8 torba pirinç ‘örgütsel suç’ sayıldı 2020-07-11 09:00:00   Şehriban Aslan   DİYARBAKIR - Barış Annesi Havva Kıran hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Havva ile telefonda konuşan kişinin 8 torba pirinç istemesi hayatın olağan akışına aykırı görülerek “örgütsel suç” sayıldı.    Rosa Kadın Derneği’ne yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 22 Mayıs’ta yapılan gözaltı sonrası 24 Mayıs’ta 11 kişi tutuklandı. 11 kişiden 10’u adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılırken Barış Anneleri Meclisi üyesi Rabia Kıran hakkında ise ev hapsi kararı verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Rabia'nın herkes tarafından "Havva" olarak bilinmesine rağmen, kendisine "Havva ana" denilmesi kod isim olarak görüldü.    İddianamede Havva hakkında “A53T61MCTS21SS92” kod isimli gizli tanığın beyan ve teşhislerine göre, Rosa Kadın Derneği’ne üyeliği bulunduğu ve hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.   ‘Ana’ kelimesi kod sayıldı   İddianamede, “A53T61MCTS21SS92” adlı tanığın, Havva hakkındaki şu ifadeleri yer aldı: “Ben bu örgüt mensubunu ‘ana’ kod olarak biliyorum. Bu şahıs Rosa isimli derneğin üyesidir ve derneğin örgütsel içerikli toplantılarına aktif olarak katılmaktadır. Bu şahsın bir çocuğunun kırsal alanda yaşamını yitirdiğini diğer çocuğunun da kırsalda olduğunu biliyorum. Kendisi zaten örgüt tarafından ‘Barış Annesi’ olarak ilan edilmiştir. Rosa Derneği üzerinden örgütün kırsal alanına katılım yapan gençlere bu şahıs tarafından ev ayarlanır ve kırsal alandan gelen örgüt mensuplarına aynı şekilde bu şahıs tarafından ev ayarlanmaktadır. Ayarlanan bu hücre evlerinde hem gizlilik hem de deşifre olmama ilkesi söz konusu olduğundan birden fazla evi örgüt mensuplarına ayarlamaktadır.”   Telefonda konuşulan her şey suç!   Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen 9 Ekim 2019 tarihinde dinlenmesi ve kayda alınması kararının uygulanması sonucunda elde edilen tapeler de iddianamede yer aldı. Tapelerin içeriğinde günlük konuşmalar, taziyeye gitme ve taziyelere gitmek için resmi yerleri olan Barış Anneleri Derneği’ne gitme, dernek için yapılması gereken alışverişler yer aldı. Havva'nın konuştuğu kişiye, “Sen diğer telefon ile beni ara” demesi, “Adli teknik takibe karşı önlem almak suretiyle ikinci bir telefon kullandığı ve örgütsel görüşmelerini bu hat üzerinden gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Şahıs adına kayıtlı telefonlar ile ilgili yapılan araştırmada şahıs adına kayıtlı herhangi bir hattın olmadığı tespit edilmiştir” denilerek  suç delili sayıldı.   Ölüm haberini alıp üzülmek suç   Suç sayılan konuşmalar arasında Barış Anneleri’nin Whattsap adlı konuşma sitesinde bulunan grubun kapatılmasını istemesi, kadınlardan birinin oğlunun kırsalda yaşamını yitirdiği haberini birbirine verme ve bu duruma üzülmek de yer aldı. Ayrıca iddianamede en dikkat çekici suçlama ise Havva’nın telefonda konuştuğu kişinin, Havva'nın bildiği pirinçten 8 torba istemesi suç olarak görülürken, şu ifadelere yer verildi: “Dedi ona söyle o pirinçten bize sekiz torba getirsin o pirinci getirsin şeklindeki tabiri ile hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde görüşmede pirincin kastedilmediği illegal ve örgütsel içerikli tabirlerin yerine telefonda legal tabirlerin kullanıldığı pirinç tabiri ile örgütsel bir konudan bahsedildiği yukarıda belirtilen tape kayıtlarından anlaşılmaktadır.”   ‘Mevlide gel’ demek talimat oldu   Barış Anneleri’nden birinin kızının kırsalda yaşamını yitirmesi üzerine Havva’nın telefondaki kişiye, “Dedim saat 12’de Ava düğün Salonu’nda mevlit var orada olun” demesi ise iddianamede, “Söz konusu etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarına mevlit programı düzenlendiği, şüpheli şahsın da örgüt mensupları için düzenlenen etkinliğin organizesinde veya sekretaryasında yer alarak karşı şahsa emri vaki bir şekilde hitap ederek etkinliğe katılmanın her iki karşı şahsa da zorunlu olduğunu belirttiği yukarıda belirtilen tape kayıtlarından anlaşılmaktadır” diye belirtildi.   Havva'nın DBP Genel Merkezi Danışma Bürosunda yapılan, “Ulusal birlik ittifak deklarasyonu” na sözde denilerek yapılan basın açıklamasına, Diyarbakır Tabip Odası organizasyonunda “Barış, Demokrasi ve Dostluk Ödül Töreni” ve “Toplum Barış İçin Neler Yapılmalı” konulu panele katılması da suçlamalar arasında yer aldı.    İddianamede, ayrıca, Havva’nın Rosa Kadın Derneği’ne ve DTK binasına gitmesi de “örgütsel faaliyet” iddiasıyla tutanaklarda ye aldı. Ayıca Valilik izni ile açılan ve KHK ile kapatılan Kongreya Jınên Azad’a (KJA) üye olmak ve halen faaliyet yürüten Rosa Kadın Derneğine üye olmak da iddianamede suç olarak gösterildi.   Yasal olan dernekler suç sayıldı   İddianamede Rosa Kadın Derneği’nde, “Kadın katliamları politiktir TJA” sözlerinin yer aldığı pankart derneğin TJA’nın faaliyetlerini üstlendiği gerekçesi ile delil niteliği taşıdığı iddia edilirken, TJA’nın kadın katliamlarına karşı olan pankartı illegalize edilmeye çalışıldı. Yine dernekte bulunan, “Erkek ve devlet şiddetine karşı kalk ve kendini organize et” pankartının bölge halkını devlete karşı kışkırtma ve bölgede örgüt lehine kargaşa ortamı oluşturmak istendiği gerekçesi ile suç sayıldı. İddianamede dernekte bulunan ve Kültür Bakanlığı’nın onayı ile çıkarılan Jineoloji dergisinin yasal açıdan bir sıkıntısının olmadığı fakat içeriklerinin suç teşkil ettiği belirtilirken derginin her yerde kolaylıkla bulunmasına rağmen, dernekte bulunmasının suç olarak gösterilmesi de dikkat çekti. Ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne katılmak da suç olarak görülen iddialar arasında yer aldı.    Havva, emniyette verdiği ifadede şunları dile getirdi:    “Söz konusu beyanlar tamamen asılsızdır. Benim Barış Annesi olduğum doğrudur. Benim iki oğlumun örgüt içerisinde olduğu da asılsızdır. Benim bir oğlum Kobanê savaşı olduğu sırada kayıp oldu. Ben oğlumun nerede olduğunu ve nasıl kaybolduğunu bilmiyorum. Ölü mü sağ mı olduğunu da bilmiyorum. Diğer çocuklarım da evlilerdir ve kendi hallerindelerdir. Ben diğer Barış Anneleri ile zaman zaman eylemlere katılırım. Rosa Kadın Derneği’nin bazen basın açıklamalarına diğer Barış Anneleri ile birlikte katıldığım doğrudur. Benim asıl amacım hiçbir kadının yüreğinin yanmamasıdır ve barış olmasıdır. Bunun dışında herhangi bir amacım yoktur.   Ben bir barış annesi olarak bu tür cenazelere katılırım. Herhangi bir akrabalık bağım da yoktur. Ölen kişi terörist de olsa ben barış annesi olarak bu taziyeye katılıp başsağlığı dilerim. Benim amacım barış olmasıdır. Dediğim gibi benim taziyeye katılma amacım bir insanın ölmesini istemediğimden dolayıdır. Ben bir Fatiha’mı okur çıkarım. Ben Bursa ilinde asker cenazesine de katıldım. Çınar ilçesinde bir asker taziyesine de gittim.”   İddianamede,  Havva hakkında “örgüte üye olma” iddiasıyla 7 buçuk yıl ile 15 yıl arası hapis cezası istendiği belirtildi.