Figen Yüksekdağ duruşmaya katılmadı: Mahkeme başkanı savunmanın bitirilmesini istedi 2018-11-05 11:42:32   ANKARA - HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı davanın duruşmasında tahliye kararı çıkmadı. Mahkeme Başkanı Figen'in bir an önce savunmasının bitmesi gerektiğini belirtirken, avukatı Ruken Gülağacı müvekkili hakkında hazırlanan dosya eklerinin ancak 4'üncü duruşmadan sonra verildiğini anımsattı.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı dava Ankara 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sincan Cezaevi Kampüsü'nde bulunan bir salonda yapılan 8'inci duruşmaya Figen katılmazken, avukatları hazır bulundu.   Figen duruşmaya mazeret bildirdi   Duruşma avukatların kimlik tespiti ardından Figen'in mazeret dilekçesi okundu. Figen dilekçesinde, dava duruşmasına, celse aralarının oldukça kısa tutulmasından dolayı avukatlarıyla birlikte yeterli hazırlık yapamadığından bahisle dosyanın kapsam ve mahiyetinin daha geniş bir zamanda hazırlık yapmayı ve savunma hususunda organize olmayı gerektirdiğini belirtti.   Mahkeme heyeti TBMM başkanlığında Figen'in yaptığı konuşmaların CD halinde dosyaya geldiği ancak bilirkişiye tevdi edildiği ve henüz raporun ibraz edilmediğini belirtti. Mahkeme heyeti ayrıca  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP'nin parti tüzüğünün gönderildiğini aktardı.    'Savunma bir an önce tamamlansın'   Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, Figen'in tutuklanma tarihinden bu güne toplamda 8 duruşmasının görüldüğünü ve bunlardan sadece 4'üne katıldığını belirterek, dava dosyasına ilişkin biran önce savunmayı sonlandırmak istediğini belirtti. Figen'in uzun tutukluluk süresi olduğunu ve savunmayı biran önce tamamlamak istediğini belirten Sabahattin, adil yargılama hakkına atıfta bulundu.      Sabahattin yaptığı değerlendirme sonrasında söz alan avukat Ruken Gülağacı, müvekkilinin uzun tutukluluk yaşandığını ancak ne yapılan duruşmalarda ne de celse aralarında yapılan tutukluluk itirazlarına ilişkin bir sonuç alamadıklarını dile getirdi. Müvekkilinin her tutukluluk kararında verilen gerekçelere ilişkin hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) hem de içtihatlara değinerek, itiraz ettiklerini ancak bu nokta da mahkeme heyetinden tam bir gerekçeli açıklamaya vakıf olamadıklarını belirtti.   'Figen bu güne kadar tahliye talep etmedi'   Müvekkili Figen'in duruşmayı uzatmak gibi bir amacı olmadığını ve zaten hakkında hazırlanan dosyanın eklerinin bile ancak 4'üncü duruşmadan sonra verildiğini anımsatan Ruken, "Müvekkilim adil yargılanması için savunmasını yapması gerekir. Ancak cezaevi koşullarında ve dosya eklerinin geç gönderilmesi bunun önündeki en büyük engeldi. Müvekkilim tabi ki tüm iddialara cevap verecektir. Siz biliyorsunuz ki bu bir hukuki dava değil siyasi davadır. Müvekkilim savunmasını yaptıktan sonra bizde hazırladığımız savunmaları sunacağız. Müvekkilim sizden şimdiye kadar tahliye talep etmedi bizde hukuk açısından talep ediyoruz yoksa mahkemenizden öyle bir karar beklemiyoruz, mahkemenizin böyle bir karar veremeyeceğini de biliyoruz" dedi.   İddia makamı: Tutukluluk haline devam edilsin   Ardından söz alan iddia makamı şu talepte bulundu: "Sanığa atılı suçun vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması sanığın üzerine atılı suçun tutuklama tedbiri ile orantılı ve CMK'nın 100/3 maddesinde düzenlenen katalog suçlardan olması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep olunur."   Kararını açıklayan mahkeme heyeti iddia makamının taleplerini kabul ederek,  Figen'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşmayı 16 Ocak 2019 tarihine erteledi.    Mahkemeden AİHS değerlendirmesi   Mahkeme başkanı verdiği ara kararda, AİHS 6'ıncı maddesinde adil yargılanma hakkının düzenlendiği, davaların makul süre içerisinde bitirilmesinin, görülmesinin adil yargılama hakkının temel unsurlarından birisi olduğuna atıfta bulunarak, " Makul süre kavramı ceza davaları açısında suçsuzluk karinesi, kişi özgürlüğü ve savunma hakkı ile ilgilidir. Bu sebeple savunma hakkının derhal sanığa verilerek, biran önce suçsuzluğunun kanıtlama hakkının tanınması gereklidir. Suçsuzluk karinesinin uygulandığı yargılama sisteminde ceza yargılanmasının hızla bitirilmesi ve eğer suçsuz ise kişinin suç iddiasından biran önce kurtarılması amaçlanmıştır. Savunma hakkının derhal tanınması ile sanığa suçsuzluğunu ispat hakkını mümkün olan en kısa sürede sağlanması amaçtır.  Aksini iddia eden sanığın yargılanmanın makul sürede sonuçlandırılmasını, sağlamak açısından üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ispat etmesi gerekecektir. Sanığın yargılamayı uzatmaya yönelik davranışlardan sorumlu olacağı da açıktır. Yargılamanın makul sürede tamamlanması için savunma hakkının da makul sürede kullanılması gerektiğinin sanığa tebliğ edilmesine ve sanık müdafilerine bildirilmesine" diye belirtti.