14 Aralık 2015'in ardından hukuksal süreç: 86 takipsizlik, 7 daimi arama kararı 2018-12-08 09:01:14   ŞIRNAK - Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyaları bir bir kapatılmaya devam ediliyor. Bugüne kadar 86 soruşturma dosyası hakkında "takipsizlik" kararı verilirken, 7 dosya hakkında ise "daimi arama" kararı verilerek faili meçhul dosyalar rafına kaldırıldı.   Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 ile 2 Mart 2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında aralarında çok sayıda çocuk ve yaşlının da bulunduğu yaşamını yitiren kişilerin ölümlerine ilişkin açılan soruşturma dosyaları bir bir kapatılmaya devam ediliyor. "Örgüt üyesi" suçlaması ile kapatılan dosyaların takipsizlik gerekçeleri ise "Güvenlik güçlerinin meşru müdafaa da bulunduğu" ya da "Operasyonlarda orantılı güç kullanıldı, orantısız güce delil bulunamadı" olarak kayıtlara geçti. Bu kararlarla bugüne kadar 86 dosyaya takipsizlik verilirken, 7 dosya "Daimi arama kararı" ile faili meçhule bırakıldı. Takipsizlik verilen dosyaların çoğu için Anayasa Mahkemesi (AYM) veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AIHM) başvuru yapıldı.   14 yaşındaki çocuk da 'Örgüt üyesi' ilan edildi!   Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 14 yaşındaki Hasan Ayaz isimli çocuk dahi "örgüt üyesi" ilan edilerek, ölümüne ilişkin dosyaya "takipsizlik" kararı verildi. Savcılık, neredeyse tüm dosyalarda "Operasyonlarda orantılılık ilkesinin gerçekleştirildiği kanaatine" vardı. Savcılığın, verdiği kararlarda ölümlerin "hukuka uygun" bir şekilde gerçekleştiğini savunması ise dikkat çekti. "Takipsizlikle" sonuçlanan bazı soruşturma dosyalarında ise, ölümlerin doğal ölüm olduğu savunularak, yetkililere ölümle ilgili kusur izafe etmenin mümkün olmadığı kaydedildi.    Dosyalar sır gibi saklanıyor!   Cenazeleri bulunamayan Hacer Arslan, Sakine Durmiş ve Fatma Demir gibi isimlerinde aralarında olduğu 14 kişi ortada yokken dosyalarına önce 'Kısıtlılık' ardından 'takipsizlik' kararı verilen çoğu dosya hala avukatlara teslim edilmedi. Avukatların iki kez Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğine dilekçe vermeleri sonucu Sulh Ceza Hâkimliği "Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, soruşturma aşamasını sonlandıran bir karardır. Soruşturma aşaması verilen kısıtlama kararı ile sona erdiği buna bağlı olarak ortadan kaldırılması gerekli bir karar olmadığı anlaşılmıştır" yanıtını verdi. Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararının kaldırılması yönünde görüş bildirilmesine rağmen Şırnak Savcılığı kısıtlılık kararını hala kaldırmadı. Yine takipsizlik verilip gizlilik kararı kaldırılmayan dosyalardan biri de bodrumlarda yaşamını yitiren ve kamuoyunun hafızasına "Su Heval Su" sözleri ile kazınan Sultan Irmak'ın ki oldu.   Cenazesi tamamen yanmış Gülistan için; Orantısız güç kullanıldığına dair delil bulunamadı!   Yine cenazeleri tamamen yanmış halde bulunan Gülistan Eylem Üstün, Berjin Demirkaya, Rohat Aktaş ve Sakine Şiray gibi cenazeler için de hazırlanan dosyalarda "Orantısız güç kullanımına delil bulunamadı" ifadeleri yer aldı. Cenazeleri tamamen yandığı için parmak izinin dahi alınamadığı isimlerden MKM çalışanı Gülistan Eylem Üstün'ün 'Takipsizlik' verilen dosyasında şu ifadeler yer almıştı:   "12 Şubat 2016 tarihinde yapılan aramada bodrumlarda cenazesi tamamen yanmış halde bulunan 22 kişinin arasında bulunan Gülistan'ın ölü muayene ve otopsi raporunda yaş, cinsiyet, boy ve kilo gibi ayırt edici özelliklere rastlanmadı. Cenaze tamamen yanmış olduğu için cenazeden parmak ve vücut izi de alınamadı. Açık kaynak araştırmasında kişinin belirli internet siteleri tarafından YPS tarafından sahiplenilmesi, ölü olarak ele geçirildiği yerde BTÖ mensuplarına ait silahların bulunması, yine ölü ele geçirildiği yerde BTÖ mensuplarına ait cenazeler bulunduğu tespit edilmiştir.  Türk Ceza Kanunun 25'nci maddesinde düzenlenen, hukuka uygunluk sebebi alınan meşru halinde bulunan kişilere ceza verilmeyeceği düzenlenmiştir. Buna göre örgüt üyesi olan ve güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet yürüttüğü dosyadaki delil durumunda anlaşılan Gülistan Üstün'e yönelik fiilde meşru müdafaa tarzının oluştuğu olayda hukuka uygunluk sebebi bulunduğu, bu sebeple eylemi gerçekleştiren kişiye ceza verilemeyeceği anlaşılmıştır. Hendeklere karşı yürütülen olayın hukuka uygun olduğu ve olayda meşru müdafaa sınırının aşıldığına dair herhangi bir delil elde edilememiştir."   Batıkan, Doğukan ve Gümüş isimli 'Hayali' gizli tanıklar!   Yine takipsizlik verilen dosyaların içinde yer alan "hayali gizli" tanıkların ise aynı anda bir dakika içerisinde 22 kişi hakkında ifade vermesi de dikkatlerden kaçmadı. Batıkan, Doğukan, Gümüş ve Pamuk gibi isimler ile dosyalarda yer alan gizli tanıklar neredeyse bütün "Kovuşturmaya yer yok" kararlarında somut delil olarak kullanılmış. Son olarak ise üç yıl aradan sonra savcılık ilk defa Nusrettin Bayar'ın takipsizliğine yapılan itirazı kabul etti. İlk yapılan bu kabulde savcılık dosyanın yeniden incelenmesi kararını verdi.   Birçok dosyanın akıbeti henüz belli değil!   Bostancı, Niran ve Akdeniz Sokak ekseninde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren onlarca kişinin cenazesi ve dosyasının akıbeti hakkında henüz bir bilgiye ulaşılmış değil. Tüm bunların yanı sıra, halen çok sayıda dosya soruşturma aşamasında. Birkaç dosya hakkında gizlilik kararı olduğu öğrenilirken, birçok dosyanın akıbeti hakkında ise herhangi bir bilgi elde edinilmedi.    AİHM ölümler için ' Yargılama' kararı almıştı   Bu kentlerdeki hak ihlallerine karşı 2015 ve 2016'da Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) çok sayıda başvuru yapıldı. Bu başvurularda AYM ve AİHM'den hak ihlallerinin önüne geçebilmek için geçici tedbir kararları vermeleri istendi. AİHM, içtüzüğünün 41. maddesi uyarınca bu başvuruların öncelikli olarak ele alınmasına karar verdi. AİHM, bu kararın bir sonucu olarak 15 Aralık 2016'da sokağa çıkma yasakları bağlamında 160'tan fazla kişiyi temsilen yapılan 34 başvuru hakkında Türkiye'den savunma istedi ve başvurucuların esası hakkında ilerleyen tarihlerde karar vereceğini duyurdu.   Mahkeme, başvuruların hem esası hem de kabul edilebilirliğiyle ilgili duruşma yapmaya karar verdiğini Temmuz'da duyurdu. Ancak bütün dosyalar için duruşma yapmak yerine içlerinden iki tane dosyayı seçip bu iki dosyada yapılacak olan usul ve esas tartışmalarını, geri kalan bütün dosyalar için de uygulamaya karar verdi. Sokağa çıkma yasağının yasallığını Ömer Elçi dosyası üzerinden, sokağa çıkma yasakları sonrasında Cizre'de yürütülen operasyonun niteliği ve meydana gelen ölümlerin hukuki tartışmasını da Orhan Tunç dosyası üzerinden yapacağını açıklamıştı. 13 Kasım'da Fransa'nın Strasbourg kentinde görülen duruşmaya dönemin Vali ve Kaymakam'ı da katıldı. 4 saat süren duruşmayla ilgili kararın ileri bir tarihte verileceği söylenmişti.   Takipsizlik verilen isimler   Dosyası açık ve takipsizlik verilen isimler ise şu şekilde: Meryem Akyol, Azat Yılmaz, Agit Küçük, Selim Turay, Ömer Baran, Nebi Katlav, Tajdin Nerse, Ercan Pişkin, Aydın Erol, Mehmet Şirin Elinç, Murat Erdin, Barış Gasır( AİHM), Abdülmenaf Yılmaz, Cihan Çelik, İbrahim Akhan, Mahmuttin Duymak, Sabri Sezgin, Abdullah İnedi, Mahsum Erdoğan, Murat Ekinci,  Kasım Yana, Metin Karane, Mesut Özer, Hediye Erden, Hediye Şen, Mehmet Tungut, Emane Şahin, Osman Terkin, Mehmet Saçan, Mehmet Dalmış, Abddulhamit Poçal, Ahmet Tunç, Aziz Yural, Umut Ürek, Tahir Çiçek( AİHM), Nihat Sömer, Halil Sömer, Nuri Çağlı,  Mehmet Rıdvan Kaymaz, Sezai Borçin, Ferhat Karaduman, Zehra Başkurt, Selman Erdoğan, Yasin Özmen, Rüzgâr Yıldızgörer, Mehmet Edin, Rohat Aktaş, İbrahim Temel, Mehmet Yavuzel, Kenan Adıgüzel, Star Özkül,Cebrail Mungan, Ekrem Sevilgen, Mehmet Kaplan, Mehmet Benzer, Mustafa Gasyak, Orhan Tunç(AİHM), Mehmet Tunç( AİHM), Ramazan Aydın,  Adil Küçük, Sahip Edin( AIHM), Ramazan Biriman, Fırat Çağlı, Nursel Dalmış( AiHM), Nızar Isırgan, Yakup Isırgan, Yakup Dadak, Muharrem Erbek, Ferdi Kalkan, Garip Mubarız,  Yasemin Çıkmaz, Abdülcebar Taşkın, Yılmaz Geçim, Cengiz Sansak, Tahir Akdoğan( gizlilik kararı), Hacı Özdal,Meryem Dadak, Hasan Ayaz, Abdullah Gün, Serdar Özbek, İbrahim İverendi, Bişeng Kolanç,  Şükrü Coşkun, M. Sait Arslan, Besna Zırığ, Mehmet Emin Bayar, Lokman Bilgiç, Mehmet Özkül, Asya Yüksel( AİHM), Emre İdim, Hüseyin Paksoy, Felek Çağdavul,  Ferhat Balcal, Sultan Irmak, İbrahim Temel, Derya Koç, Emel Ayhan, Serhat Altun, Yunus Meral, Tuba Eminoğlu, İslam Balıkesir, Berjin Demirkaya, Cihan Karaman, Güler Eroğlu, Abbas Gülbahçe, Erdal Kar, Zeki Acar, Hüseyin Kayaalp, Agıt Akıl, Selami Yılmaz, Mahmut Yıldızgörer, İbrahim Altunkaynak, Gülistan Üstün, Çimen Tankan, Harun Barın, İsmail Çetin, Davut Acar, Ferhat Özlüer, Mevlüde Özalp( gizlilik kararı), Emel Çetin, Mehmet Can, Murat Şiyar Tunç, Aydın Güner, Aydın Güner, Eda Kutay, Abdullah Zilayaz, Abdulaziz Arslan, İsa Tilaver, Mustafa Uğur, Emrah Ortak, Ahmet Turan, Mevlüde Bozkurt, Serdar Pişkin, Evin Öz.   Daimi arama kararı: Hakkı Külte, Zeynep Yılmaz, Hüseyin Ertene, Ali Bağdur, Ayşenur Geçit, Harun Çağlı, Cemile Çağırga.