Nuriye ve Semih ile dayanışma davasında beraat kararı 2018-01-19 15:40:30   İSTANBUL - Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile dayanışmak için düzenlenen eyleme yönelik polis saldırısı sırasında gözaltına alınanlar hakkında açılan davada yargılanan 33 kişi beraat etti.   İşlerine geri dönme talebiyle 317 gündür açlık grevinde olan Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'ya destek olmak için 4 Ağustos 2017 tarihinde İstanbul Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde yapılan eylemde gözaltına alınan 33 kişi hakkında açılan dava Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesi 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Başka bir davadan tutuklu olan Avukat Barkın Timtik, Emine Cansever ve Tolga Akyıldız SEGBİS ile duruşmaya katıldı.   'Onlar için açlık grevi yapacağız'   Kaldığı Bolu T Tipi Cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katılan Barkın, SEGBİS uygulamasını sağlıklı bulmadığını kaydederek duruşmaya getirilmek istediğini söyledi. Barkın, dosyada yer alan söz konusu "suçları" suç olarak görmediklerini belirtti. Nuriye ve Semih'in haklı talepleri için mücadele ettiklerini ifade eden Barkın, tek tip dayatmasına karşı mücadele edeceklerini dile getirdi. Barkın, "Arkadaşlarımız Selçuk Kozağaçlı ve Yaprak Yıldırım tecritte. Onlar için açlık grevi yapacağız" ifadelerini kullandı.    'Eylemlere katılmak Anayasal hakkım'   Nuriye ve Semih ile ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanan ve bu dosyada da sanık olan Kayseri Bünyan T Tipi Cezaevinde kalan Tolga Akyıldız da duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Her Cuma 19.30'da Khalkedon'a yürüyüş yaptıklarını hatırlatan Tolga, "Bu eylemlere katılmak Anayasal hakkım olduğu gibi Nuriye ve Semih'e karşı da vicdani sorumluluğumdur" dedi.   Bolu T Tipi Cezaevinde kalan Emine Cansever de SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katılarak suçlamaları kabul etmediğini söyledi.   Söz alan Cihan Kaplan ise, "Nuriye ve Semih'in talepleri için her hafta bulunduğum bir eylemdir. O hafta hukuksuzca yasak getirildi. Suçu kabul etmiyorum, demokratik hakkımızı kullandık" diye ifade etti.   'Savunma değil, beyan veriyorum'    TİHV İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe ise savunma yapmayacağını, ortada suç olmadığı için beyanda bulunacağını söyleyerek, "İnsan hakları savunucusu olarak bu ülkede daha fazla ölüm görmek istemediğimi bildirmek istiyorum. Burada 30 insan o gün gözaltına alınırken, uğradıkları saldırıdan bahsediyor iken, artık ne yazık ki işkenceyi bile normalleştirmişiz gibi geliyor. Çünkü bu ülkede hukuk namına ne varsa rafa kaldırılmış durumdadır. Burada savunma değil beyan veriyorum" dedi.   'Suçu kabul etmiyorum'   Araç içinde işkence yapıldığını aktaran Ümit, "Kameraları kapatmayın kayda geçsin dedim. Dinlemeyip kapattılar. Herkes ciddi hasar bırakacak şekilde işkenceye maruz kaldı. Suç duyurusu için 5 saat bekledik. Başvuru yapamayan arkadaşlarımız var. Suçu kabul etmiyorum" sözlerini kullandı.    Gözaltında işkence   Dosyada yargılanan diğer kişiler de savunmalarını yaparak, Nuriye ve Semih'in hakları için mücadele içinde olduğunu, taleplerini savunmak için mücadele devam edeceklerini söyledi. Gözaltına alınan 33 kişi gözaltına alınırken ve emniyette işkenceye maruz kaldıklarını beyan etti.   Beraat talebi   İfadelerin ardından söz alan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gökmen Yeşil, müvekkillerin savunmalarının toplamına bakıldığında beraat hususlarının olduğunu söyleyerek, "Demokratik haklarının kullanılmasının engellenmesi de derhal beraat gerektirir. Her ne kadar savcılık tarafından lehte deliller toplanmamış ise de tüm müvekkillerin beyanları ile sabit Anayasal, uluslararası sözleşmelerle ihlal edilmiş bir hak vardır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.   Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti 33 kişinin beraatı yönünde karar verdi.