS üzerinden ifadesi alınan F. ise, emniyetteki ifadesini tekrarlayarak 10 sanığın kendisini istismara maruz bıraktığını ve şikayetçi olduğunu beyan etti. Davanın üçüncü duruşmasında F.’nin avukatları dosyaya daha sonra eklenen 11 kişi hakkında F.'nin ifadesinin alınmadığını, bu nedenle sanıklar hakkında talep edilen tahliye taleplerinin reddedilmesi gerektiğini dile getirdi. Avukatlar, sanıkların tahliye olması halinde F.'ye ulaşıp vereceği ifadeye dönük etkide bulunabileceğini vurguladı. Sanıkların F.’nin ifadesinde etkide bulunabileceği yönündeki kanaatine rağmen 12 sanık tahliye edildi. Davanın son celsesinde ise tutuklu bulunan 9 erkek tahliye edildi.
Mahkeme sanıklar hakkında adli tedbir kontrolü, yurtdışına çıkış yasağı ve duruşmalara katılım zorunluluğu getirildi.







