Aladağ duruşmasında yurt müdürüne göre çocuklar 'yalan' söylüyor 2018-02-26 13:37:53   ADANA - Aladağ duruşmasında bilirkişi heyetinin raporunda, olay "iş kazası", yaşamını yitiren yurt eğitmeni Fatma Canatan ise misafir olarak gösterildi.  Sanıklardan tutuklu yurt müdürü Cumali Ali Genç ise çocukların "yalan" söylediğini ileri sürdü.    Adana'nın Aladağ ilçesinde meydana gelen yurt faciasının 5'inci duruşması ailelerin beyanlarıyla devam etti. Adalet isteyen ailelerin mahkeme başkanına sorduğu "Siz bir anne veya baba oldunuz mu?" sorusuna "Dosya üzerinden konuşun" yanıtı verildi. Bunun üzerine aileler, mahkeme heyetine "İlçe Milli Eğitim Müdürünü neden sormuyorsunuz? Hepsini tahliye ettiniz. Vicdanınız nasıl kabul ediyor?" sorularını sordu.   Avukatlar rapora itiraz etti    Daha sonra konuşan müşteki avukatlar, bilirkişi raporuna itiraz ederek, raporu kabul etmediklerini ve yeni bir heyet atanarak raporun tekrar hazırlanmasını talep etti. Tutuklu 4 sanığın "tali kusurlu" gösterilip tahliye edilmesine tepki gösteren avukatlar, bilirkişi raporunun hukuk eğitimi almamış teknik elemanlar tarafından hazırlandığını savundu. Mevzuatta "1'inci ve 2'nci derecede kusurlu" diye bir tabir olmadığını dile getiren avukatlardan Evren İşler, raporun mühendis ve iş güvenliği uzmanı gibi teknik elemanlar tarafından hazırlandığını vurguladı.    'Bilirkişiler kusur derecelendirmesi yapamaz'   Raporda olayın "iş kazası" şeklinde geçmesine itiraz eden Evren, raporda yurt eğitmeni Fatma Canatan'ın misafir diye geçtiğini belirtti. Evren, "Çocukların İş Kanunu'ndan kaynaklanan hiç bir ilişkisi yok. 15 sayfası önceki raporların özeti, 4 sayfa mevzuat, 3,5 sayfalık bilirkişi raporu var elinizde. Delillerin değerlendirmesi aracıdır, delil değildir. Mevzuatımıza göre bilirkişiler kusur derecelendirmesi yapamaz" dedi.    'Asli kusurlu' sorumluluğu çıkması gerekir'   Sanık beyanları dışındaki beyanların dikkate alınmadığını ifade eden Evren, raporun çelişkili olduğunu söyledi. İtfaiye teşkilatının önce mevzuata uygun, daha sonra kusurlu bulunduğunu dile getiren Evren, şunları kaydetti: "Daha çarpıcı kamu görevlilerinin deneyim görevini yapmadığını, yurt açmaya izin verdiğini ve raporların özde olmadığını söylüyor, sonra da bazılarının 1'inci bazılarının 3'üncü derece kusurlu olduğunu söylüyor. 'Asli kusurlu' sorumluluğu çıkması gerekir. Dernekler yönetim kurulu kararı ile yönetilir başkan ve üyeler arasında sorumluluk farkı yoktur. Alınan ve alınmayan kararların tamamı yönetim kuruluna aittir. İddianamenin 'taksirle' işlendiğini söylüyor ancak biz 'kast' ya da 'olası kast' uygulanmasını talep ediyoruz."    Diğer avukatlar da, tutuksuz sanıkların tutukluluğuna karar verilmesini talep etti.   Avukat Can Atalay ise, raporun İş Kanunu'na bağlı olarak hazırlandığını belirterek, "Çocuklar işçi değil. Bu utanca bizler ortak olmayalım. Bilirkişi heyeti olmuş olabilir ama biz olmayalım" diyerek tepki gösterdi.    Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, olayın iddianamede geçtiği gibi "basit bir ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme" olmadığını belirterek, sanıkların tamamının "kasten öldürme"den tutuklanmasını istedi.   Ardından sanık avukatları, tutuklu müvekkillerinin tahliyesini talep etti.   İddia makamı ise, mütalaasında belgelere ve bilirkişi raporuna katıldıklarını belirterek, yeniden bilirkişi raporunun hazırlanmasının mahkemenin takdirine, itfaiye ile ilgili suç duyurusu talebinin reddine, tutuksuz sanıkların tutuklanması talebinin reddine ve tutuklu 2 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.    İddia makamının mütalaasına karşı savunma yapan tutuklu sanıklardan yurt müdürü Cumali Ali Genç, yangında ihmalinin olmadığını savunarak, yurt ile ilgili her türlü denetimi yaptıklarını ve yurdun tüm tesisatının eksiksiz olduğunu iddia etti. Çocukların ve kendilerinin akıllarıyla oynandığını kaydeden Cumali, çocukların yalan söylemeye zorlandığını ileri sürdü. Kendileriyle ilgili beyanların yalan olduğunu savunan Cumali, ara ara sesini yükseltmesi dikkat çekti.    İddia makamının mütalaasına karşı savunma yapan sanık avukatları da, itfaiyenin ihmali olduğunu ve yurt müdürü ile yöneticilerin ihmalinin olmadığını iddia ederek, tutuklu 2 sanığın tahliyesini talep etti.   Sanık avukatların savunmaları ile devam eden duruşma salonu önünde bir araya gelen gençler sık sık, "Hak adalet" ve "İhmal değil cinayet" sloganı atıyor.