Avukatlar Kobanê Davası’nı değerlendirdi 2021-04-27 12:34:08     ANKARA - Kobanê Davası’nın seyrine ilişkin açıklama yapan dava avukatlarından Cemile Turhallı Balsak, “Bırakın ikna edilmeyi aksine çok pervasızca bir tutum ile karşı karşıyaydık. Mikrofonlar kapatıldı, müvekkiller ekrana yazı yazarak söz almak istediklerini belirttiler ancak kendileri dinlenmedi” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP), Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ile Kobanê Davası avukatları, dün Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen ve 3 Mayıs’a ertelenen Kobanê Davası’nın seyrine ilişkin Ankara’da bulunan Neva Palas Otel’de basın toplantısı gerçekleştirdi.   ‘Türk yargı tarihine bir utanç tarihi olarak geçti’   Toplantıda konuşan Ümit Dede, davanın Türk yargı tarihine bir utanç olarak geçtiğini ifade etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iktidar kanadının yargıyı etkilemeye teşebbüs suçunu işlendiğine tanıklık ettiklerini kaydeden Ümit, hakimin yapılan açıklamaların ardından bambaşka bir hakime dönüştüğünü belirtti. Ümit, “Dışarıdaki tablo mahkeme içinde de devam etti. Duruşmada yaşananları avukat arkadaşlarımızla anlatmaya çalışacağız” dedi.     Ardından dava avukatları davada yaşanan gelişmeleri ve gelişen olayları anlattı.   ‘Bu yargılama özel ve olağanüstü bir yargılama’   İlk olarak söz alan dava avukatlarından Cemile Turhallı Balsak, bu yargılamanın özel ve olağanüstü bir yargılama olduğuna işaret etti. Davanın yürütüldüğü yerin bir yerleşkeden, bir kışladan seçilmiş olmasının bu yargılamayı özel kılan sebeplerden bir tanesi olduğunu kaydeden Cemile, “Başkan ve üyeleri HSK tarafından özel olarak atandı. Yargılamanın kendisinden çok özel ajandaları vardır. Bu özel ajandanın bu yargılama açısından ifşa olması için mahkemenin özel bir refleksi vardı avukatlara, seçilmişlere ve siyasetçilere karşı. Ciddi bir yaklaşımı, bir tutumu vardı. Açık bir şekilde bizlerin söz alma talepleri reddedildi. Hiçbir şekilde bize söz verilmemesi, bizlerin oturtulması gereken sıralarda polislerin, adli kolluğun oturtulması. İtirazımızın dikkate alınmayışı yargılamanın tarafsız yapılmadığının açık kanıtı oldu” ifadelerini kullandı.   ‘Yargılama bir korsan yargılamaya dönüşür’   Hakimlerin sorumlulukları gereği yargılamayı açık ve tarafsız bir şekilde yapması gerektiğini vurgulayan Cemile, hakimlerin görevinin taraf ve kamuoyunun aydınlatılması olduğunu kaydetti. Cemile, “Bırakın ikna edilmeyi aksine çok pervasızca bir tutum ile karşı karşıyaydık. Mikrofonlar kapatıldı, müvekkiller ekrana yazı yazarak söz almak istediklerini belirttiler ancak kendileri dinlenmedi. Mahkemenin kendi ceza yasalarını uygulamadığını bu kararla görmüş olduk. Yargılamanın meşruiyeti kalmamışsa siz bu yargılamaya devam edemezsiniz. Yapacağınız yargılama bir korsan yargılamaya dönüşür. Ancak talebimiz olmasına rağmen iddianamenin okunmasına devam edildi. Müvekkillerimiz ısrarla söz almak istedi ancak söz verilmedi. Sözlü olarak ifade edilen her şey yazıya aktarılır. Sözlü yaptığımız reddi hakim talebimizin kabul edilmemesi üzerine talebimizi yazılı olarak da sunduk. Bu kez bununla ilgili bir karar verilmeden iddianame okunmaya devam edildi. İddianame 25 sayfalık ve özetin özeti bile değil. Verilen duruşma tarihi de reddin son gününe denk geliyor. Usul kanunlarının hiçe sayıldığı bir yöntemle duruşma görülmeye çalışıldı. Mahkemenin bu tutum, bu kararla meşru bir yargılama yapmadığı çok açık” dedi.