Avukat Aslı Pasinli: Cinsel istismar tasarısı, sorunu halı altına süpürmektir 2018-05-12 09:11:48   DİYARBAKIR - Cinsel istismar tasarısında tüm suçların kaydının Çocuk İzleme Merkezleri’nde alınmasının öngörüldüğünü belirten Avukat Aslı Pasinli, “ÇİM’ler tam olarak sistemi oturmamış yapılar, iş yükünün attırılması daha aksak bir sistemi ortaya çıkaracaktır. Kamuoyunda oluşan infiali durdurmak adına sadece ceza artırımına gidilmesi bu sorunu halı altına süpürmek anlamına gelir" dedi.    AKP iktidarı tarafından hazırlanan ve kadın örgütleri başta olmak üzere birçok kesimin tepkisine rağmen Meclis’e sunulan cinsel istismar tasarısı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. "Fuhuşta para cezasının arttırılması, yaşa dayalı cezai artırım, basın yasağı ve kimyasal hadım" gibi birçok düzenlemenin yer aldığı tasarıyı değerlendiren Avukat Aslı Pasinli,  cinsel istismarı önleyecek asıl etkenlerin göz ardı edildiğini ifade eti.    ‘Bütüncül bakış açısıyla hazırlanmamış’    Aslı, tasarı hazırlanırken öncelikle çocuk psikologları, pedagoglar, yargı mensupları, sosyal hizmet uzmanları, adli tıp uzmanları ve medya ayağının bir araya gelerek bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanması gerektiğini vurgulayarak, "Cinsel istismar konusu toplumsal bir sorundur dolayısıyla bu toplumsal sorunun çözümünü sadece cezaları arttırmakta görmek aslında suçun da bireyselleştirilmesi anlamına geliyor. Suçun altında yatan etkenleri görmek ve çözüm noktalarını buradan belirlemek önemlidir” dedi.   ‘Sorunu halı altına süpürmektir’    Kamuoyunda oluşan infiali durdurmak adına sadece ceza artırımına gitmenin bu sorunu halı altına süpürmek olduğunu kaydeden Aslı, “Mevzu ceza artırımı olmuş olsaydı, en yüksek cezaları veren ülkelerde çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ya da bu tarz cinsel saldırı suçlarının olmaması gerekirdi. Ama biz bir kez daha evrensel hukuk normları gözetiminde baktığımız zaman toplumun sosyo-kültürel yapısı incelemeli ve buna endeksli çözümler geliştirilmeli” diye konuştu.   ‘Cezai artırımlar suçu basitleştirir’   Türkiye’de daha önce de kanun değişiklikleri yapıldığını belirten Aslı, 2004, 2014 ve 2016’da yapılan kanun değişiklikleriyle cezaların arttırıldığını ancak yine bir çözüm olmadığını söyledi. Kanunlar çok iyi uygulanmadığı zaman kişilerin adalete güvenin de azaldığını vurgulayan Aslı, başvuruların azaldığını ve bu suçların görünürlükten uzak kaldığını ifade etti.    Aslı “Cinsel istismar suçlarının ortadan kalkmasına dair en önemli şeylerden biri bu mağduriyetin azalarak delillerin iyi toplanması, tanıkların korunması ve bürokrasiye takılmadan haklarını arayan bir vatandaş profili çıkarmak” ifadelerini kullandı.   ‘Kimyasal hadım çözüm olmaz’    "Kimyasal hadım"ın da evrensel hukuk normlarına aykırı olduğunu dile getiren Aslı, "kimyasal hadım" uygulamasının cinsel istismar suçunu "pedofili" olarak gösterdiğini ancak bunun bir suç ve toplumsal sorun olduğunu vurguladı.    ‘Basın yasağıyla hassasiyet körelecek’   Basın yasağıyla birlikte de bu davaların toplumun denetimi ve bilgisinden uzak olacağını aktaran Aslı, “Bu tarz haberlerin doğru görünürlüğü ortadan kalktığı zaman bir süre sonra toplumda bu tarz vakalara ilişkin hassasiyet de körelmiş olacak” diye belirtti.    ‘Fail çocuk cezalandırılmamalı topluma kazandırılmalı’   Tasarıda fail çocuk açısından da bir ayrıma gidilmemiş olmasının önemli bir sorun olduğunu dile getiren Aslı, çocuk adalet sistemini yetişkin adalet sisteminden ayıran en önemli noktanın çocuğun yüksek yararının gözetilmesi olduğunu hatırlattı. Aslı, mağdur çocuk açısından geliştirilen hassasiyetin fail çocuk için de geçerli olması gerektiğinin altını çizdi.    ‘ÇİM çocuklar ve yetişkinler için ayrı tutulmalı’   Aslı, tasarıda Çocuk İzlem Merkezleri’nin (ÇİM) kapsamının genişletilmesi ve cinsel saldırı suçlarının bu merkezlerde işleme alınmasını öngörüldüğünü aktararak, buna ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: “ÇİM’ler tam olarak sistemi oturmamış yapılar. Böyle bir yapının tüm cinsel suçlar açısından kapsamı genişletilerek iş yükünün attırılması daha aksak bir sistemi ortaya çıkaracaktır. Bir diğer husus ise çocuklar ve yetişkinlerin ayrı tutulması gerektiği. Böyle merkezler kurulacaksa çocuklar ve yetişkinler ayrı ayrı tutulmalı, her ilde en az bir tane ÇİM kurulmalı ve uygun sayıda ve nitelikli insanların çalıştığı, orada bulunan insanların çalışırken denetime tabi tutulduğu ve gerekli idari yaptırımların uygulandığı sistemler kurulmalı.”    ‘Çocuk yaşta evlendirmelere karşı caydırıcı değil’   Aslı, tasarıda “çocuğun fuhuşa sürüklenmesi” suçunda para cezasına gidildiğini ancak hapis cezasına yönelik bir artırım uygulanmadığını aktardı. Bu suçlarda Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevli olması gerektiğini ancak bu hususun da atlandığını belirten Aslı, “Çocuk yaşta evlendirmeler için aslında yasal düzenlemelerin caydırıcı olmaması ve toplum tarafından meşru görülmesi bu duruma teşvik eder bir hale geliyor” dedi.