Eylül Yağlıkara davasında karar çıkmadı: Aile duruşma salonundan çıkarıldı 2020-02-07 12:21:32   ANKARA - Polatlı’da iki yıl önce cinsel istismara maruz bırakıldıktan sonra katledilen 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın failinin yargılandığı davadan karar çıkmadı. Mahkeme başkanı, karar çıkmamasına tepki gösteren Eylül’ün ailesini duruşma salonundan çıkardı.   Ankara’nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran 2018’de kaybolan Eylül Yağlıkara’yı cinsel istismara maruz bırakan ve katleden tutuklu Uğur Koçyiğit ile annesi olan tutuksuz sanık Huriye Koçyiğit’in yargılandığı davanın duruşması Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kaybolduktan bir hafta sonra katledilmiş halde bulunan Eylül’ün failinin yargılandığı davanın beşinci duruşmasına iki sanık da katıldı.   Sanık Uğur Koçyiğit “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “çocuğu kasten öldürmek”  ve “çocuğun cinsel istismarı” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezasıyla yargılanırken, ona yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan Huriye Koçyiğit’in ise 20 yıl hapsi isteniyor.    Duruşmaya Eylül’ün annesi Şerife Yağlıkara, babası İbrahim Yağlıkara ve çok sayıda avukat da katıldı.    Bir şey hatırlamadığını öne sürdü   Duruşma kimlik tespiti ile başlarken, sanığın eşi Kadriye Koçyiğit tanık olarak dinlendi. Hiçbir şey bilmediğini iddia eden Kadriye, olaydan bir gün önce Polatlı’ya geldiklerini ve bir gün sonra olayın duyulduğunu söyledi. Mahkeme başkanı Kadriye’ye “Uğur ‘Yanıma gel bir şahit bulmamız lazım’ diyor. Sen de ‘Ben hiçbir yere gelemem’ diyorsun. Burada ne kastettin” diye sordu. Kadriye ise hiçbir şeyi hatırlamadığını öne sürdü.   Mahkeme başkanı, iletişimin dinlenmesi kapsamında yapılan dinlemelere ilişkin ve tanığın telefonuna ait tape kayıtlarında sanık Uğur Koçyiğit ile arasında geçen “Bu neyin nesi her şey senin üstüne çıkıyor” sözleri ve sanığın cezaevinde yaptığı görüşmelerde “Annem beni iki tavuğa kurban etti” sözleri soruldu. Tanık Kadriye, bu sözlerle ne kastettiğini bilmediğini söyledi.   ‘Tanığın ifadesi inkara yönelik’   Tanık ifadesinin ardından söz alan müşteki avukatı Hikmet Tepe, tapelerdeki 8 Ağustos 2018 tarihinde sanığın babası Hasan Koçyiğit’in Kadriye ile yaptığı konuşmada geçen “Oğlu bilmem de, kaynananın bu işte parmağı var” şeklindeki konuşmaları sordu. Tanığın, soruya “Bilmiyorum” şeklinde yanıt vermesi üzerine müşteki avukatı Hikmet, tanığın özel kasıtla maddi gerçekleri örtmeye çalıştığını ve sanıkları koruduğunu belirterek, “İfadesi inkara yönelik olduğu için reddediyoruz” dedi.   Sanık avukatı sanığın uzun süredir tutuklu olduğunu ve delillerin toplandığını öne sürerek, adli kontrol taleplerin uygulanması ve tahliyesine karar verilmesini talep etti.   Mahkeme başkanı aileyi duruşma salonundan çıkardı   Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu sırada duruşma salonundan “Katil” diye haykırışlar yükseldi. Mahkemeden hala karar çıkmamasına ve mütalaanın okunmamasına karşı Eylül’ün anne ve babası, “Yeter artık bıktık” sözleriyle tepki gösterdi. Mahkeme başkanı ise aileye “Çıkın dışarı” diyerek mahkeme salonundan çıkardı.   Duruşma 17 Nisan’a ertelendi.   Duruşma sonrası açıklama   Duruşma sonrası, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Eylül’ün ailesi, yakınları ve dava avukatları Adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada ilk olarak kamuoyunda  “Saadet öğretmen” olarak bilinen platform kurucusu Saadet Özkan konuştu.    ‘Mahkemeden ağlaya ağlaya çıkıyoruz’   Eylül ve tüm çocuklar için adalet istediklerini vurgulayan Saadet,  “Bu çocuk katilin elinden kaçmaya çalışırken katledildi. Bugün mahkeme savcı mütalaa vermedi. Toplumun refahı için mahkemenin görevini acil yapması gerekir. Mahkemelerden ağlaya ağlaya çıkıyoruz. Çocuğumuz için karar istiyoruz mahkeme duruşmayı Nisan’a atıyor. Ölümler olduğunda bu son olsun çocuklar ölmesin katledilmesin diyoruz. Gözü yaşlı bir ana baba ve gözü yaşlı bir halk var” dedi.    ‘Kaybetmekten korkanlar değil mücadele edenler kazanacaktır’   Türkiye kanunlara ve yasalara uygun yaşayan insanlar olarak çocuklar işin özel ihtisas mahkemeleri kurulmasını talep eden Saadet, “Her davaya kanımızın son damlasına kadar gitmeye devam edeceğiz. Davaları hızlı biçimde sonuçlandıralım kaybetmekten korkanlar değil mücadele edenler kazanacaktır. Azmettirici Huriye Koçyiğit’in de tutuklu yargılanmasını istiyoruz” diye belirtti.    ‘Her gün ailenin acısı devam ediyor’   Aile avukatı Pelin Uzun da bütün delillerin toplanmış olmasına rağmen savcı tarafından mütalaa için süre istendiğini belirterek, “Dava devam ettikçe her gün ailenin acısı devam ediyor. Geç gelen adalet değildir” diye konuştu.     ‘Başka Eylüller ölmesin artık yeter’   Eylül’ün annesi Şerife Yağlıkara ise “Çocuğumun kanı yerde kalmasın böyle caniler ortalıkta gezmesinler. Eylül’ler ölmesin. Artık yeter” şeklinde konuşurken, baba İbrahim Yağlıkara, “Karar verilmesini istedik ama beklenti gerçekleşemedi. Benimki gibi artık babaların ciğeri yanmasın. Anne oğul çocuğumu öldürdüler ikisinin de aynı cezayı almasını istiyorum” ifadelerini kullandı.   Ne olmuştu?   Ankara’nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran 2018’de kaybolduktan bir hafta sonra cesedi toprağa gömülü bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın katledilmesiyle ilgili komşuları Uğur Koçiğit tutuklanmış, 7 gün sonra evlerine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta  toprağa gömülü halde bulundu. Eylül'ün katledilmesiyle ilgili olarak ailenin komşusu Uğur Koçyiğit ve annesi Huriye Koçyiğit gözaltına alındı. Otomobilinde bulunan saç telinin, yapılan DNA testi sonucunda Eylül Yağlıkara'ya ait olduğu saptanan Uğur Koçyiğit ve annesi, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Huriye Koçyiğit, daha sonra tutusuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Savcılık tarafından hazırlandıktan sonra Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 14 sayfalık iddianamede, Uğur Koçyiğit'in, Eylül'ü cinsel istismarda bulunduktan sonra katlettiği ve cenazesini gömdüğü belirtildi.