İstismar faili serbest çocuk ise yurda mahkum edildi 2019-10-07 09:06:07   DİYARBAKIR- Cinsel istismar suçundan Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan E.T adlı erkek 2 yıldır tutuklanmazken, istismara maruz bırakılan çocuk ise yurtta yaşamaya mahkum edildi.   Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı bir köyde 2 yıl önce E.T isimli erkek bir çocuğu cinsel istismara maruz bıraktı. Çocuğun okula yakın bakkal sahibinin kardeşi E.T tarafından cinsel istismara mazur bırakıldığı öğretmeni tarafından okulun rehberlik servisine yönlendirilmesiyle açığa çıktı. Rehber öğretmeninin suç duyurusunun ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal eden ve ardından açılan soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. E.T. hakkında “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “Çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarını işlediği” suçundan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi.    İstismar edip çocuğu ölümle tehdit etti!    Hazırlanan iddianamede şunlar kaydedildi:   “Mağdur çocuk 5 Ocak 2018 tarihinde Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) de alınan ifadesinde 2017 yılında okuldan çıktıktan sonra bakkala gittiğini E.T’nin diğer çocukları dışarıya çıkardığını, kendisinin de çıkmak istediğini ancak E.T’nin buna izin vermediğini ve cinsel istismarda bulunduğu kaydetti. Ayrıca E.T’nin çocuğu ölümle tehdit ettiği de ifade edildi.”   E.T’nin alınan ifadesinde ise cinsel istismarı kabul etmediği görüldü.   ‘Çocuğun beden ve ruh sağlığı etkilendi’   Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan 12 Şubat 2019 tarihli raporda “Çocuğun beyanlarına itibar edilebileceği, olay tarihinde maruz kaldığı iddia edilen cinsel istismar eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmediği, çocuğun maruz kaldığı iddia edilen suç bakımından beden ve ruh sağlığının etkilendiği” ifadeleri yer aldı.   Urfa’da deyip Çınar’da çıktı   Fail E.T’ye ait dijital materyallerin Diyarbakır Siber Suçlarla Mücadele Şüphe Müdürlüğü’nce incelendiği raporda ise şunlara yer verildi: “Şüpheli şahsa ait cep telefonu içerisinde elde edilen ve BTK tarafından yasaklı içeriğe sahip web sitelerini ziyaret ettiği tespit edildi. Ayrıca HTS kayıtlarında E.T’nin 9 Nisan 2017 tarihinde Çınar’a geldiğinin, 24 Nisan 2017 tarihine kadar Diyarbakır’a gelip giderek Çınar’da kaldığının, 2017 yılının Nisan ayında yaklaşık 15 gün Çınar ilçesinde bulunduğu tespit edildi. Şüpheli E.T’nin olay tarihinde Şanlıurfa’da olduğunu beyan etse de Diyarbakır’da bulunduğu, şüphelinin Çınar ilçesinde bulunduğu halde bulunmadığını söyleyerek suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmedi. Şüpheli E.T’nin çocuğu ölümle tehdit ettiği, ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘tehdit’ suçlarını işlediği hususunda şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphenin hasıl olduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldı.” İlk duruşma 20 Haziran’da görüldü   İddianamede ayrıca fail E.T.’nin sevk maddelerince ayrı ayrı cezalandırılması ve belli haklarından yoksun bırakılması da talep edildi. İddianamenin kabul edilmesinin ardından ilk duruşma 20 Haziran 2019’da Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.    İstismara aile husumeti kılıfını uydurdu   Duruşmada sanık E.T. sorgu ve savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmezken, iki aile arasında bir husumet olduğunu ve bu nedenle kullanıldığını iddia etti. Çocuğun annesi olayı sonradan duyduklarını, şikayetçi olduklarını, davaya katılma taleplerinin olduğunu belirtti. Sonrasında dinlenen tanık B.Y. aile arasında herhangi bir husumetin olmadığını ve olayı karakol vasıtası ile öğrendiğini kaydetti.   İddia makamı ise alınan sanık savunmalarının, mağdur ve müşteki beyanı, tanık beyanları ile okunan belgelere bir diyeceklerinin olmadığını ve eksik hususların giderilmesini talep etti.   Avukatlar sanığın tutuklanmasını talep etti   Çocuğun avukatı Feride Laçin müvekkil beyanının esas olduğunu söyleyerek, “Müvekkil 11 yaşındadır. Yalan söylemesi mümkün değildir. Davanın niteliği gereği mahremlik içermektedir. Olay kapalı mekanda işlenmiştir. Nitelikli cinsel istismar mevcuttur. Atılı suç vasfı ve dosya kapsamı nazara alındığında sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.   Çocuğun diğer avukatı PeldaVesek de, “11 yaşındaki çocuğun bunu hayal etmesi imkânsızdır. Sanık ile tartışması olmadığı için böyle bir şey olması mümkün değildir. Mağdurun beyanları istikrarlıdır. Çocuğun yalan söylemesi mümkün değildir. Sanığın beyanlarında çelişkiler mevcuttur. Sanığın dosya kapsamı nazara alınarak tutuklanmasını talep ediyoruz. Sanık bir çocuğun hayatına eğitimine mal olmuştur” dedi.   Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Diyarbakır İl Müdürlüğü vekili katılma taleplerinin olduğunu, şikâyetçi olduklarını, sanığın beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu ve sanığın tutuklanmasını talep etti.   Sanık avukatları ise sanığın yaptıklarını meşrulaştırma yönünde savunma yaparak sanık hakkında adli kontrol talebinin kaldırılmasını talep etti.   Tutuklamaya ret!   Mahkeme heyeti sanık E.T’nin tutuklanma talebini reddederek, hakkındaki adli kontrol kararının devamına ve B.T. ve Z.T.’nin tanık olarak bir sonraki duruşmada yaşları nazara alınarak sosyal hizmet uzmanı eşliğinde hazır edilmesine karar verdi.   Ayrıca mahkeme heyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün, çocukların katılma talebinin kabulüne karar vererek duruşmayı Eylül ayına erteledi.   İkinci duruşma 18 Eylül’de görüldü   18 Eylül’de görülen ikinci duruşmaya sanık E.T, sanık avukatı, mağdur çocuk ve annesi H.B, avukatı Feride Laçin, avukat Mustafa Demir, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Turhan Bağrıyanık, psikolog Fatih Göger, çocuk tanıklar B.T. ve Z.T. duruşma salonunda hazır bulundu.   Psikolog tanık iki çocuk ile ön görüşme yapıp duruşmaya hazır hale getirildiğini, sanık ile akrabalığı nazara alınarak baskı altında olabileceği ve yönlendirmeye açık konumda olabileceği değerlendirilmesini yaptı.   İddia makamı ise dosyanın esas mütalaası için taraflarına tevdii edilmesini talep etti.   Failin tutuklanması talep edildi   İlk olarak söz hakkı verilen anne H.B., failin cezalandırılmasını istedi. Çocuğun avukatı Feride Laçin tanık beyanlarında çelişki olduğunu ifade ederek, “Dinlenen tanıklar ve sanık ile akraba olması nedeniyle yönlendirme ihtimali yüksektir. Dükkânın fotoğraflarını ibraz ettik. Fotoğraflardan da görüleceği üzere demir kapı ve pencere kapatılırsa dışarıdan görülemeyeceği anlaşılmaktır. Dükkânın konumu hakkında mahkemece keşif yapılmasını talep ediyoruz. 11 yaşındaki çocuğun hayal edip uydurması mümkün değildir. Mağdur çocuk köye gidememektedir. Fakat sanık rahatça dolaşmaktadır” diyerek sanığın tutuklanmasını talep etti.   Sanık avukatı ise adli kontrol talebinin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ayda bir kez uygulanmak üzere değiştirilmesini ve tutuklanma talebinin reddine karar verilmesini talep etti.   Tutuklama talebi yine reddedildi   Mahkeme heyeti olay yerinin keşif talebinin reddine, sanık E.T.’nin tutuklanma talebinin reddine, adli kontrol kararının devamına, dava dosyasının varsa tevsii hakikat yoksa mütalaasını sunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine karar vererek bir sonraki duruşmayı Kasım ayına erteledi.   ‘Çocuğun psikolojisi hiç iyi değil’   Aileyi tanıyan bir tanık ise, “E.T’nin bir abisi askerde iken yaşamını yitiriyor. Abisinin adı köydeki okula veriliyor. Bir kardeşinin emniyette çalıştığı söyleniyor, bir diğeri korucu başıdır. E.T Urfa’da öğretmenlik okumuş. Abisi yaşamını yitirdiği için ‘şehit’ kontenjanından faydalanıp atanacaktı. Fakat bu olay çıktığı için ve adli kontrol şartı olduğu için ataması yapılmadı. Böyle birinin ataması da yapılmasın. Böyle birinin öğretmen olması doğru değildir, kim bilir kaç insanın canını yakacak. Ayrıca bu haber Çınar’da bir yerel gazetede yayınlanıyor fakat E.T tanıdıklarını araya koyup anında haberi kaldırtıyorlar. Ellerinde imkânlar var bu imkânları kullanarak bugüne kadar geldi. Sonuç adalete kaldı” diye konuştu.   Tanık, sanığın yakınlarının çocuğun ve ailesinin davadan vazgeçmesini, çocuğun duruşmada yalan söylediğini söylemesini istediklerini de vurguladı.   Fail serbest, çocuk ise yurtta   Öte yandan avukatlar mağdur çocuğun yurtta kaldığı bilgisini verdi.